Üç kuşaktır eğitimci

İZMİR Özel Çamlaraltı Koleji... ‘Köklü eğitim, kalıcı başarı’ sloganıyla 63 yıllık eğitim hayatı boyunca 10 bine yakın mezun veren bir kurum. Ülkesini seven, ülkesi için projeler üretebilen, sorumluluk sahibi, ilkeleri olan, dürüst, saygılı, ileri görüşlü, geleneklerine bağlı, ancak yeniliklere de açık, kültürlü ve sevgi dolu nesiller yetiştirmeyi ana hedef belirlediklerini söyleyen İzmir Özel Çamlaraltı Koleji’nin üçüncü kuşak temsilcisi ve genel müdürü Gülçağ Gençer, hem okulun kuruluş öyküsünü hem gelecek planlarını hem de eğitim sektöründeki gelişmeleri değerlendirdi. Kurucuları merhum Mehmet Ali Sertatıl’ın yıllarca Milli Eğitim’de öğretmenlik yaptığını, birçok okulun kurucu genel müdürü olarak çalıştığını ifade eden Gülçağ Gençer, eğitime gönül veren bir isim olan dedesinin emeklilik sonrası da boş durmadığını aktararak, şöyle devam etti:

14 ÖĞRENCİYLE BAŞLADI

“Yıllarca Milli Eğitim’e öğretmen olarak katkı sağlayan Mehmet Ali Sertatıl, bu kez de desteğini özel eğitim ayağında sürdürme kararı alır. 1954’te anaokulu ve ilkokul olarak İzmir Özel Çamlaraltı Koleji’ni kurar. Mektupçu Konağı’nda 14 öğrenciyle eğitim-öğretim hizmeti vermeye başlar. 1955’te ortaokul ve lise de açılır. Ve artık isim İzmir Özel Çamlaraltı Kız Koleji’dir. 1960’ta ise Buca’da Erkek Koleji hizmete girer. Kız Koleji ile Buca’daki Erkek Koleji 1979’da birleştirilerek karma eğitime geçen ilk özel okul unvanını alır. Bugün anaokulundan liseye çağdaş, Atatürkçü, laik ve demokratik kuşaklarını yetişmesi adına sürekli çalışıyoruz.”

KARŞIMIZDA DEĞİL YANIMIZDA

Kurucuları Mehmet Ali Sertatıl’ın azmini, inancını, direncini ve adını yarınlara taşımak adına bayrağı üçüncü kuşağın devraldığını ifade eden Gülçağ Gençer, İzmir Özel Çamlaraltı Koleji’nin eğitimde farkındalık yaratan yönleriyle ilgili şu bilgileri paylaştı:
”Dededen toruna tüm aile eğitimci. Bu hassasiyetle çalışıyoruz. Öncülüğümüz eğitim. Sorgulayan, araştıran ve Atatürk ilkelerine bağlı öğrenciler yetiştirmek adına bazı kurallardan ödün vermeden yarınlar için çalışıyoruz. Öğrenciye, şunu yap bunu yap demek yerine ona seçenekler sunan bir yapımız var. Öğrencinin seçtiği seçenek doğrultusunda ona rehberlik ediyoruz. Öğrenciyi karşımıza almaktansa yanımıza alarak geleceğe hazırlıyoruz. Anaokulundan itibaren de ‘High Scope’ eğitim yöntemini kullanıyoruz. Bunu İzmir’de ilk uygulayan kurumuz. Bu yıl 13’üncü yılımız. Öğrencinin yaşayarak öğrenmesini benimsiyoruz. Sadece akademik başarıya odaklanan bir yapımız yok. Yaş özelliklerini çok iyi analiz edip ona göre planlama yapıyoruz. Sanatla, sporla buluşturuyoruz. Özel yeteneklerini keşfediyoruz.”

ÜÇ DİL DE ZORUNLU

ANAOKULUNDAN itibaren yabancı dili çok önemsediklerini dile getiren Gülçağ Gençer, “İngilizce ve Almanca dil eğitimine 2010 yılından itibaren 6’ıncı sınıfta başlamak üzere İspanyolca’yı da ekledik. Seçmeli olmaksızın üç yabancı dil eğitimi veren İzmir’deki ilk ve tek özel okuluyuz. Bu konuda da çok iddialıyız. 2011 yılında ise Cervantes Enstitüsü‘nün Ege Bölgesi’ndeki ilk ve tek DELE sınav merkezi olmaya hak kazandık. Uluslararası birçok projede yer alan İzmir Özel Çamlaraltı Koleji, 2009’da Türkiye’de Avrupa Birliği Eğitim Programları kapsamında, Türkiye’deki ilk eTwinning projesini hayata geçiren okul oldu” diyerek birçok ilke imza attıklarını aktardı.

 


İKİNCİ KAMPÜS YOLDA

EĞİTİM politikasını sürekli gözden geçiren, yeni hedefler belirleyen, buna yönelik planlarla sürekli değişimi amaçlayan İzmir Özel Çamlaraltı Koleji, bünyesinde barındırdığı 4 okulla yıllardır aynı kampüste eğitim-öğretim veriyor. İleriye dönük yatırım planları içerisinde yeni bir kampüs fikrinin olduğunu ifade eden Gülçağ Gençer, “Geçmişte bu kampüs bize yetiyordu. Ama artık standartlar değişmeye ve talepler artmaya başladı. Bu nedenle ikinci bir kampüs için arayışlarımız sürüyor. Doğru yer ve zamanda bir başlangıç yapmak istiyoruz. Geçmişimize yakışır bir adım atacağız. 1954’te olduğu gibi ilk başta anaokulu ve ilkokul ile başlamayı hedefliyoruz. Bize bağlı bir kampüs olacak” diyerek, daha fazla büyümeyi düşünmediklerini dile getirdi.

 


AÇIK FAZLA AMA...

GÜLÇAĞ Gençer, 100 personellerinin bulunduğunu, bunun 80’e yakının öğretmenlerden oluştuğunu belirterek, şöyle dedi: “Bu işte öğretmen önemli. Bugün mezun olup işsizler ordusuna katılan çok meslektaşımız var. Ama burada önemli olan nitelik. Bizler emekleyerek buralara geldik. Öğretmen üniversiteden mezun olunca ‘her şeyi ben bilirim’ dememeli. Gelişime açık olmalı. Onun için öğretmen kadromuzu kendimiz yetiştiriyoruz. Yeni başlayanla kıdemlinin deneyim paylaşmasını sağlıyoruz. Her ikisinin de birbirinden öğreneceği çok şey var. Bu başarıyı getirir.”

EN ALT KADEMEDEN BAŞLADI

1997’de beden eğitimi öğretmeni olarak sektöre adım attığını dile getiren Gülçağ Gençer, “Çamlaraltı mezunuyum. Göreve başladığımda da en alt kademede çalıştım. Çamlaraltı’nın sürdürülebilir olması için her kademeyi bilmek önemli. Beden eğitim öğretmeni ne yapıyorsa ben de onu yaptım. Sonra basamakları birer birer çıktık. Hatta bir dönem eşimin işi nedeniyle okuldan ayrılıp İstanbul’da özel bir okulda da çalışarak farklı bir deneyim kazandım” diyerek, bugün üçüncü kuşak temsilcisi olarak genel müdür pozisyonunda görevinin başında olduğunu aktardı.