Paylaş
Levent Pekimrekli toptan gıda, Cengiz Savaş küçük bir şarküteri, Özgür Pekimrekli ise yurt dışında turizm alanında kariyerine yön verir. Yollar ve ufuklar ise o şarküteride kesişir. Yeni bir hikaye yazmak isteyen üçlü, şarküteri-mandıra alanında ortaklık kararı alır. Ve ağırlıklı sokak aralarında faaliyet gösteren şarküteriyi cadde üstüne taşıyarak 2010’da Paşa Çiftliği’nin kurarlar. Bugün 11 noktaya ulaşan ve mağazada çalışanlarının tamamının kadın olduğu Paşa Çiftliği’nin genç patronları, yeni şubeler için ise çalışmalarını sürdürüyor.
LEVENT Pekimrekli, Cengiz Savaş ve Özgür Pekimrekli... Her biri kendi alanında sahip olduğu meziyeti tek çatı altında toplayıp başarıya odaklanmış üç genç girişimci... Farklı hikayeleri olan genç girişimciler, şimdi tüm enerjilerini Paşa Çiftliği’ne aktarmış durumda. Paşa Çiftliği’nin kurucuları Özgür Pekimrekli, Cengiz Savaş ve Levent Pemikrekli ile markanın doğuş öyküsünü, kendi hikayelerini ve gelecek planlarını konuştuk.
SEKTÖRE DEĞİL ÇEVREYE ODAKLI İŞ
İlk söz 1981 doğumlu olan Cengiz Savaş’ın. Liseden itibaren ufak da olsa kendi işini yapma isteğinin olduğunu anlatan Cengiz Savaş, Adnan Menderes Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdikten sonra bir yıl avizecilik yapan arkadaşının yanında çalıştığını aktararak, “Daha sonra ise askerlik süreci oldu. Dönüşte evimizin altında boş bir dükkanımız vardı. Burada küçük de olsa bir şey yapmak istedim. Sektöre göre değil de çevreye göre iş arayışına girdim. Eksik olana baktım. Ve küçük bir sermaye ile 2007’de İzmir Bornova’da Şirince Mandıra’yı açtım” diyerek kendi hikayesini paylaştı.
KAHVALTIDA YENEN REÇEL IŞIK OLDU
Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce İşletme okuduğu dönemde boş vakitlerini değerlendirmek isteyen 1980 doğumlu Levent Pekimrekli de, ticarete üniversite yıllarında adım atanlardan. Levent Pekimrekli, o süreci şöyle aktardı: “İş arayışlarımın sürdüğü dönemde Eskişehir’de konuk olduğum bir arkadaşımda yediğim reçeller bende bir fikir uyandırdı. O reçellerin Antalyalı üreticisini bulup İzmir bayiliğini aldım ve bir arabayla yola çıktım. Sonra nar suyu ve salça eklendi. Bir anda toptan gıda işinin içinde buldum kendimi. Bu işleri yaparken de Cengiz Savaş ile tanıştım. O süreçte de artık toptan işinin bir süre sonra beklentileri karşılamayacağını düşündüm ve perakende konusunu düşünmeye başladım.”
SOKAK ARASINDAN CADDE ÜSTÜNE
Levent Pekimrekli’nin perakende konusunda plan yaptığı dönemde İsviçre’de turizm alanında çalışan ağabeyi Özgür Pekimrekli de yurda dönme kararı verir. 1977 doğumlu ve turizm işletme mezunu olan Özgür Pekimrekli, 2009’da kardeşiyle birlikte İzmir Hatay’da ara sokakta bir şarküteri devraldıklarını söyleyerek, “Bu dükkan bizim aslında işin çıraklığını yaptığımız yer oldu. Dükkanı devraldığımız arkadaş ise büyük bir kira vererek cadde üstünde bir yer açtı ve çok iyi iş yaptı. Ama organizasyon şemasındaki sıkıntı işlerini düşürdü. O arkadaşın attığı adım bize yol gösterdi. 2010’da Cengiz Savaş ile gücümüzü birleştirerek üç ortaklı bir yapıyla Narlıdere’de cadde üstünde yüksek kira vererek Paşa Çiftliği’ni açtık” diyerek markanın doğuş sürecini paylaştı.
TÜM ÇALIŞANLAR KADIN
BU iş bir kadın başarısı aslında. Şu an Paşa Çiftliği’nde 100’e yakın çalışan var. Bunun 87’si mağazalarda görev alıyor. Bu personelin tamamı ise kadın... “Şubelerde erkek çalışan yok” diyen Levent Pekimrekli, bu stratejinin nedeni ise şöyle aktardı: “Şirket olarak kadınlara inanıyoruz. Perakende ayağında başarılı olduklarını düşünüyoruz. Hele konu gıda olunca tüketici kadının elinden almayı seviyor. Hijyen hassasiyeti ve güler yüzlüler. Bu sektörde de bir ilk. Aslında erkek egemen bir sektördü. Biz ısrarla erkek personelle devam etmedik. Tabii, gelen müşteri kitlesinin de yüzde 70’i kadın. Dolayısıyla iki taraf arasında daha iyi bir iletişim kuruluyor. Karşılıklı güven doğuyor. Bu da başarıyı getiriyor.”
SADECE PEYNİR YOK
DÜNE kadar peynir, zeytin ve yumurta odağında büyüyen şarküteri-mandıra sektöründe artık tablo değişmiş durumda. Farklı ne yaparızın peşinde olduklarını söyleyen Levent Pekimrekli, “Artık yaprak sarmasından mezeye, peynirden katmere birçok ürün satıyoruz. 300’ün üzerinde ürün çeşidi var. Titiz bir araştırma ve incelemenin ardından bu ürünleri tüketiciyle buluşturuyoruz. Bal ve tereyağını akredite laboratuvarlarda analiz ettirmeden rafa koymuyoruz. Bizim bir farkımız da tüketiciyle aramıza engel koymuyoruz. Bu kapsamda sektörde bir ilk olan duvara dayalı dolap sistemini geliştirdik” diyerek bu tarz ve dizaynın sektöre model olduğunu söylüyor.
TEMKİNLİ BÜYÜME
ŞU an İzmir’in çeşitli noktalarında 11 şubeyle hizmet verdiklerini söyleyen Cengiz Savaş, gelecekle ilgili planlarını şöyle aktardı: “Her yerde olalım gibi bir hedefimiz yok. 7 yılda da hızlı büyüyen bir yapımız olmadı. Marka ve kaliteyi korumak adına daha temkinli büyüdük. Şimdi yoğun bir franchise talebi alıyoruz. Buna cevap vermeyi ve farklı bir yol izlemeyi planlıyoruz. İnandığımız yerde, inandığımız kişilerle yol almak istiyoruz. Bu yıl ise 3 şube hedefledik. Bunlardan biri franchise olacak. Bu pilot olacak. Burası bizim franchise konusunda laboratuvarımız olacak. Kısa vadede İzmir’de büyüyeceğiz. Orta vadede ise başka kentler olabilir.”
DEMOKRASİ VAR
EGE’de geçmişte pek hoş örnekleri olmasa da Paşa Çiftliği üç ortaklı bir yapıyla yoluna devam ediyor. Bir şirket anayasalarının bulunmadığını söyleyen Levent Pekimrekli, “Ama demokrasi var. İki oy alan her karar uygulanır. Herkesin farklı karakterleri var. Cengiz Savaş’ın teknik tarafı çok iyi. Birçok bilgisayar programımızı o yazdı. Çok iyi bir altyapı kurduk. Özgür Pekimrekli ise iyi bir işletmeci. Ben ise hem saha deneyimi hem de nerede iş yapılır alanında iyim. Bu yapıyla bir görev paylaşımı yapıldı. Herkesin sorumlu olduğu şubeler var” diyor.
KISA KISA
* Kuruluş aşamasında markayla ilgili akıllarında iki ismin olduğunu ifade eden Levent Pekimrekli, “Yoldan geçenlere sorduk ve Paşa Çiftliği ağır bastı” diyor.
* Bu işte personelin önemli bir artı olduğunu aktaran Özgür Pekimrekli, “Çeşitli mülakat ve testlerin ardından 100 başvurudan ikisiyle çalışıyoruz. Bizde samimiyet önemli” görüşünü aktardı.
Paylaş