Köklü geleneğin yeni bir soluğu

Eğitim sektöründe kısa sürede öncü olmak gibi hedef belirlediklerini paylaşan Kurucu Temsilcisi Egem Eraslan, orta vadede bir de lise projelerinin bulunduğunu söyledi. Gündemde ayrıca okul öncesiyle ilgili yeni bir soluk var.

ERASLAN Okulu... Eraslan ailesinin tam 20 yıl önce çıktığı eğitim yolculuğunun en yeni ve genç üyesi... “Eğitim sektörüne girdim diyemem. Çünkü ben eğitim sektörünün içinde doğdum ve büyüdüm” diyen Eraslan Okulu Kurucu Temsilcisi Egem Eraslan ile hem okulun farkındalıklarını hem gelecek planlarını hem de eğitim sektöründeki gelişmeleri konuştuk. Eraslan ailesinin üçüncü kuşak temsilcilerinden 1992 doğumlu Egem Eraslan, ailenin uzun süredir Mavişehir’e kaliteli bir eğitim kurumu kazandırma hedefi bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

BAŞARI GELENEĞİNE YENİLİK

“Diğer okullarımızın da kurucusu olan büyükbabam Cemil Eraslan, Mavişehir isteğinin temellerini attı. Lisans eğitimimi Amerika’da Boston Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü’nde tamamladıktan sonra iş hayatına da burada adım attım. 2015’te de inşaat aşamasında Eraslan Okulu’nun kurucu temsilciliği görevini üstlendim. Ailenin eğitimde 20 yıllık bir başarı geleneği var. Bu akademik başarı geleneğine biz burada bir yenilik ekledik. Köklü geleneğe yeni bir soluk getirdik. 2016’da 200 öğrenciyle eğitim-öğretim süreci başladı. Bu yıl bu sayı 250’ye çıkardık. Kademeli bir büyüme izliyoruz. Bu ikinci eğitim yılımız.”

KODLAMANIN İÇİNDE BÜYÜDÜK

“Bu okulda bizi heyecanlandıran, sadece 21. yüzyılın öğrencilerini yetiştirmiyoruz. Bu okul aynı zamanda 21. yüzyılın genç kuşağı tarafından kuruldu” diyen Egem Eraslan, okulun DNA’sında yenilik ve inovasyon olduğunu aktardı. Egem Eraslan, “Aile büyüklerinin ciddi bir birikimi var. Ondan faydalandık. Tabii yeni jenerasyonun farklı bakış açıları da var. Şimdi okullarda teknoloji, kodlama, robotik eğitim var. Biz bu sistemin içinde büyüdüğümüz için buna farklı bakabiliyoruz. Kodlamayı lisede çözmeye çalıştık, üniversitede de onunla büyüdük. Bu alanda öncü olmak bir hedef belirledik. Şu an uluslararası arenadan 6-8 yıl gerideyiz. Amacımız bu açığı kapatmak. Bu nedenle teknoloji alanında Türkiye’de verilmemiş eğitimleri vereceğiz. Üniversitelerle çalışıyoruz. Kodlamayı bir dil olarak görüyoruz. Üniversitelerde öğretilen kodlama eğitimini ortaokulda vereceğiz” ifadesini kullandı.

BÜTÜNCÜL SEKİZ

ERASLAN Okulu’nun farklıklarını da değerlendiren Egem Eraslan, bütüncül 8 (Holistic 8) eğitim sistemlerinin en büyük artıları olduğuna dikkat çekerek, “Burada Akademik Mükemmellik, Bilingual Learners, Geliştirilmiş Beceri Programı, Bilim Okulu, Sportif Mükemmellik, Konservatuvar Eğitimi, Toplum ve Sosyal Sorumluluk ile Project X şeklinde birbirini tamamlayan başlıklarımız var. Burada Bilingual Learners önemli bir farkındalığımız. Anaokulundan itibaren iki dilli eğitim başlıyor. Uluslararası matematik ve bilim yarışmalarına katılıyoruz. Bilim okulumuzda özellikle anaokulunda çocuklar öğrendiklerini deneylerle test ediyor. Sorguluyor. Temizlik ve tasarruf becerileri de veriyoruz. Sınıfların düzeni, temizliği, klimaların kontrol tamamen onlarda. Sorumluk bilincinin gelişmesini amaçlıyoruz. Değişim ve yenilik hızımız bizi çok farklı kılıyor. Biz geleceğe yetişmek istemiyoruz. Biz zaten orada doğduk. Geleceği belirlemek istiyoruz” görüşünü dile getirdi.

SÜRPRİZLERE HAZIR OLUN

KURUMUN gelecek planları hakkında da bilgi veren Egem Eraslan, gündemde bir lise projesinin bulunduğunu anlatarak, “Uluslararası arenada rekabet edebileceğimiz bir lise kurmayı planlıyoruz. Bunu da kendi yetiştirdiğimiz öğrencilerle yapmak gibi bir hedefimiz var. Onun için kısa vadede lise yok. Orta vadeli gündemimizde bulunuyor. Bunun dışında okul öncesine yeni bir solu katmak gibi hedefimiz var. 10 yıldır Karşıyaka’da bu alanda fark yaratan Behiye Hanım Anaokulumuz bulunuyor. Farklı lokasyonlardan talepler alıyoruz” diyerek, bu alanda yatırım planlarının bulunduğunu paylaştı.

Sayıya değil
niteliğe bakalım

EĞİTİM sektöründeki gelişmeleri değerlendiren Egem Eraslan, sektörün biraz karmaşıklaştığını savunarak, şunları söyledi: “Şu an sayısal büyümeye takılmış durumdayız. Bu da biraz karmaşıklık yaratıyor. Sektör sayısal olarak çok hızlı büyürken, nitelik olarak çok yavaş ilerliyor. Oysa sayısal olarak değil, niteliksel büyüme gerektiğini düşünüyorum. Bu olursa çok iyi işler yapabiliriz. Şu an hacme odaklanmış durumdayız.”