Paylaş
GÜNDEMDEN HİÇ DÜŞMEDİ
Alaçatı hemen her sezon gürültüyle gündeme gelir. Bu yıl salgın belası yüzünden her yer geç açıldı ama aşırı yüksek sesli müzik, yani gürültü gündemden düşmedi. Ve de eylül ayının haftası dolmadan bakanlık Çeşme Belediyesi’ne gürültü denetimi yetkisini devretti... Bayramımız olsun... Belediye denetimi yapacak, bilgi ve raporları yılda dört kez bakanlığa sunacak. Çeşme Belediyesi çevreyle ilgili birim oluşturmuştu, bu yetkiyi bekliyordu. Manifestosunda, “Gürültü ile mücadele etmekten kaçınmayız. Gürültüyü, huzuru kirleten en görünmez tehlike olarak kabul ediyoruz. Biz Alaçatı yaşam kültürünü korumak için gürültü ile mücadele ediyoruz” maddesi bulunan Alaçatı Turizm Derneği de bu yetkinin ilçe belediyesine verilmesini istiyordu.
ORAN: İZİN VERMEYECEĞİZ
Ve işte beklenen oldu, yetki Çeşme Belediyesi’nin. Bu sezon için bir şey diyemem... Açık kaç yer var bilemem... Ama bir şeyi çok iyi biliyorum. Artık mazeret üretmek yok. Gürültüden yakınanların adresi Çeşme Belediyesi... Göreve geldiğinde, “Alaçatı’nın gelenek ve göreneklerini koruyacak, bilinçli ve iyi niyetli işletmecilerini mağdur etmeyecek, değerli Alaçatılı hemşehrilerimizin sıkıntılarını sona erdirecek bir ‘Alaçatı Manifestosu’ açıklayacağım. Alaçatı’yı birilerinin, birkaç sezonluk kar hevesine teslim etmeyeceğiz. Kimse kusura bakmasın, Alaçatı’nın değerlerini koruyan, Alaçatılılar’ın istek ve beklentilerini karşılayacak olan bu manifestonun gereklerini taviz vermeden uygulayacağız” diyen Başkan Ekrem Oran’da top... Yetki devrinden sonra da Bakan Murat Kürüm’e teşekkür edip, “Müziği elbette çok seviyoruz, ama müziğin gürültüye dönüşmüş halini sevmiyoruz. O yüzden bundan sonra izin vermeyeceğiz” demiş.
BAŞKA YERDE YETKİ KİMDE
Başkan Oran’ın gündemi salgın belası yüzünden haklı olarak değişmiştir. Ancak şimdi o manifestoyu bekliyor ve gürültüyle nasıl mücadele edeceğini merak ediyorum. Ve bazı sorular takılır aklıma: “Çeşme Belediyesi’ne devredilen gürültü denetimi yetkisi kimdeydi? Bu yetki yıllardır neden kullanılmadı da özellikle Alaçatı hep gürültüyle gündeme geldi? Bodrum, Marmaris ve de İzmir’de gürültü denetim yetkisi kimdedir, etkin kullanılabiliyor mu?”
AMAN BAŞKAN SAĞLIK ÖNEMLİ
SON SÖZ: Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’a sesleniyorum. Meclisi yönetirken sağlık sıkıntısı yaşamışsınız. Geçmiş olsun, hep sağlık diliyorum. Sonradan, “Bomba gibiyim” demişsiniz, öyle de olun. Unutmayın özellikle sizin gibi, vatandaşın seçtiği yöneticilerin sağlığa duyarlı olması gerekir. Kendinize çok dikkat edin!
-----
BİR ANI BİR ACI
O helikopterin dili
olsaydı be Erbil
MEDYADA şimdinin söylemiyle, Ankara gazetecileriydik. Parlamento muhabiriydik. Yani TBMM’ydi (Türkiye Büyük Millet Meclisi) buluşma yerimiz. Bazen iki gün çıkmadığımız olurdu. Erkekler takım elbise kravat, kadınlar o dönemlerin deyimiyle tayyör falan... Liderlerle dolaşırdık memleketin dört bir yanını. Rahmetli Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan’a eşlik ettik o zamanlar.
BAKAN DUAYA BAŞLAMIŞTI
Ve unutulmaz bir anı. Yıl sormayın, anımsamıyorum... Bülent Ecevit başbakan... Doğu ve Güneydoğu seferindeyiz. Şimdiki teknoloji yok. Haber yazdırmak için PTT’ye koşuyoruz, görevlilere yalvarıyoruz, “Önce benim telefonu bağla” diye... O gün her şey bitmiş, Erzurum’dan Kars Sarıkamış’a gideceğiz askeri helikopterle. Havalandık... Dönemin Orman Bakanı Vecdi İlhan ve iki koruması da var. Biz neşeyle kumanyalarımızı kemiriyor, geçtiğimiz haberde neyi ön plana taşıdığımızı konuşuyoruz. Bir ara helikopter görevlileri iki subay, bir astsubayın çok telaşlı olduğunu fark ettik Bakan İlhan’ın dudakları kıpır kıpırdı, dua ediyordu...
PİLOT: HAVADA KALAN OLMADI
Diğer gazetecileri taşıyan öbür helikopterlere takıldı gözümüz. Teleobjektiflerini takmış (uzağı yakına getiren fotoğraf makinesi merceği) bizi görüntülüyorlar... Sonunda Erzurum’a döndük, Sarıkamış’a kara yoluyla gittik. Ecevit’in Harbiye Marşı söylediği o gecenin sabahında helikopterler hazırdı dönüş için. Bizimkine talep yoktu.
MELEKLER YOLDAŞIN OLSUN
Ve biz seninle o yüzbaşıyı kırmadık. Aynı helikoptere bindik. “Vallahi arızayı yaptırdık. Sorun bir kısa devreydi, pervane durabilirdi. Merak etmeyin helikopterler havada kalmaz, Mutlaka yere iner” diyen adamı nasıl kırabilirdik? Sonra da arızaya neden olan tel parçasıyla poz verdik...
Aynı dönemde Ankara’da gazetecilik yapmaktan onur duyduğum Erbil Tuşalp’i yitirdik. Melekler yoldaşı olsun. Huzurla uyu be ‘Arap’...
------
9 EYLÜL KURTULUŞ COŞKUSU KUTLU OLSUN
Paylaş