Tasarıma mühendis kafası

ÇOÇUKLUĞUNDAN itibaren maket ve bir şeyleri tasarlamaya karşı hep ilgi duyar.

Haberin Devamı

Babasının mobilya dükkanı da en iyi uygulama merkezi olur. Ama üniversite tercihini elektrik elektronik mühendisliğinden yana kullanır. Enis Doğru, üniversitenin ardından İzmir’de otomasyon mühendisi olarak bir şirkette çalışmaya başlar. 2 yılın ardından da atık otomatı üzerine kendi işini kurma kararı alır. Doğru, pazarın bu ürüne hazır olmaması nedeniyle istediği sonucu alamaz ve web tabanlı projeler geliştirmeye odaklanır. Ancak burada da işleri istediği gibi gitmeyince çocukluk merakına yönelir. Ve mühendislikle tasarımı birleştirerek kurduğu Huminger ile bugün İzmir’den dünyanın birçok yerine özel tasarım ürünleri ihraç ediyor.

Tasarıma mühendis kafası

Haberin Devamı

ENİS Doğru... İlk etapta hayata geçirdiği girişimlerinden istediği sonucu almasa da pes etmeyenlerden... Çevrenin elektrik elektronik mühendisliği ya da yazılım alanında bir şeyler yapma beklentisinin aksine, tasarım alanında farkındalıklara imza atan genç bir iş insanı. Huminger Studio’nun kurucusu Doğru ile hem girişimcilik serüvenini, hem de gelecekle ilgili planlarını konuştuk. Denizli doğumlu Enis Doğru, Uşak Fen Lisesi’nin ardından Sakarya Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği’nden mezun olduğunu söyleyerek, hikayenin devamını şöyle aktardı:

Tasarıma mühendis kafası

İSTEDİĞİ SONUCU ALAMADI

“Üniversitenin ardından İzmir’de şartları çok iyi olan Amerika merkezli bir şirkette işe girdim. Burada da petrolün çıkarılmasını sağlayan yazılımlar yapıyordum. Ama bir süre sonra kurumsal hayatta çok fazla zaman kaybetmeden teknoloji odağında kendi şirketimi kurma isteği ağır bastı. Yaklaşık 2 yılık kurumsal hayat deneyiminin ardından da 2013’te şirketimi kurdum. 2009-2010 yılında Ersmus kapsamında İrlanda’ya gitmiştim. Orada gördüğüm atık otomatları dikkatim çekmişti. Bunu Türkiye’ye uyarlamak adına bir proje hazırladım ve dönemin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan yüzde 100 hibe desteği almayı başardık. Ama birçok şey acemiliğimize geldi. Bazı şeyleri sorgulamadan, piyasa şartlarını araştırmadan ‘Atık Otomatı’ ortaya çıktı. Yurtdışında bir depozito kanunu var. Orada da bu işleri makineler üstlenmiş durumda. Bizim ülkemizde böyle bir kanun olmadığı için bunu atıkları getirenlere ödül veren bir sistemle hayata geçirebilirim diye düşündüm. Ama istediğimiz sonucu alamadık.”

Haberin Devamı

Tasarıma mühendis kafası

 

BU KEZ MEVZUATA TAKILDI

İlk girişiminin olumsuz sonuçlanmasının ardından Enis Doğru, yeni bir yol haritası belirler ve yazılım-AR-GE şirketini hayata geçirir. Saklı park yönetim sistemi geliştirdiklerini belirten Doğru, “Bu projemiz de yurtdışında birçok girişimcilik programına seçildi ama Türkiye’de hayata geçirmek çok zor oldu. Burada da istediğim sonucu alamayınca bu kez web tabanlı projeler geliştirmeye karar verdim. Aktivite ve deneyimler için online bir pazar yeri oluşturduk. Amaç ise aktivite düzenleyen organizatörleri, bu aktiviteler için uygun yeri olan mekanları ve düzenlenen aktivitelere katılmak isteyenleri bir araya getirmekti. 1 yıl boyunca herkes uygulamayı çok sevdi ama bir süre sonra sistem bazı mevzuatlara takıldı” diyerek üçüncü girişiminin de olumsuz sonuçlandığını paylaştı.

Haberin Devamı

O BASKIDAN KURTULDU

Üç girişimin ardından yolu kamuya ya da yönetmeliklere çıkan hiçbir işe bulaşmama kararı aldığını söyleyen Enis Doğru, mühendis olması nedeniyle teknoloji-yazılım odağında iş üretme baskısından kurtulup sevdiği şeylere yönelir. Doğru, şöyle devam etti:
“Ben çocukluğumdan itibaren maket yapmayı, bir şeyler çizmeyi, kesip yapıştırmayı çok seviyordum. Lise ve üniversiteye gittiğim yıllarda da babamın mobilya mağazası vardı. Buraya tüm ürünler demonte gelirdi. Bende bu merakımı demonte mobilyaları birleştirerek giderirdim. Bu meraktan yola çıkarak özel tasarımlarla ilgili araştırmalar yapmaya başladım. Ve 2018’in ortalarında Huminger’i kurarak, dünyaya internet kanalıyla İzmir’den farkındalık yaratan tasarım ürünleri ihraç etmeye başladım.”

Haberin Devamı

Tasarıma mühendis kafası

 
MODASI GEÇMESİN

HAYATI yazılım ve teknoloji odağında geçen bir elektrik elektronik mühendisinin tasarım macerası ilk etapta hiç de kolay olmaz. Enis Doğru, “İlk 6 ayım işi öğrenmekle geçti. Tasarım programlarını öğrendim, çeşitli eğitimler aldım. İlk etapta da bir şeyleri kopyalayarak bir şeyler yapmaya başladım. Ve sonunda işi öğrendim. Kopyayla gideceğin yerin sınırı belli. Çevreye duyarlı, doğal malzeme, modası geçmeyen ve zamandan bağımsız ürünler tasarlamayı kendime misyon olarak belirledim. İlk ticari ürünümüz de 1930’larda havalimanlarında kullanılan dönen harfler oldu. Bir mesaj sistemi olarak o analog sistemi günümüze uyarladım. İnternet kanalıyla satışa sunduğumuzda ise ciddi bir talep gördü. Öyle ki siparişlere yetişmek için gece gündüz koşuşturdum ve 5 kilo verdim” diyerek, bugün ürün çeşidini 30 çıkardığını belirtti.

Haberin Devamı

 
KATMA DEĞER KATTI

“ÜRÜNLERİMİZE karşıdan bakıldığında üretim sürecinin çok kolay olduğu düşünülüyor ama tam tersi bir durum var” diyen Enis Doğru, üretim aşamasıyla ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Bu ürünlerin üretimi çok zor. Sanayideki demirci ya da marangoza gittiğinizde kimse bunu üretmek istemiyordu. İşte burada benim mühendislik becerim devreye girdi. Mühendis kafasıyla sanayideki marangoz ve demir ustasına üretimi kolaylaştıracak ve ekonomik hale getirecek aparat ve makineler geliştirdim. Tasarıma katma değer kattım. Bu güçle de Amerika’dan Arjantin’e, Avusturalya’dan Sudi Arabistan’a ürün gönderiyoruz. Türkiye’ye satışımız yok. Global sanat danışmanlarıyla çalışıyoruz. Bu kapsamda şu anda Fransa’da bir otelin tüm tasarımlarını biz yapıyoruz. San Francisco’da bir iç mimarlık firmasıyla işbirliğimiz bulunuyor.”

KISA KISA

* İşin gitmesini istediği noktayı Enis Doğru, şöyle aktardı: “Türkiye’de çok yetenekli tasarımcılar var. Ama üretim ve ticari noktada sıkıntılı bir yapıdalar. Bu yetenekli isimlerle işbirliği yapmak istiyorum. Ayrıca kinetik sanat odağında da eserler geliştirmek hedeflerimiz arasında.”

Yazarın Tüm Yazıları