Kendime verdiğim hediye Ayurveda

Öyle savrulmuş hissettim ki kendimi, bir şeyler yapmazsam nefsine zulüm edenlerden olacağımdan korkmaya başlamıştım. Bu fakir de sevgi ve ilgiyi hak ediyor, Allah’ın kulu değil miyim?

Gemiyi kızağa çekip ufak bir bakım yapmanın zamanı gelmişti. Rabbim şifasız dert vermesin! Tanıdığım, güvenebileceğim bir Ayurveda doktoruna görünür, dengemi yeniden sağlamak üzere tavsiyelerini dinler, üstüne bir de masaj terapisi alırsam, böylece kendime çeki- düzen verebilecek zemini yeniden bulurum inşallah!
İstanbul’un ilk ayurveda kliniği ‘Doğa Arınma Merkezi’nin yolunu tuttum. Öyle şehir dışına 3-5 günlük ‘spa’lara falan gidecek halim yoktu. Bazı akut, acil hastalıkların tedavisinde, önleme dayalı yaklaşımların kifayetsiz kaldığı ileri rahatsızlık durumlarında Batı tıbbına ne kadar güveniyorsam, holistik (bütüncül), önleme dayalı tedaviler konusunda ayurvedaya o kadar güvenirim. 15 yıl önce ‘Maharişi B.A.T. Derneği’nde Hint kökenli bu tıp ekolünün kursunu almıştım, kendime biraz bakabilecek kadar bilgi sahibiyimdir ayıptır söylemesi. Yine de ara sıra işin uzmanına görünmek lazım geliyor. Doktor Kemal Çetinbahadır Türkiye’deki birkaç iyi uzmandan biri. Ayurvedanın temel teşhis yöntemlerinden ‘Nadi Vigyan (Nabız Bilimi) üzerine hassasiyet sahibi. Merkezde temel Ayurveda uygulamalarının çoğu mevcut, teknisyenler deneyimli… Kısa süre önce yurtdışında ‘Dr. David Frawley’nin Ayurveda kursunu bitiren sevgili dost Özlem de orada çözüm ortağı olmuşken, şımartılmak için doğru yerdeyim…

BEDENİNİZİN SESİNİ DUYUN

Ayurveda neredeyse 5000 yıllık, dünyanın bilinen en eski şifa verme sistemidir. Ayus; yaşam, veda; bilgi demek. Hint kadim bilgeliğinin temelini teşkil eden ‘veda’ların 40 dalından biridir. Mesela yoga da bu 40 daldan bir diğeridir. Bu sistemde sağlığınıza kendinizdeki denge ve uyumu yakalayarak kavuşacağınıza inanılır. Sağlık yaklaşımında 10 farklı metabolik sistem dikkate alınır ve dolayısıyla -mesela- dizi ağrıyan farklı metabolik özellikleri olan ayrı kişilerin hepsine farklı uygulamalar önerilebilir. Tüm insanlara, iklimlere uyarlanabilecek evrensel bir sistemdir. Ünlü doktor, guru ve yazar ‘Deepak Chopra’ bu akıma dünya çapında tanınırlık kazandırmıştı, ‘Mükemmel Sağlık’ kitabını öneririm. Ülkemizden de eski arkadaşım Dr.Ender Saraç’ın Ayurveda üzerine ilk kitabı, faydalanabileceğiz temel bir giriş kitabıdır… Güçlü bir bağışıklığa sahipseniz kolay rahatsızlanmazsınız. Eski vedik dilde ‘bağışıklık’ hastalıkların affedilmesi anlamına gelmektedir. Bedenimiz bazen hastalıklar yoluyla konuşur, bizi uyarır; duyabilene aşk olsun! Ayurveda, kadim zaman ‘Rişi’lerine (görücü-bilen) inen ilahi keşiflerle vücut bulmuş ve binlerce yılda geliştirilmiştir. Zaman içinde diğer tüm temel tıp yöntemleriyle de etkileşmiştir. Evet, bu sistemde de insan evrenin bir özeti mahiyetinde. Evreni oluşturan 5 element, bedenimizde farklı kombinasyonlara girip üç temel beden tipini (doşa) oluştururlar.
Vata; taşıma, hareket, iletişimden sorumlu olup, göbekten aşağısı onun bölgesidir. Pitta; metabolizma, sindirim, dönüşümden sorumlu olup, vücudun orta bölgesi onun bölgesidir. Kapha; vücut çatısı, dokuların fonksiyonlarından sorumlu olup, mideden yukarısı, göğüs ve baş onun bölgesidir. Dengede Vata’nın göstergesi; ilgi, ilham, coşku, hareketlilik, dönüşüm, boşaltım iyi çalışır. Dengede Pita; neşe, keskin zekâ, parlaklık, gözler iyi görür, sindirim iyi, beden ısısı iyidir, acıkma, susama dengeli, beden yumuşaktır. Dengede Kapha; birleştirici, güçlü, sabırlı, tasasız, affedici, muktedir, eklemler yağlı, beden kaygandır.

Boşluk+Hava = Vata doşa
Ateş+Su = Pitta doşa
Su+Toprak = Kapha doşa

DOYGUNLUK VE DİNÇLİK HİSSİ

Dengeli nabız berrak olur, mutluluk ve sağlık hissi verir. Dr. Kemal nabzıma bakıyor, bir-iki dakika boyunca bileğimdeki üç parmağın uçları farklı nabızları hissediyor. Dikkati nabza vermek hem teşhis hem de tedavi yöntemi. Bilincin nabız üzerinden kesintisiz akışı fizyolojiyi düzenler. İyi bir doktor doku düzeyine kadar tüm fonksiyonları nabızdan okuyabilir. Vata yılan gibi kıvrılıyor, soğuk, Pitta, kurbağa gibi zıplıyor, Kapha ise derinden, bir kuğu gibi süzülmekte. Tahmin ettiğim gibi; artan sıcaklarla birlikte önümüzdeki altı ay boyunca ‘Pitta’yı kontrol altında tutmam gerek. Midede ekşime işaret, zihinsel faaliyet fazla! Ateş artmış bedende, biraz soğutmalı, yemeği yakmamalı ki lezzetli pişsin! Öğlen güneşinden kaçınılacak. Peynir, yoğurt, tuz azalacak, acıya son, ekşi şeyler tercih edilmeyecek, az tatlı, bitter ve kekremsi tatlar Pitta’yı dengeleyici. Bol taze yeşillikler…
Durumuma uygun beslenme tavsiyelerini alıyorum ve en sevdiğim bölüm; çift teknisyen tarafından uygulanan senkronize, yağlı, Kerala usulü ayurvedik masaj… Yavaş yavaş gelen gevşemenin ardından doygunluk ve dinçlik hissi. Yetmez ama ‘evet’. Bu, fakiri bir süre idare eder, fırsatım olduğunda ise ‘pancha karma’ denilen komple bir arınma ve bakım yaptırabilirim. 3-10 gün arası, sonbahara inşallah… Gelmişken birkaç tütsü ve aromatik kokuyu da cebe atmadan edemiyorum.
Hamdolsun…
Holistik tıbbın büyük ustalarından İbn-i Sina’nın gelişiminde önemli rol oynadığı ‘Unani’ tıbbı (Sufi tıbbı diye de bilinir) dururken, ona en yakın sağlık yaklaşımı ayurvedayı tercih ettim. Neden mi? ‘Unani’ tıbbının uzmanını ara ki bulasın. Bu toprakların önemli miraslarından, bu bilgeliği bu gün maalesef yurtdışından ithal etmek durumundayız; Hindistan veya Batı’dan. Adamlar sahip çıkmış, biz çıkamamışız. Üstelik İbn-i Sina, ‘Avicenna’ olarak biliniyor, modern tıp eğitiminde hâlâ başlıca kaynak kişilerden, sanırsın Latin ya da Yunan bir hekim. Neyse, ‘globalizm’ çağındayız. Sağlıcakla kalın!
Not: merak edenlere; www.dogaarinma.com