Muharrem Sarıkaya: Tunceli Valisi'nin turizme açılma çabası

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

Başbakanlık merkez binada devlet bakanlarının bulunduğu koridorlar tıklım tıklım.

Bakan odalarındaki sandalyeler yetmediği için gelen heyetlerin bir kısmı içeridekilerin çıkması için koridorda bekliyor.

Bir heyet çıkıyor, diğeri giriyor.

Çay ocakları ve garsonlar en yoğun günlerini yaşıyor.

Dev boyuttaki saksı bitkileri, çiçekler, çikolata ve baklava tepsilerinin arasındaki insan seli bir düğün evini çağrıştırıyor.

Başbakanlık danışmanlarından biri koridoru göstererek şöyle diyor:

‘‘Otobüslerin mola verdiği yerlere döndü. Bir otobüs dolusu heyet geliyor, çaylar kahveler içiliyor, 10 dakika sonra ikincisi geliyor...’’

Bakanlar ise gün boyu gelen heyetleri karşılayıp uğurlarken, aynı kelimeleri sıralıyorlar:

‘‘Sağolun, teşekkür ederim, Allah razı olsun, her zaman beklerim...’’

Bakanların hemen hepsi, tanışmak ve brifing alabilmek için bürokratlarına gece saatleri için randevu veriyor.

Önceki kabinede de Devlet Bakanı olan DSP'li Mustafa Yılmaz'ın odası tıklım tıklım.

Bir ara gelen heyetleri kabul edebilmek için odasında sandalye kalmayınca özel kalem müdüresine şöyle diyor:

‘‘Komşu bakanlardan birkaç ödünç sandalye alın. Kürsü (tabure) falan yok mu, getirin misafirlerimiz ayakta kaldı...’’

* * *

Yılmaz'ın ziyaretçilerinden biri de Tunceli Valisi Mehmet Ali Türker.

Bakan bir yandan gelen misafirler, diğer yandan tebrik telefonlarıyla ilgilenirken, Vali Türker ile konuşma fırsatı buluyoruz.

Türker'in sıkıntısı, bölgedeki birçok ilden farklı değil.

Tunceli'yi ekonomik olarak kalkındırmanın yolunu aradığını belirtiyor. Bu sağlandığı takdirde terörün biteceğini vurguluyor ve ekliyor:

‘‘Kasım ayından bu tarafa bir tek köylünün burnu kanamadı. Sivil vatandaştan bir tek kişinin kötü muamele gördüğü yönünde şikáyeti olmadı. Bundan sonra da olmayacak...’’

Köye dönüşün sağlanması için uğraştığını belirtiyor. Cazibe merkezleri yarattıklarını, ekonomik sıkıntı dolayısıyla iskána açılamadığını söylüyor.

Geçen yıl toplulaştırma merkezlerinde bir evi 750 milyon liraya mal edebilecekken, bu sene rakamın bir milyar lirayı aştığını belirtiyor.

Vali Türker, köy toplulaştırması veya köy kent olarak isimlendirilen bu cazibe merkezleri ile ilgili olarak şu ilginç cümleyi söylüyor:

‘‘Tunceli'nin ekonomik sıkıntıdan kurtuluşunun yolu turizme açılmaktan geçiyor. Turizm ve ona bağlı sanayi ile Tunceli kalkınır. Cazibe merkezlerini de buna göre dizayn ettik...’’

* * *

Ardından Munzur Vadisi'nden, Ovacık bölgesinden söz ediyor. Tabiatın güzelliğini anlatırken heyecanlanıyor:

‘‘Munzur Çayı'nın dağın içinden ilk çıktığı yeri görmeniz yeterli, bir daha unutamazsınız. Alabalığın en lezzetlisi bu bölgededir. Bu kadar yüksek rakımda Akdeniz ikliminin yaşandığı başka bir yer yok.’’

Vali bunları sıralarken kötü haber ulaşıyor. Yüzü asılıyor, morali bozuluyor:

‘‘Yine mayın. Hem de iki yerde birden. Üç şehidimiz var...’’



Yazarın Tüm Yazıları