Ancak, CHP’de sular durulmadı. Bu arada, “kumpas”, “çete” nitelemeleri, açıklamalar, yalanlamalar, suçlamalar, özürler aldı yürüdü. Gazete ve TV’lerde yeterince yer aldığı için fazla ayrıntıya girmeyeceğim, ilgilenen biliyordur nasılsa. Ben, İzmir için önemli bir haberi, bu toz dumanda belki gözden kaçıranlar, ıskalayanlar olmuştur diye özetleyeceğim:
HARMANDALI TESİSİ DEVREDE
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu Harmandalı Biyogaz Tesisi (bir hafta önce) devreye girdi. Tesiste yılda yaklaşık 80 milyon metreküp metan gazından yaklaşık 160 bin megavat saat elektrik üretilerek şebekeye verilecek. Dört kişilik bir ailenin enerji tüketim miktarları (Elektrik Mühendisleri Odası verilerine göre) göz önüne alındığında 90 bin konutun ihtiyacı kadar elektrik üretilebilecek.
ÜLKEMİZDEKİ 15 termik santralin bacalarına filtre taktırmadan üç yıl daha çalışabilmelerine TBMM’de olanak sağlandı ya. Hani oylamaya sadece 25 milletvekili katılan CHP’nin konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağı da bildirildi. Neyse, oylama geride kaldı, tartışmalar sürer, gelişmeler zamanla görülür. Ben şunu merak ediyorum. Bacaları rahatça duman salmaya devam edecek 15 santralin olduğu bölgelerde de, araçlarda sigara içme yasağı sürecek mi? Özellikle bu bölgelerde sigara yasağı daha da etkin uygulanacak mı?
----------------
BİR ÖNEMLİ İDDİA
Pizzacıdan motokuryeye
Yaklaşık 1,5 yıl önce bir meslek lisesindeki toplantıda nitelikli ara eleman bulmakta zorlandıklarından söz etmişti: “Özelde otomotivcilerin, genelde ise sanayicilerin en büyük ihtiyacı ara eleman. Mühendis istemediğiniz kadar var, lakin ara eleman, mavi yaka dediğimiz, işi sahada yapan, elini taşın altına sokan, doğrudan işe müdahale eden teknik eleman bulamıyoruz.”
KOÇ GRUBU’NUN PROJESİ
O zaman Özpoyraz’ın bu içten konuşmasına yer vermiş, Koç Grubu’nun yıllar önceki, “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” projesini anımsattığını iletmiş ve önermiştim: “Grup, 2006’da Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle başlattığı projede ülke genelinde 8 bin öğrenciye burs vermişti. Bazı meslek okullarında özel dershane ve laboratuvarlar oluşturulmuştu. Ayrıca meslek liselerinde eğitim kalitesinin artırılması da hedeflenmişti. Çalışmalar şimdi ne aşamada bilemiyorum. Özpoyraz’ın vurguladığı ara eleman sıkıntısına çözüm için benzer bir girişimde bulunulamaz mı? İzmir Ticaret Odası önderlik yapabilir, meslek liselerine ilgiyi artırmak için girişimde bulunabilir. Meslek eğitiminin yaygınlaşması için kollar sıvanabilir, kampanyalar düzenlenebilir, burslar verilebilir. Hatta bu konuda, sürekli işbirliği mesajları verilen Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası ile ortak çalışma bile yapılabilir. Tabii ki Milli Eğitim’in konuya bakışının da önemi büyük. Gençlerin de ufkunu açacak ve iş dünyasının ara eleman sıkıntısına çözüm üretmeyi hedefleyecek böyle bir seferberliğe sıcak bakılır herhalde.”
YİNE AYNI YAKINMA
1,5 yıl öncesine neden mi döndüm? Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun aynı konudan yakınmış, ilçede mesleki eğitimli 5 bin nitelikli eleman gerektiğini vurgulamış. Haberi özetle yinelemekte yarar var:
Burası çok özel bir yer. İşletme Anadolu Otizm Vakfı’nda. Otizmli gençler de çalışıyor. Ve bu kafe, Dünya Alışveriş Merkezleri Birliği’nden altın ödül almış. Nitekim kafenin duvarlarında, masalarda, “Bu başarıyı el ele kazandık. El ele vereceğiz otizmi yeneceğiz” afişleri var. Kafenin geliriyle otizmli çocuklara burs sağlanıyor. Rönesans Holding, Optimum’daki bu kafe için vakıftan kira almıyor. Üstelik 12 alışveriş merkezinde de benzer kafeler için yine ücretsiz yer verilecek.
STAJ OLANAĞI SAĞLANIYOR
Anadolu Otizm Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Uyar, Rönesans’ın Başkanı Erman Ilıcak’a teşekkür ediyor. Vakfın 8 yıllık geçmişi var. Otizmli çocukları olan 22 aile ve 55 destekçi bir araya gelip kurmuş vakfı. Otizmli bireyler eğitiliyor, toplumla kaynaşmalarına çabalanıyor. El Ele Kafe’yle de hizmet sektöründe çalışabilmeleri için otizmli bireylere staj olanağı sağlanması amaçlanmış. Buradaki otizmli gençleri, “gölge eğitmenler” izliyor.
DERTTE BİR ARADA OLMAK
Başkan Nüvit Uyar çalışmalardan ve projelerden söz ediyor. “Dertte bir arada olmalıyız” temel ilke gibi. Seferihisar’da bir yaşam köyü projesi var. 38.5 dönüm arazi bağışlanmış bunun için. Ancak bağışçı yaşamını yitirmiş, mirasçılarla davalık olunmuş. Vakıf bünyesindeki okulda otizmli bireylere uygulama ve davranış analizi eğitimi veriliyor, sosyalleşmeleri, konuşma becerilerinin gelişmesi sağlanıyor.
ÜCRETSİZ TATİL MERKEZİ
Uyar önemli projelerden birisinin de otizmli ve down sendromlu bireylerle ailelerine tatil olanağı sağlamak olduğunu söylüyor. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’den bu konuda büyük destek görmüşler. Bakanlığın Urla Özbek’deki kampı bu amaç için tahsis edilecekmiş. Kampın otizmli, down sendromlu bireyler için ülkenin en büyük ücretsiz tatil ve rehabilitasyon merkezi olması amaçlanıyor.
İLGİNÇ İSİMLERİN BULUŞMASI
Etkinliğin konusunu merak mı ettiniz? Hemen yardımcı olayım: Balık pişirmek. Çok alışılmış değil ama, etkinlik 3’üncü yılını tamamladı. İzmir Su Ürünleri Üreticileri ve Yetiştiriciliği Birliği’nin projesi bu. Birlik Basın Halkla İlişkiler Danışmanı Rahim Yurdakul ile Lezzet yazarı Fedai Ünal, belirlenen okullara gidip mutfak bölümü öğrencileriyle buluşuyor. (Bu arada, ikisi de birer yemek ustası.) Ben, Nevvar Salih İşgören Meslek Teknik Anadolu Lisesi’ndeki programı izledim.
ÖNCE BİLGİ PAYLAŞIMI
Önlüklü, başlıklı aşçıbaşı adayı öğrenciler toplandı. Yurdakul ve Ünal, önce öğrencilerle deniz mutfağı, farklı kültürlerde ve Türkiye’de balık tüketimi, beslenmedeki önemi, pişirmede doğru bilinen yanlışlar gibi konularda sohbet ettiler. Ben o gün orada, kişi başına yıllık balık tüketiminin Japonya’da 80-100 kilo, Avrupa’da en az 20, Türkiye’de ise sadece 7 kilo olduğunu öğrendim.
KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) da bunlardan birisi. Ve, 20 Kasım Dünya KOAH Günü nedeniyle, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alev Gürgün koordinatörlüğünde, Türk Toraks Derneği’nin işbirliğiyle, “Hasta Eğitim ve Bilgilendirme Toplantısı” düzenleniyor. 20 Kasım Çarşamba günü saat 09.30’da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Muhiddin Erel Amfisi’ndeki toplantıya, İzmir’in her bölgesinde yaşayan KOAH’lı hastaların katılımının sağlanması amaçlanıyor. İzmir’de ilk kez her kurumdan katılımın olacağı toplantıda hastalar KOAH’ı tüm yönleriyle tanıma fırsatı bulacak.
ÖNLENEBİLİR, TEDAVİ EDİLEBİLİR
Türkiye’de 40 yaş üstü her 5 kişiden birisinde KOAH bulunduğunu belirten Prof. Gürgün, “Ancak, 10 KOAH hastasının sadece biri doktora başvuruyor ve doğru tanı sağlanıyor. Bu nedenle etkinliğimizde KOAH’ı tüm yönleriyle ele alarak toplumsal farkındalığın artmasına katkı hedefliyoruz. KOAH’ın ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu bir kez daha vurgulayarak hastalarımızı bilgilendireceğiz. Bu yıl ‘KOAH İçin Hep Beraber’ sloganıyla yola çıktık” dedi.
NARGİLEYE DİKKAT ÇEKMİŞTİ
Prof. Dr. Alev Gürgün, geçen yıl da Dünya KOAH Günü nedeniyle nargilenin zararlarına dikkat çekmişti:
Buluşmada konuşulanlar derginin kasım sayısında var. İzmir’in aslında Uluslararası Fuar’la bir anlamda yıllardır EXPO yaptığı, geçmişte kaybetmesinin arasında devletin siyasal nedenlerle yeterli bütçe ayırmadığı, eski Başkan Aziz Kocaoğlu’nun konuya mesafeli durduğu, ortak iş yapma kültürümüz olmadığı gibi görüşler dile getirildi.
BERABERLİĞİ BAŞARAMADIK
Başkan Soyer, “Vali, belediye, ticaret odası, sivil toplum kuruluşları... Hepsi adaylık sürecinde beraber olursa başarı elde edilir. Biz beraber olmayı başaramadık. Çok iyi bir deneyim oldu. Belki çok şey beraber yapıldı, ama beraber olunamayan yerler de oldu ve bu ciddi bir takım çatışmalara da yol açtı. O çatışmalar nedeniyle biz kaybettik” dedi.
KENT İÇİN BÜYÜK FIRSAT
Geçmişi bırakıp geleceğe bakalım... Başkan Tunç Soyer, İzmir’in hem tematik olarak düzenlenen EXPO 2023’e, hem de ülkelerin yarıştığı EXPO 2030’a aday olacağını, resmi sürecin önümüzdeki günlerde başlayacağını açıkladı. Adaylık konusunda Uğur Yüce, “Kentin hayatı 8 bin 500 yıldır devam ediyor. Bu kent mutlaka aday olmak mecburiyetindedir, ama organize olabilir miyiz? Bu sefer kaybetmeye tahammülümüz olmaması lazım. EXPO yapmış, bunu bir kereden fazla başarmış kentler var. Onların neler kazandığını bilmeliyiz. Kent için büyük bir fırsattır” diyor.
BİLİNEN OLMAK AVANTAJI
İnsanlar türlü kılık-kıyafetlerle, kimliklerle boy gösteriyor. Bu insanlar üstelik ünlü de olunca, haberlerin boyutu büyüyor doğal olarak. Efendim bu etkinliğin adı, “Cadılar Bayramı.” Ben bu etkinlik nedir, bizde neden kutlanır, insanların kılıktan kılığa girmesi zorunlu mudur gibi sorulara hiç girmeyeceğim.
DİDİM‘DEKİ İNGİLİZLER
Dileyen, kimseye zarar vermeden ve kimsenin özgürlüğünü kısıtlamadan, dilediği kılıkla, dilediği etkinliğe katılabilir. Kendi bileceği iştir, kimse de karışmamalıdır. Ben bugün yalnızca bir “Cadılar Bayramı” kutlaması haberine yer vereceğim. İngilizler kutlamış ve bu kutlamaya nasıl da özel anlam katılmış. Didim’in Gündeminde Neler Var sitesinde gördüğüm Aydın Ses Gazetesi’nden Hüseyin Çalışkan’ın, “Cadılar Bayramı’nda okul için bağış toplandı” başlıklı haberi:
SPOR MALZEMESİ YARDIMI
“Didim’de ikamet eden İngilizler, Cadılar Bayramı’nda bir araya geldi. Halpin Hands Grubu’nun düzenlediği etkinlik, Mavi Kitchen Restoran’da yapıldı. Etkinliğe yaklaşık 100’e yakın İngiliz katılırken, giydikleri farklı ve renkli kostümlerle bayramı kutladı. Halpin Hands Grubu Sorumlusu Lyn Cole ise Cadılar Bayramı’nda bir araya geldiklerini, güzel vakit geçirdiklerini belirterek, düzenleyecekleri çekilişlerden elde edilecek bağışlarla Akyeniköy İlk ve Ortaokulu’na spor ekipmanları almayı planladıklarını ifade etti.”
BİZİMKİLER DE YAPMIŞTIR BELKİ