Paylaş
Bugün 'ben kimim' bilemiyorum. Bildiklerimi unuttum. Belki de boş vermişim. Bilmiyorum..
Sanki, geçmişten beri, geleceğe borçluyum, ama borcumun hesabını tutabilen de değilim. Öyle boş ki içim, bilmem acep muaf mıyım?
Aslında bugün kolay işim, soru soran olursa en azından cevabım belli; "Bilmiyorum"!
Verilen bir sinema bileti, izlediğim film gerçek ötesi. Başrol oyuncusuna bu denli benzerliğim, normal mi?
Oyuncu muyum, seyirci miyim, yoksa ikisi de mi? Belki hiçbirisi!
Bilmiyorum..
Bugün tuhaf; sevdikleri ben değilim, kızdıkları ben değil. Ne suçluyum, ne masum, hepsi kendileri..
Yokluğuma sığınınca sana sığınmış oldum mu ey latif Allahım? Çünkü yoksa, muallaktayım.. Ne cennet, ne cehennem, ne mümin, ne kafir, ne mutlu, ne mutsuz, hükümsüzüm!
Yine de devam edeceğim…
Bugün randevularım var, gitmeliyim, iptal edemem. Hayalperest kızlarla buluşacağım önce. Sonra filozof oğlanlarla. Sorular soracaklar. Bilmiyorum deyince acaba ne yapacaklar? Bakarsın paralarını geri isterler ha!
Ama bana asla ödeme yapmazlar ki! Amaan..
- SİZİ TASDİK ETMEK ZORUNDA DEĞİLİM ÇOK BİLENLER, BENDEN UZAK DURUN HAYALCİLER; gerçekliğinizi yıkabilirim, aniden!
..belki de hiçbir şey yapamam, öyle dururum. Ya gülebilirim, her an ağlayabilirim de; bilemem..
Zamanı gelince, bildirilecektir gereken…
Peki sen.. Ne işin var benlen? Demedim miydi;
- "Cevrimizi çekemezsin güzel aşık", halimizle hallenmeden!
Yoksa niyetin, git yol yakınken.. Kalacaksan sorular duyacaksın çok geçmeden, muallakta, benim duyduklarımı duyacaksın muhtemelen..
Cevaplar burda kayıp. Kendin bulmalısın!
Yoksa, onlar mı seni bulacaktı? Tam olarak nasıldı? Bak bilmez oldum yeniden…
..Sahi; Sen de kimsin?
Boşlukta.. Kendini bulabilir misin? Avazını duyurabilir misin? Cevapları duyabilir misin?
Ey! Bilmeden yaşayabilir misin?
YAŞAMIYORSUN! Yok gibi!
Çünkü korkuyorsun.. Muallaktan.. Oysa ki burası başlangıçtır… Korkma!
Ben bildikçe bilmiyorum, sense bilmediğin için sözde, biliyorsun; aynamsın bir şekilde!
Yakınsın..
Ama bilmiyorsun! Benim gibi, ama başka.. Canını sevdiğim,
Kabul et! Ve şimdi;
Sarıl kendi kendine, sıkı sıkı, sevgiyle…
Bildin mi?
Oluyor bazen, halimiz sürçüyor. Canım, donakalıyor. Sonra geçiyor…
Blop!
Vakum !
..bazen de, heybetsizlikten muzdaripken, fırtınadan önceki sessizlik, çakan şimşekle aydınlanıveriyor;
BANG!
- Ah
…
Anlayacağınız, bugün gönlüm karışık. Gönül işlerim yolsuz. Gonca gülümden haber yok, dünyam kokusuz.. Delirmiş miyimdir ki?
Umarsızlanırım böyle… Nazımı çeken varsa, gam yemem ancak!
Elbet muallaktan çıkar, yine sana varırım,
Ey Ebed..
Kelepir nefisler, ne derlerse desinler!
Onlar hiiç bilemezler; daha muallakta bile değiller.
Beklesinler…
İstenirse; Herşey mümkün!
Musa Dede / GÖLGENİN HAKİKATİ
Paylaş