Tarımda kadının parmak izi kooperatifle belirginleşecek

Girişimci 13 kadın, toprakta hep eli olan ama adı pek de anılmayan hemcinsleri için kooperatifleşti. Tarımda kadının parmak izini belirginleştirmek isteyen Tarımda Kadın Kooperatifi, sürdürülebilir tarım için kadın üreticilerin daha çok söz sahibi olmasını istiyor. Ayrıca; kültürel, gastronomik ve tarımsal değerlere sahip çıkan ‘agroekoturizm’ destinasyonu yaratmak da hedefler arasında...

Haberin Devamı


 

KAMUDAN yerel yönetime ya da sivil toplum kuruluşlarına birçok kurum son yıllarda ‘kadının iş yaşamında daha fazla yer alması’ adına yoğun mesai harcıyor. Çünkü Türkiye’deki kadın nüfusunun yaklaşık yüzde 68’i iş hayatının dışında. Yani kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 32. Dünya sıralamasında 100’lü basamaklarda olduğumuz bu veri ülkemizin ekonomik büyümesi adına negatif bir sonuç doğruyor. Milyarlarca liralık bir kayıptan söz ediliyor. Hal böyleyken ekonomik büyümede itici güç olma potansiyeli hayli yüksek olan kadınların güç birliği yaptığı bir alan da kooperatifler…

Tarımda kadının parmak izi kooperatifle belirginleşecek

 

Haberin Devamı

KADIN KOOPERATİFLERİNDE EGE FARKI

 

Kadınların ekonomik ve sosyal hayata daha etkin katılımını teşvik eden kadın kooperatiflerin sayısı her geçen gün artıyor. Şu anda Türkiye’de bin 200’e yakın kadın kooperatifi var. Bunların yaklaşık 170 ise Ege Bölgesi’nde faaliyet gösteriyor. Önemli işlere imza atan bu kooperatiflerden biri de Tarımda Kadın Kooperatifi… Geçtiğimiz günlerde coğrafi işaretli Aydın memecik zeytini için Kuşadası Yaylaköy’de düzenlenen hasat töreninde Tarımda Kadın Kooperatifi’nin üyeleriyle bir araya geldik. Hem çalışmalarını hem de yarına dair planlarını konuştuk.

Tarımda kadının parmak izi kooperatifle belirginleşecek

 

TOPRAĞA GÖNÜL VERENLERDEN GÜÇBİRLİĞİ

 

Hikâye, Türkiye’nin dört bir yanında tarıma gönül veren 13 girişimci ruhlu kadının 2020’de KAGİDER’in düzenlediği ‘Tarımda Kadın Girişimi Geliştirme ve Hızlandırma Programı’na ve ardından mentörlük programına seçilmesiyle başlamış. Tarımda Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ayşe Günbey Şerifoğlu, program süresince yaptıkları birçok toplantıda toprağa, geleceğe, kadın emeğine ilişkin ortak hedef ve hayalleri konuştukça ‘birlikten güç doğar’ inancıyla güçlerini kooperatifçilik çatısı altında birleştirmeye karar verdiklerini söylüyor ve ekliyor:

 

Haberin Devamı

ELİMİZ VAR AMA ADIMIZ MAALESEF YOK

 

“Sürdürülebilir bir gelecek için sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir tarım için de kadın üreticilerin daha çok söz sahibi olması gerektiğini düşündük. Kadın elinin değdiği her şeyin sürdürülebilir olduğuna inandık. Emeği ve özeniyle dokunduğu her şeyi güzelleştiren kadın, gözü gibi baktığı toprağına da can verir bu ellerle. Bu eller toprakta hep var ama adı hiç yok. Bu nedenle de tarımda kadının adı olsun, emeğinin mührü olsun. İşte bu inançla logomuzda her biri bambaşka, biricik ama birlik içindeki ‘tarımda kadının’ parmak izini taşıyoruz. Tarımın yaşamsal öneminin bilinciyle sürdürülebilir geleceğe iz bırakmayı hedefliyoruz."


 

 

Haberin Devamı

HEMCİNSLERİYLE

YOL YÜRÜYORLAR

 

TARIMDA Kadın Kooperatifi’nin ilk kurulduğu yer Balıkesir olsa da 2 yıl önce merkez Aydın Kuşadası’na alınmış. Ortakların çoğu bu bölgede ama farklı farklı kentlerde de üyeleri bulunuyormuş. 13 olan ortak sayısı da 16’ya yükselmiş. Dr. Ayşe Günbey Şerifoğlu, “Isparta’da kooperatifin haşhaş atölyesi bulunuyor. Kadın çiftçilerle yol alıyoruz. İyi tarım ve temiz gıda felsefesiyle hareket ediyoruz. Haşhaşla zeytin-zeytinyağı ağırlıkta olmak üzere şu an 7 grupta ürünlerimiz tüketiciyle buluşuyor. Atalık buğday, geleneksel el yapımı, kahvaltılık, glutensiz ve arı ürünlerimiz yer alıyor. Kendi internet platformumuzun yanı sıra popüler birçok e-ticaret sitesinde de ürünlerimiz tüketiciye ulaşıyor. Ulusal marketler, gurme mağazalarda da varız. Bunlara yeni eklemeler olacak” diyor.

Haberin Devamı

Tarımda kadının parmak izi kooperatifle belirginleşecek

Dr. Ayşe Günbey Şerifoğlu, “Kuşadası bölgesinin zeytinin yanı sıra bal, fıstık çamı, kiraz, şeftali ve üzüm gibi tarımsal ürünlerinin de değerlendirilmesi, markalaşması ve bunların katma değeri yüksek ürünler haline getirilmesi gerekiyor” şeklinde konuşuyor.


  

ZEYTİN ROTALARI

OLUŞTURULACAK

 

KOOPERATİFİN Kuşadası özelinde de çeşitli hedefleri bulunuyor. Dr. Ayşe Günbey Şerifoğlu, bölgeyle ilgili planlarını şöyle anlatıyor: “Tatil amacıyla Kuşadası’na gelen yerli ve yabancı konuklarımıza ölümsüz memecik ağacının eşsiz meyvesinden elde edilen Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tesciline ve organik sertifikaya sahip, polifenol içeriği açısından zengin, organik olarak üretilen memecik zeytin ve zeytinyağlarımızın sağlıklı beslenme için önemini anlatmak, bu değerli ağacın meyvelerini, sağlıklı yaşam için tanıtmak ve tattırmak için yola çıktık. Amacımız; kültürel, gastronomik ve tarımsal değerlerine sahip çıkan bir agroekoturizm destinasyonu yaratmak. Doğal Şehirler Birliği’nin lideri olan Kuşadası’nda, projelerimizle ‘doğa akademisi’, ‘tarımsal miras sergi alanı’, ‘TAB bahçesi’ oluşturarak, insanlık tarihinin başından itibaren gelişen ve şehirleşmenin getirdiği koşullardan dolayı topraktan ve doğadan uzak kalan çocuklarımıza, gençlerimize tanıtmak, öğretmek ve ülkemizde tarımın sürdürülebilirliğine katkı sağlamak istiyoruz. Güney Ege’de tarihi Kuşadası Limanı çıkışlı ‘zeytin rotaları’ oluşturarak, tarımsal ürünlerimizi kırsal alanlardaki diğer üreticilerimizle ve girişimci kadınlarımızla birlikte markalaştırmak, tarım ve doğa bilincini aşılayarak bunu bir sosyal sorumluluk projesi olarak da uluslararası bilinirlik yaratarak agroekoturizm ve sağlık turizmine katkı sağlamayı, sağlık turizmine de yeni bir bakış açısı getirerek, bedensel iyileşmenin doğal ve sağlıklı besinler ve şifalı bitkilerle desteklendiği, anlamlı işler ve öğretilerle de ruhsal iyileşmenin önünü açan bir oluşum olmayı amaçlıyoruz.”

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları