PaylaÅŸ
O'nu davet eden arkadaşlarımın bilgilendirmesiyle fakir de kendisine 'hoş geldin' demek için ziyaretine gittim. Kike henüz yol yorgunu olmasına rağmen bizi çok sıcak karşıladı. Müzisyen olduğumu öğrenince beraberindeki enstrümanların bir bölümünü çantasından çıkarttı ve müzikli sohbetimiz kendiliğinden başlamış oldu…
Kike, 1956 doğumlu ama daha genç gösteriyor, Hispanik kökenli ailenin 15.yy'da Güney Amerika'ya göç etmesinden sonra, soyları Amerikan yerlileriyle karışıp melezleşmiş. Peru etnik çeşitlilik bakımından zengin bir ülke, kültürel çeşitliliğin izleri 'İnka' öncesi uygarlıklara kadar gidiyor. En kalabalık yerel unsurlar Kike'nin soyunun bir ucunun dayandığı, And dağlarında yaygın 'Keçua'lar ve platolarda yaygın 'Aymara'lar. Kike, yağmur ormanlarında ise en az 50 farklı dil konuşulduğunu söylüyor. Katolisizm ve Şamanizm Peru'nun inanç ikliminin iki ucu. Bu uçların birbirinin içine geçtiği inanç sistemleri de var…
Kendisine şamanizme nasıl inisiye olduğunu soruyorum ;
- "Genç bir müzisyen olarak ülkemin yerel enstrümanlarını çalmayı öğreniyor ama yaşadığım şehir Lima'da turistik aletler dışında birşeyler bulmakta zorlanıyordum. Geleneksel tarzda yapılmış enstrümanlar edinmek için yerli toplulukları ziyaret etmeye, dolayısıyla da şaman ritüellerine katılmaya başladım. Müzik toplamayı seviyordum, ilk başlarda inanç yönünde bir arayışım yoktu. Bu törenlerde, müziğin ruhani alemlerle bağ kurmak ve şifa için kullanıldığını keşfettim. Derken 30 yıl önce bir gün And dağlarında 'Kero' toplumundan bir şaman bende doğa vergisi bir özellik olduğunu söyledi. Bu özelliğin her şamanda bulunmadığını, bunun bir işaret olduğunu, karşılaşmamızın tesadüf olmadığını ve kendilerine katılmak istersem beni inisiye edebileceğini söyledi. Kabul ettim. Yolculuğum böyle başladı. Bir süre önce de bitkilerle çalışan Amazon şamanlığı yoluna 'Kasta' toplumu şamanlarınca inisiye edilip bu yönde öğrenciliğime başladım."
Bize 'Şamanlık' hakkında bilgi verebilir misin biraz?
- "DoÄŸa ana 'Paçamama' ile baÄŸ kurmak tüm ÅŸaman yollarının özü. 'Paçamama' dünyanın ve evrenin tanrıçası. Dünyadaki her ÅŸey birbirini tamamlar ÅŸekilde var, her ÅŸeyin bir de gölgesi var. Bu ikilik haline 'yanantin' denir. Karşıtlıkların optimal iliÅŸkisi 'ayni'yi gözetmek aynı zamanda ÅŸifacılığın da temelindeki prensiptir, mesela vermek/almak, eril/diÅŸil gibi. Evrendeki tüm unsurlar canlıdır. Ä°nsan 'ayni'nin koruyucusudur, bu özelliÄŸi insanı daha önemli yapmaz ancak ona sorumluluk yükler. Bunun farkında olmak insanı insan yapar. Åžamanizm bir din deÄŸil, tüm varlıklar arasındaki iliÅŸkiyi geliÅŸtiren ve dostlukla baÄŸlayan bir bilim, bilgeliktir. Åžaman 'Gizemli Olan'ın arzusuna hizmet etmek, yaÅŸam vermek ve yaÅŸamı korumakla görevli kiÅŸidir. Åžifacı ÅŸamanların varlığı tanrıların dileÄŸidir. Öğreti sözel olarak ustadan çıraÄŸa aktarılır. Evrendeki enerji döngülerini anlamak, onlarla baÄŸ kurmak ve bunu hayra kullanmak ÅŸamanın yoludur. Bu bilgeliÄŸin karanlık tarafı ise büyücülüktür." Â
Kendi uygulamalarından bahseder misin? Burada neler yapacaksın?
- "Şifa için müziğimi kullanıyorum. Müzik doğa güçleriyle bağ kurmanın bir yolu. 'Paçamama' her coğrafyada kendini farklı suretlerde gösteriyor. Doğa'nın bir bilinci olduğu gibi hisleri de var. Sadece entelektüel olarak onu anlamak yeterli değil, sevgi bağı kurmak, onu hissetmek ve sevmek yaşamsal öneme sahip. Buranın insanlarıyla 'doğa ana Paçamama' ile ilişkimizi nasıl geliştirebileceğimize dair bilgimi ve aracılığımı paylaşmak, sizlere birşeyler verebilmek istiyorum. Ülkenizin müzik kültürünü, doğasını, bitki türlerini tanımak, bunu sunularımda kullanmak istiyorum. Kültürlerimiz arasında bir köprü olabilmek, faydalı olabilmek arzusundayım.
Kike ile sohbetimiz süresince pek çok ÅŸey paylaÅŸtık. MüziÄŸi gerçekten iyileÅŸtirici geldi bana. Fakir de onu kahve kültürümüze inisiye ettim, menkıbeler anlattım. Åžaman öğretisinin kültürümüzün temellerinde olduÄŸunu, Türklerin de atalarının ÅŸaman olduÄŸunu öğrenmek hoÅŸuna gitti. Ancak Türk ÅŸamanlığında Ä°slam'a geçiÅŸi kolaylaÅŸtıran tek Tanrı 'Tengri' olduÄŸunu, güney Amerika ÅŸamanlığında 'eÅŸsiz, öncesi, sonrası olmayan, doÄŸmamış ve doÄŸurmamış' böyle bir güce inanılıp inanılmadığını sordum. Batı kültüründen etkilenmiÅŸ yolların zamanla Hristiyanlıktaki Tanrı inancını benimsediÄŸini söyledi. Batıdan etkilenmemiÅŸ ÅŸaman yollarında ise Yaradan Tek Tanrı 'Paçakamaite' olgusu olduÄŸunu ve herÅŸeyi kapsayan bu gizemli güce Keçua dilinde 'Paçakamah' denildiÄŸinden bahsetti. Ancak ritüeller bu tek Tanrı'dan ziyade, tanrılar dedikleri, bize göre Allah'ın Sıfatları, 'Esma'lar üzerine yoÄŸunlaÅŸmış. Yani siz bakmayın tanrılar dediklerine, Allah'ın farklı esmalarını kastediyorlar ve hepsinin üzerinde bir Yaratıcı olgusuna inanıyorlar. Bu Kike'yle baÄŸ kurmamızı kolaylaÅŸtırdı. 'Paça', zaman/mekan demekmiÅŸ, bunun hakimi Tanrı, her varlıkta tezahür etmek için farklı yüzlere bürünmüş, farklı adlar almış. Ä°nsan ise, orta dünya 'Kaipaça'nın, yani 'ÅŸimdi ve burda'nın merkezi ve denge unsuru…Â
Sufiler şöyle dua eder; "Allah'ım bana eÅŸyanın hakikatını olduÄŸu gibi göster!" Bu sufiyi imanı ve nasibi doÄŸrultusunda birlik bilincine yani "Tevhid" olgusuna götürür. O zaman tüm varlıkların kendi dillerinde 'Allah'ı tesbih ettiÄŸini duyarsınız, dillerini anlarsınız. Bu anlayışı hayra kullandığınızda Allah'a yakınlaÅŸmış kulun hizmeti o oranda büyük olur. Artık size ister ÅŸaman desinler ister sufi ister deli ya da 'hiç'! Fark eder mi?   Â
Kike Pinto, 5-16 Nisan arasında Fethiye / Kabak Koyu - Şambala'da iki atölye çalışması gerçekleştirecek; "And Dağları Atalarının Pachamama’ya (Toprak Ana) Şamanik Bağları ve Adakları"… Bilgi için acikmekan@gmail.com 'a yazabilirsiniz. Gamze ve Sibel'e teşekkürler :) Hu
Â
PaylaÅŸ