SİYAD, Hıncal Uluç’un üye başvurusunu bekliyor

Hıncal Uluç, Oscar ve SİYAD törenlerini karşılaştırmış.

Haberin Devamı

Oscar ve SİYAD!

Uluç, aynı yazıda SİYAD üyelerine ‘mastürbatör’ sıfatını uygun görüp, sokakta yürüse tanınmayacak adamlara ödül vermekle suçlamış.
Bu nasıl bir mantıktır?

Evet, Nuri Bile Ceylan, Yeşim Ustaoğlu ve diğerleri vakti zamanında sokakta yürüse tanımayacağınız isimlerdi (Türkiye’de hâlâ öyleler), ama şimdi onları tüm dünya tanıyor.

Uluç mantığıyla hareket edersek bizim her sene “Recep ıvedik” gibi popüler yapımlara ödül vermemiz gerekir.

SİYAD yeri geldiğinde popüler olmayı başarmış başarılı işleri de ödüllendirdi. Örneğin “Babam ve Oğlum” filmi.

Hıncal Uluç, yazısında ayrıca 1955’ten bu yana bu ülkeye gelen her filmi izlediğini, sinema üzerine yüzlerce kitap ve makale okuduğunu, binlerce yazı yazdığını belirtmiş ve eklemiş: “Hıncal bu işten anlamıyor, ama dünkü yeni yetme, ‘Ben eleştirmenim’ deyip kimsenin okumadığı ve anlamadığı yazıları, kendisi gibi ‘eleştirmen’ diye gökten düşenlere mektup diye yazan birtakım mastürbatörler, mesela Atilla Dorsay gibi sinemaya adanmış bir yaşamla aynı kaba nasıl konabiliyor?”

Yani sağ gösterip sol vuruyor, SİYAD Onursal Başkanı ile biz genç yazarları tokuşturmaya çalışıyor.

Uluç’un asıl derdine gelelim.

Ulaç’a göre ‘mastürbatör’ SİYAD yazarları sırf farklı olabilmek, kendini tatmin etmek ya da “Siz sinemadan anlamazsınız” demek için az izlenen filmlere ödül veriyor.

Böyle bir anlayış nerede görülmüş! Nuri Bilge Ceylan’a her sene ödül veren Cannes jürisi de mi ‘mastürbatör’ sayın Uluç?

Hıncal Uluç ayrıca sinema yazarı nasıl olunur diye sormuş ve hâlâ bu sorunun yanıtını alamamaktan şikayet etmiş.

Hemen açıklayayım, çok basit. ıki sene önce yazmış olduğunuz bir sinema eleştirisiyle, başvuru tarihinizden önce son yazınızın ve nüfus cüzdanınızın fotokopisini çekiyorsunuz. Sonra bir özgeçmiş yazıyorsunuz ve bunları SİYAD üyesi iki sinema yazarından aldığınız referans mektuplarıyla birlikte bir zarfa koyup postalıyorsunuz.

Bundan sonra SİYAD üye takip kurulu devreye giriyor, belgelerinizi değerlendiriyor. Sizi takibe alıyor ve en sonunda da sinema yazarı olarak gelecek vaat edip etmediğinize dair bir rapor hazırlıyor. Sonra da bu raporu SİYAD Yönetim Kurulu değerlendiriyor.

Size tüyo da vereyim; kurulun başlıca değerlendirme kriteri yazılarınızın içeriği. Bu noktada yeterli teknik ve kuramsal analiz yapıp yapmadığınız çok önemli.

Yani sizden “Bu film harika. şahan yine döktürmüş kardeşim, o nasıl oyunculuktu öyle, bu filmi mutlaka izleyin” tarzı yazıların ötesinde bir şeyler bekleniyor.

Hemen paniğe kapılmayın. Bu tarz sizin üslubunuz olabilir, önemli değil. Önemli olan içeriğiniz. Bir de sinema yazarlığını meslek edinip edinmeyeceğiniz ya da bu alanda kariyer yapıp yapmayacağınıza bakılıyor.

Bu noktada korkmayın, lifestyle yazılarınıza devam edebilirsiniz.

Hepsi bu. SİYAD Başkanı Murat Özer’e sordum. Bu formları hazırlarsanız, sizi seve seve değerlendirmeye alacaklarını söyledi. Umarım başvurur ve seçilirsiniz. Biz mastürbatör yazarlar sizi aramızdan görmekten büyük mutluluk duyacağız. 

Haberin Devamı

Efsane yayın yönetmeni

Haberin Devamı

Geçtiğimiz pazar günü hayata veda eden La Gazzetta dello Sport’un efsane yayın yönetmeni Candido Cannavo, perşembe günü hastaneye kaldırılırken oğluna “Editörleri uyar, yazım DIR 1 sırasında” demiş.

Gazetecilerin nasıl bir hayat yaşadıklarını herhalde en iyi bu söz özetler.

Her zaman bir haber ya da köşe yazısı yarım kalır, eceliyle ölünmez bu meslekte. Milan’ı takip eden muhabirini değiştirmesini isteyen
Başbakan Berlusconi’ye bile kafa tutan Cannavo efsanesini merak ediyorsanız eğer, Aceto Balsamico ve Gunto’nun bloglarını ziyaret edin derim.

Yazarın Tüm Yazıları