Ambulansı o halde görünce…

“Esigil’ler olarak 50. yılımızı doldurduğumuz sokağımız olan Mustafa Sokak ile alakalı olarak köşenizde sizin kaleme aldığınız 14 Haziran 2018 tarihli “KAVGALAR BİTMESİN DİYE Mİ” başlıklı yayımınızı takdir ederek okuduk. Teşekkür ediyoruz Sn. Kösle. Bakınız “2 metre 69 santim genişlindeki” dediğiniz (böylesi santimlik değer; ölçtüğünüzü tahmin ederek ayrıca tebrik ediyorum) sokağımız girişinde ambulans acı sirenini çalıyordu. Düz sireni, ışıklı sireni ve de dörtlü çakar lambaların desteğiyle birlikte. Ama nafile... Bu ambulansın bize geldiğini hayal ettim de... Adeta kabus görmüş gibi oldum. Allah etmeye. Resmen kaderine terk edilmiş olan tek araçlık yolda iki araca ‘geç’ denilen dik mi dik, hop mu hop hoplatan, çöplüğü aratmayan sokağımıza ilgi gösterilmemesini esefle kınıyorum. İlgisizliği ve değersizliği Sayın Valimiz İzzettin Küçük’e şikayet ediyorum.”

YAZ MEVSİMİNDE PALTOLU DEFİLE!

“Ben Erol Kobak. Gazetemiz Hürriyet’in abonesiyiz. Oldukça önemli olduğunu düşündüğüm bir sorunu, dublörü de olduğum konumla birlikte aktarmak istiyorum. İçinde bulunduğumuz yaz mevsiminde fotoğrafımı gördüğünüzde “Şu sıcak günlerde de kaban mı giyilir? Kafayı yemiş galiba okurumuz?” diye düşündüğünüzü tahmin ediyorum. Sıkıntı yok, haklısınız. Bu havada kaban giyilmez elbette. İlgili fotoğrafımı yılın en kısa ayı olan 28 Şubat’ta saat 14:18 de çektirmiştim. (Civardaki kameralarda sabittir) Ve o gündür bugündür işaret ettiğim Beşyol Üst Geçidi’nin asansörleri (5 (BEŞ) yıldır da çalışmıyor ayrıca!) onlarca ihbarımıza rağmen halen çalışmıyor. Vatandaş olarak dikkate alınmayacağımızı bildiğim için bi’de kış sezonunu yaz sezona taşıyarak dikkat çekmeye çalışayım istedim!” Hizmete açıldığı günden beri süs olsun diye yapılmış olan asansörler! Ve üst geçit üzerine döşenmiş olan yüz binlerce işlevsiz led ampuller… Ziyan üstüne ziyan… Yaz mevsiminde paltolu defile! Bakalım Büyükşehir ne diyecek bu işlere… 

KÜÇÜK BİR ÇALIŞMA YETER

Okurumuz Sn. Sevda Dikmen: “Terminal peronlarındaki sundurmalara asılı olan anlamsız kutular ve sundurmaların bakımsızlığı beni rahatsız ediyor. Kutuların kaldırılmasını ve de sundurmaların boyanmasını rica ediyorum.” Küçük bir çalışma yeter. İlgililere rica ile…

TOKADI HAK EDEN MAKİNE!

Abonelerimizden olan Demircioğlu Gıda Sanayi Unlu Mamulleri İşletmecilerinden Sn. Murat Akgün: “Tarih 22 Haziran 2018 Saat 19:30 Adres Arabayatağı İstasyonu. Kıymetli bisküvi otomatı; görüyorum ki yine tokatlanıyorsun! Açık konuşmak gerekirse tokadı hak ediyorsun! Çünkü onlarca kez tanık oldum, hep aynı şeyi yapıyorsun! Parayı alıyorsun ama ürünü vermiyorsun! Ey makine sen ne ayaksın!” İlgili şikayetin muhatabı yok. Cadde Büyükşehir Belediyesi’nin, istasyon da BURULAŞ’ın sorumluğunda olunca… Şiddete karşıyız biz. Dayak yemesin bizim makine!

HÜRRİYET BURSA YAZDI SORUNLAR ÇÖZÜLDÜ

Terminalde büyük tehlike başlıklı yazımın yayımlanmasından bir gün sonra ‘neler oldu acaba?’ diyerek kontrol için Terminal’e gittim. Yapılan ciddi ayıp ve kusurun görsel olarak tamamlandığını (Belki de Dünya’da bir ilk olan çalışma! Alt malzemesi kum olan kilitli taşlar üzerine onlarca ton ağırlığındaki taşıyıcı ayaklar sabitlenir mi? Sabitlenmiş işte! Üstelik ağırlığa dayanamadığı için ‘çöktüm ben’ diyen zemine rağmen!) ve cadde ortasındaki son sistem KAMYONET durağına gelince de… Ergonomik kotluğu ultra lüks durağın ön yüze alınmış, şişe de promosyonu olmuş.(!) Buraya da bir alkış! Artan taşların kolon aralarına dizilmesine ve artan vidaların ücretsiz olarak serpiştirilmesine de ayrıca alkış lütfen!