Futbol akıl ve bilimle yönetilir. Bu bilimselliğin bir köşesinde sosyolojiyi doğru okumak da vardır. Futboldaki sorunun sosyolojik problemlerin bir yansıması olduğunu da görmemek, sadece hakem özelinde çözüm düşünmek büyük yanılgı. Yaşamın her anında birbirine güveninin kalmadığı, paranoyanın zirvede olduğu bir dönemdeyiz. Toplum ne yazık ki komplo teorilerine çok yatkın hale getirildi. Hakem kararlarında sürekli art niyet ve yapı sorgulanır durumda. Bu güvensizlik ortamı, acil durum çağrısı vermekte ve denenmeyen tek şeyi zorunlu kılmakta: Yabancı Hakem. Tüm bu hamaset bir kenara bırakılmalı ve yeni bir MHK ile yabancı planı yapılmalı. Geçen sezon yabancı VAR, hatasıyla sevabıyla camiaları susturmuştu. Fakat artık sarı kartlardan bile “saldırı” çetelesi tutulur hale gelmişken, sahaya da el oğlu farz oldu. Mevcut hakemlerimiz de Süper Lig’in önem seviyesi kısmen düşük maçlarında görev alır. Alt yapı için yeni bir planlamaya gidilir. Kulüpler Birliği ve TFF istişaresiyle yabancıdan yerliye tekrar dönüş süreci planlanır.
KAŞAR HAKEM TARTIŞMASI
Ferhat Gündoğdu ve Ahmet Şahin sayesinde 2022’den bu zamana nefret objesi haline getirilen Türk hakemliğinde bir de “Kaşar hakem istemiyoruz! Eskileri at, yenilerine maç ver! Yeter ki gençler hata yapsın” popülizmi türedi. Volkan Bayarslan (46) ile Ümit Öztürk (41) dışında eski hakemimiz zaten yok. Akıl ve bilimle değil, sosyal medya ile yönetilen futbol ikliminde bu yaklaşımlara şaşırmamak gerek. TFF’de son 6 yılın verilerine bakıldığında, 2018-19 sezonu Süper Lig kadrosundaki 25 isimden bugün düdük çalan 6 hakem kaldı. Hatta TFF 1.Ligi de havuza katarsak 48 isimden 14 hakem kaldı. Bu 14 isimden 5’ini yükselten de yine Ferhat Gündoğdu idi. Bu süreçte 6 TFF Başkanı, 9 MHK Başkanı; Beşiktaş, G.Saray ve Trabzonspor’da 3’er, F.Bahçe’de 1; teknik direktör olarak F.Bahçe’de 12, Beşiktaş’ta 8, Trabzonspor’da 7, G.Saray’da 3 değişim oldu.
SÜPER LiG HAKEMLERi KAÇ YAŞINDA VE KAÇ SEZONDUR DÜDÜK ÇALIYOR?
SKANDAL HATASI YOK AMA BAYARSLAN KIZAKTA
13 yıldır Süper Lig’de olan Volkan Bayarslan (46) kariyerinin sonuna geldi. Skandal hata yapmamasına rağmen Trabzonspor kazanamadığından kızağa çekildi. En yaşlı 2. isim Ümit Öztürk. 2015’den bu yana Süper Lig’de. İyi hakem ancak Fatih Terim ile ailecek hatıra fotoğrafı çektirme sevdası başını yaktı. Sadece 1’er maçı olan bu ikiliyi hesaba katmazsak, mesleğin en olgun dönemi kabul edilen 40’lı yaşlarda görev alan hakemimiz yok (Havuzda birkaç isim var, hiç görev verilmediğinden yok hükmünde). Hatta Ferhat Gündoğdu’nun gelir gelmez yok ettiği hakemlerin yaşları 40’ın altında (Tek istisna Bitigen-40). Tecrübenin yok sayıldığı, kulüp naralarıyla, keyfiyetle kadroların ve FIFA listelerinin şekillendirildiği 2022 ve 2024 MHK’sıyla karşı karşıyayız.
KALiTENiN YAŞLA SAYIYLA BiR iLGiLiSi YOK
Muhtemelen Trabzon’un ilk yarıdaki golünün nizami olduğunu hem saha hem VAR odası mutlaka öğrendi. Hakemlik ve derbi tecrübesi fazla Karaoğlan, bu psikolojiyle skoru dengeleme hedefini ilk fırsatta uygulattı. Lig kadrosundaki 47 hakemden 46’sı ilk penaltı pozisyonunda hakemi davet etmez!
Saha içi ve dışı yaşananlarıyla son yıllarda en kritik eşleşmelerden biri haline gelen Trabzon-Fenerbahçe maçında hem 26 yaşındaki Oğuzhan Çakır’ın, hem de VAR’daki 38 yaşındaki Atilla Karaoğlan’ın kararları 90 dakikaya damgasını vurdu. Peki Türk hakemliğinin böylesine tartışmalı bir geceye imza atmasının arkasında yatan nedenler neler?
EN BÜYÜK SORUMLU MHK
Bu düdükleri kim çaldı ya da çaldırdı? Hakemlerin beceriksizliğinin sonucu mu, medya mı, kulüplerin baskısı mı, MHK ve TFF mi? Hakemlerin çok baskıya maruz kalmasının beyinde yarattığı ikilem düdüğü üfletiyor. Baskıların en başında büyük kulüpler geliyor. Aynı oranda da mevcut MHK’nın nedensizce ‘hakemliğini bitirme’ kaygısı yatıyor. Her yaş kategorisindeki hakemlerde tedirginlik ve korku artmış durumda.
FANTEZi YAPILMAMALIYDI
MHK Başkanı, “Trabzon’daki dev maça güçlü VAR vereceğiz” derken aslında mesaj netti: “Sahaya güçsüz bir hakem veriyoruz, VAR’da arkasını toplayacağız,” Hakemliği yönetenlerin en büyük yanılgısı da işte tam bu! ‘Genç hakem’ baskısının yanlış tezahürü. Trabzon-F.Bahçe maçı özellikle son yıllarda en zor derbiler listesine girmiş durumda. Böylesine önemli bir maça MHK’nın fanteziyi bırakıp sorumlu davranması gerekirdi.
BUNUN HESABI VERiLMELi
Böyle bir maça 26 yaşında tecrübesiz bir çocuğu atamak, sahaya intihar bombacısı göndermekten farksız! Kulüpleri, ligi ve olası yaşanabilecekleri tahayyül edememek bir yana, gencecik bir çocuğun kariyerini, geleceğini, insan içine çıkamayacağını düşünemeyecek kadar empati yoksunluğu.
Arda Kardeşler’in Galatasaray-Beşiktaş derbisi performansı sonrası mahalle yine karıştı. Kulüplerin yalandan centilmenlik gösterisi de çok kısa sürede son buldu. Peki bu sahnelere yabancı mıyız? Elbette hayır. 30 yıldır aynı senaryoları dinliyoruz. Hakemlik, yıllarca yönetim becerisinden yoksun zihniyetlerin halkı da zehirleyerek yarattığı popülist bir canavar haline getirildi. Her gelen TFF’ye ‘hakem sorunu’ dikte edildi, tedavinin ilacının MHK değiştirmek olduğu sanıldı, 2000’den bu zamana ’21 MHK’ görev yaptı, iş çığrından çıktı.
POTANSİYELİ YÜKSEK AMA TECRÜBESİZ
Çalkantılı bir haftanın ardından ligin en zor maçlarından Trabzonspor-Fenerbahçe’ye beklenmedik şekilde tecrübesiz bir isim atandı: Oğuzhan Çakır. Ülkenin saha içi ve dışı şartlar itibarıyla her daim çok zor geçmeye aday 90 dakikasına, kariyerinde sadece 12 Süper Lig maçı olan hakem görevlendirmek büyük risk. Çakır, geliştikçe, tecrübelendikçe ve hatalarından ders aldıkça iyi olabilecek genç bir hakem profili olarak karşımızda duruyor. Lakin şu ana kadarki performansıyla vasat bir tablo çizen Çakır’ın böyle bir maça seçilmesi geleceği açısından da sıkıntılı. Sahada yer alma, disiplin cezaları, faul değerlendirmeleri dahil olmak üzere Süper Lig’de tecrübe kazanmaya ihtiyaç duyan isimlerden olduğu aşikar.
CESUR MU OLACAK 3 MAYMUNU MU OYNAYACAK?
Oğuzhan Çakır, Galatasaray-Kasımpaşa (3-3) maçında ilk büyük takım deneyimini yaşadı. 9 dakikalık VAR duraklaması olduğu halde maçın sonuna +6 eklemesi tartışma konusu olmuştu. Kısaca, olası önemli hatalar gençliğinin baharından 45’ine kadar olacak hakemlik kariyeri boyunca hep yüzüne vurulacak, ‘istenmeyen’ ilan edilecek. Diğer yandan geçen sezonki maçta saha içi/dışı yaşanan pek çok olayın ve güvenlik zaaflarının, tribün tepkilerinin olmayacağını garanti edebilecek birisi var mı? Benzer durumların yaşanması halinde TFF ve MHK, genç hakemine nasıl bir tavsiye verdi? Maçı bir şekilde tamamlamak için 3 maymunu mu oynayacak yoksa tatil etme konusunda arkasında cesaretle durabilecekler mi? Hakem yetiştirme ve eğitme konusunda çok zayıf karneye sahipken, yeni sahne alan 25 yaşında bir çocuğa bu yükü neden veriyoruz? TFF Başkanı İbrahim Hacısosmanoğlu, umarım kulüplerle istişare ederek sözler almıştır, güvenlik konusunda çok daha hassastır. Doğarken bir hakemi daha öldürmeyelim.
BABASI HİDAYET ÇAKIR AMATÖR SEVİYEDE HAKEMLİK YAPTI
Cüneyt Çakır ile herhangi bir akrabalığı bulunmayan Oğuzhan Çakır, 1998 Balıkesir doğumlu olup Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) mezunu. Balıkesir’in Altıeylül Belediyesi’nde yüzme antrenörü olarak çalışan Çakır, hayatının en unutulmaz hafta sonlarından birine doğru ilerliyor. Sporcu bir ailenin çocuğu olan genç hakem, Triatlon Milli Takımı’nda kardeşiyle birlikte forma giydi. UEFA eğitimlerini yakından takip eden ve gelecekte Avrupa sahnesinde yer alabilmek için Bournemouth’da İngilizce kurslarına katılan bir hakem. 1. Lig’de 2020-21’den bu zamana 30 maçta düdük çaldı. Babası Hidayet Çakır da amatör seviyede hakemlik yapanlardan. Yalnız, ‘baba-oğul alerjisine sahip’ Ferhat Gündoğdu’nun kara listesindeki ‘baba’lardan olmadığı aşikar. Yoksa Kürşat Filiz ve Buğra Taşkınsoy’dan da mahrum kalırdık öyle değil mi?
Dk. 9: Bariz hatalı gösterilen sarı kart.
Dk.26: Hatalı faul düdüğü.
Dk.27: Verilmeyen net faul.
Dk.54: Oyun esnasında yerde yatan iki oyuncu, verilmeyen faul, saha içi karmaşa.
Dk.55: Bir dakika önceden devam eden ve durdurul(a) mayan oyun, el-kol itiraz.
Dk.56: Nihayet duran bir oyun, çıkan kartlar, kalesinde olmayan kaleci ve bu esnada oyunu başlatan hakem, sahada 2 top.
Dk.61: Verilmeyen net faul ve sarı kart.
Dk.77: Verilmeyen net faul ve sarı kart.
Süper Lig’de 8 haftayı geride bıraktık. Hakem tartışmaları ligimizin geleneksel akışından çok erken başladı. Sürenin erkene çekilmesine fırsat veren bir MHK’ya sahip olunca şaşırmamak gerekiyor.
Bu köşede sıkça belirttim, UEFA organizasyonları dahil olmak üzere öncelikli olarak hakemler eleştirilirken, bizde oklar hep VAR odasına çevriliyor. TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu da göreve geldiğinde, “Sahadaki hakemin hatasına bir şey demem ama VAR’a ceza keserim” demişti. UEFA Hakem Kurulu Başkanı Roberto Rosetti ve ekibi ise en büyük eleştiriyi FİFA hakemlerine yapmıştı. “Arkanızı VAR’a yasladınız, bu kategorilere yükselirken VAR sayesinde mi başardınız!” tepkisini göstermişti.
Bütün liglerde VAR’daki temel sıkıntı ‘en doğru kararı arama’ yaklaşımından çıkıyor. VAR, “Yüzde 80 penaltı deniliyor” veya “Kırmızı kart verse daha doğru olur” gibi kararda ka-rı-şa-maz. Karışan hata yapıyor ve yorum kattığından tartışma büyüyor. Sahadaki hakeme şüphesiz kanıt sunulabilecek nitelikte açık ve bariz pozisyonlarda müdahale beklenir.
TÜRK HAKEME GÜVEN YOK
Bizde hakemlerin önemli çoğunluğu, hakemlikten uzaklaştırılma riski taşıdıkları sabahlara uyandıkları için tedirginlik ve baskı sahadaki performanslarını çok etkiliyor. Hacıosmanoğlu her ne kadar, “Evlatlarımıza güvenmeyeceğiz de yabancıya mı güveneceğiz?” dese de kulüplerin, taraftarın ve birtakım holigan yazarların bir gram güveni yok.
10-12 YAŞINDAKi ÇOCUKLARIN iNSANI KAHREDEN SORULAR
İşin hazin tarafı 2022’den beri hakemlik mesleği üzerinde yaratılan polemiklerin, Tahkim Kurulu davalarının, doldur-boşalt klasmanların, tecrübesiz/yeteneksiz isimlerin artmasının geleceğimizi de tehdit altına alıyor olması. Kimi zaman okullardan meslek tanıtımı için davet alıyorum. Üzülerek belirteyim ki son 1 ayda katıldığım 4. ve 6. sınıf çocuklarımızın soruları insanı kahrediyor. Bu sorulara davetiye çıkartan icraat yapanları, aklıselim ebeveynleri dahi şüpheye sevkedecek mesnetsiz açıklamaları, bu yavrularımızın 10-12 yaşlarında zehirlenmelerine müsaade edenleri Allah’a havale ediyorum.
ÇOK YAZIK
Teknik direktörlere ve oyunculara bilgi verip, uyarı anonsu yaptırıp soyunma odasına gitti.
ARKADA OTORiTE VAR
Bir madde daha atılırsa tatil edeceğini hatırlattı. 25 dakika sonra sahaya çıkıp gül gibi oynattı maçı. Otoritenin kurallarının tavizsiz uygulanmasının, marka değerinin korunmasının, insanca maç izlenme ortamı yaratılmasının dışında en önemli ana fikir, arkasında duran otorite olduğunu bilen bir hakemin gücü ve cesaretidir.
BiZDE DURUM NEDiR?
Hiçbir gerekçe sunmadan hakemlikleri bitirilen ve Tahkim’de davaları süren FIFA kokartlı Abdulkadir Bitigen ve Bahattin Şimşek’in yerine iki yeni FIFA adayı seçilecek. Bu iki ismin Cihan Aydın ve Direnç Tonusluoğlu olduğu neredeyse kesindi. Son iki sezonda tartışmasız herkesin beğenisini kazanan Aydın, pek çok hakemin kariyeri boyunca çıkmadığı 4 büyük görev sayısına iki sezonda ulaştı. Hakemlik yeteneğine tecrübeyi de ekledikçe Avrupa’da da ses getirebilecek isimlerden gösteriliyordu. Ta ki Antalyaspor-Fenerbahçe maçı sonrasına kadar...
FIFA LİSTESİ BİRDEN DEĞİŞTİRİLDİ
Ağır eleştirilerden ve Cihan Aydın’la ilgili yaratılan kaostan sonra birdenbire FIFA listesi değiştirildi. Hatta FIFA’nın kuralları yok sayıldı, MHK Talimatı’na bir gecede müdahale edildi. Çünkü Tonusluoğlu ve Aydın dışındakiler zaten formalite adaylardı, acilen MHK’nın istediği bir ismin listeye dahil edilmesi gerekiyordu. MHK Talimatının 53. Maddesi’nin ‘e’ bendinde “FIFA’ya aday olabilmek için en az iki sezon ‘Üst Klasman’ hakem kadrosunda görev yapmış olmak” yazılıdır. Mehmet Türkmen’in FIFA adayı yapılabilmesinin en büyük engeli olan bu madde, bir gecelik talimat değişikliği ile hemen kaldırıldı:
“GEÇİCİ MADDE 6: Bu talimatın 53. Maddesi’nde yer alan giriş şartlarının (e) bendindeki koşul, 2024-2025 futbol sezonunda uygulanmaz."
Türk hakemliği yine yeniden Tahkim Kurulu sürecini yaşıyor. Yeni TFF hukuk önündeki ilk ciddi sınavını bugünlerde veriyor. MHK tarafından son 1 ay içinde iki kez oluşturulan klasman listeleri sonunda hakemlikleri bir gecede bitirilen isimler, geçen hafta Tahkim’de duruşmaya çıkmaya başladı. İlk duruşma sonunda kurul oy birliğiyle ‘davanın görüşülmesine devam’ kararı verdi. Sırayla hepsinin duruşmaları görülecek.
GEREKÇESiZ VE KANITSIZ
İnanamayacaksınız ama son 2 senede hakemliği bırakmış olanlar dışında, 8 Mart davasındaki isimlerle, bugün de davalı ve davacı taraflar bire bir aynı! Yani o tarihte haklarını arayan ve kazanan isimler, bugün de MHK Başkanı ve TFF tarafından yine ‘gerekçesiz’ ve ‘kanıtsız’ Tahkim’de! O dönemde arkadaşlarına yapılanlara tepki için görev almayan isimler de infaz listesine bu dönemde dahil edildi: Serkan Ok ve Erdem Bayık gibi. 2 Ekim 2015’teki Trabzon-Konya ve 28 Ekim 2015’deki Trabzon-Gaziantep’te görev yapan isimlerin de dahil olmasıyla mağdur edilen tüm hakemler:
Abdulkadir Bitigen (FiFA), Bahattin Şimşek (FiFA), T.Kaan Numanoğlu, Burak Şeker, Murat Erdoğan, Mert Güzenge, Serkan Tokat (VAR), Hakan Ceylan (VAR), Kutluhan Bilgiç, Mustafa Öğretmenoğlu (VAR), Koray Gençerler (VAR), Mesut Çarık, Taner Gizlenci, Süleyman Abay.
DURUŞMADA MHK’DEN KiMSE YOKTU
Nihat Özdemir TFF’si zamanında da 8 Mart 2022’deki hakem ve gözlemci infazlarından sonra Tahkim’de itiraz süreci yaşanmış, tüm hakem ve gözlemcilerin itirazı kabul edilerek görevlerine dönmeleri sağlanmıştı.
Prof. Dr. Murat Balcı başkanlığındaki Tahkim Kurulu’nun kararında, hakemlikleri bitirilen isimler için mantıklı bir gerekçe, somut bir kanıt ibraz edilemediği ve hukuki bir dayanağı olmadan keyfiyetle alındığı belirtilmişti.
Düşündürücü nokta şu: 8 Mart davası görüşülmeye başladığında o dönemde de MHK Başkanı olan Ferhat Gündoğdu bizzat Tahkim’deki duruşmalarda taraf olarak yer almıştı. Ayrıca TFF’nin önemli hukukçularından da bir temsilci vardı. Bu kez MHK’den bir temsilci bile yoktu. Bu durumda 2 çıkarım yapılabilir:
Sezona 9 Ağustos’ta merhaba dedik ve 4 haftayı geride bırakarak milli araya girdik. Transfer yarışı hâlâ sürüyor. 3 büyüklerden sadece Fenerbahçe puan kaybederken, Beşiktaş ve Galatasaray 3 maçtan 9 puan çıkarmayı başardı. Trabzonspor ise iki beraberlikle sezona girdi, Avrupa sahnesinde St. Gallen’e elenmek 2. Abdullah Avcı döneminin sonunu getirdi. Teknik direktör değişim sayısında Avrupa’da zirveyi yıllardır kaptırmayan ülkemiz, Trabzonspor ile siftahı yapmış oldu.
DERTLER SAYMAKLA BİTMEZ
İkinci gol Hatayspor’dan geldi ve Özhan Pulat’ın sözleşmesi feshedilerek Rıza Çalımbay ile anlaşma sağlandı. En önemli problemini hakem zanneden Türkiye iklimindeki iddiamı her yıl yineliyorum. Futbolumuzun temel sorunları içerisinde hakem kalemi ilk 5’e dahi gi-re-mez. Ekonomisinden yönetimine, zeminlerden tribün denetimine, saha olaylarından maç sonu saldırılara, senaryosever kulüp yöneticilerinden panayır yeri yedek kulübelerine, tahtası kapanan kulüplerden kurullarına kadar dertler saymakla bitmez. Hele ki “yapanın yanına kalan” ceza sistemindeki yetersizliklere, tutarsızlıklara, “ceza tayinine yer olmadığına” şeklindeki cümlelere kadar.
SÜPER LİG'DKİ 19 TAKIMDAN CEZA ALMAYAN SADECE SAMSUN
Bu güzel oyun Premier Lig’de, Serie A’da, Bundesliga’da, LaLiga’da bambaşka heyecan ve güzelliklerle başladı. Takımını ve meşin yuvarlağı özleyen taraftar tribünleri doldurmak için statlara koştu. Real’de Mbappe’nin gelişi, City’de İlkay’ın dönüşü, Dortmund’da Nuri Şahin, Liverpool’da Arne Slot merakı... Atletico Madrid’in hücum hattına inanılmaz transferleri, Chelsea’nin dalga geçilen kadro ordusunun fotoğrafları, İnter’in istikrar şovu, Juve’nin şahlanışı... Hatta Premier Lig’in martısına transfer olan Ferdi Kadıoğlu’ndan duyduğumuz heyecan... Kısacası Avrupalı heyecanlı, mutlu, keyifli... Peki ya biz?
4 HAFTALIK TABLO
· Sorunu hakem zanneden ve futbol kültürü olmayan bir ülkenin SADECE 4 haftalık hazin tablosu:
·