İzmir’in yarıya yakını kirada

Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, inşaat sektörü ve kentsel dönüşümü değerlendirdi, düşük gelir grubuna yönelik projelerin acil devreye girmesi gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

SON yıllarda inşaat sektörü hareketli günler yaşıyor. Ardı ardına projeler açıklanıyor, konutlar yükseliyor. Ama bu hareketliliğe rağmen hala kirada oturanların sayısında bir değişiklik olmadığı dikkat çekiyor. Örneğin, İzmir’in yüzde 38’i kirada oturuyor. Bunun nedeni ise son dönemde yapılan projelerin çoğunun orta ve üst gelir grubuna hitap etmesi. 28 yılda İzmir’de birçok kişiyi ev sahibi yapan Ege-Koop’un Genel Başkanı Hüseyin Aslan da bu görüşte. O da, acil olarak düşük gelirli kişilere yönelik konut projelerinin devreye girmesi gerektiğini savunuyor. Hüseyin Aslan’la inşaat sektöründeki son gelişmeleri konuştuk. Kentsel dönüşümden Ege-Koop’un kent dışı açılımına kadar birçok konuyu değerlendiren Aslan, İstanbul merkezli inşaat firmalarının iflas açıklama dalgasının İzmir’e de ulaşabileceği uyarısında bulundu.
Projelerin talebe uygun olmadığını dile getiren Hüseyin Aslan, İzmir’de yapılan projelerin belirli bölgelerde yoğunlaştığını belirterek, şöyle konuştu; “Gelir durumu iyi, ikinci ya da üçüncü konut sahibi olmak isteyenlere yönelik çalışmalar dikkat çekiyor. Oysa İzmir halkının yüzde 38-40’ı kirada oturuyor. Yerel ve merkezi yönetimin bunun için çalışması gerekiyor. Özellikle toplum içinde önemli görevler üstlenen öğretmen, polis, asker ve doktor gibi kamu görevlileri için bir çalışma başlatmalı. Güvenliğimizi, eğitimizi ve sağlığımızı emanet ettiğimiz bu kesim, konut alma konusunda zorlanıyor.”

Haberin Devamı

Tek kişinin ödemesi zor
Bu yönde bir çalışma görmediğini vurgulayan Aslan, “Şu anda banka faiz oranları düşük gibi görünse de çok düşük değil. Bunu devlet memurunun ödemesi imkansız. Gelirler ortada. 100 bin lira kredi kullanan biri, en düşük oranda faiz kullansa bile, aylık ödeyeceği maksimum tutar 1.500-2 bin TL arasında olacaktır. Tek başına bu yükün altından kalkması imkansız” dedi.

Dönüşüm yıkıma dönüşmesin
Kentsel dönüşüm konusunda yoğun mesai harcayan Hüseyin Aslan, bu süreçle ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. Kentsel dönüşümün çok hassas bir konu olduğunu belirten Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün bir gecekondu yıkımında bile vatandaş kendini iş makinesinin önüne atıyor, çatıya çıkıyor. Bu ondan daha da tehlikeli bir durum. O süreçte anlaşma, uzlaşma olmazsa ya da taraflar sorumluluğunu bilmediği taktirde kentsel dönüşüm yıkıma dönüşür. Onun için bu işin muhataplarının ikna edilmesi ve mağdur edilmeyeceğine inandırılması gerekiyor. Şu anda akıllarda çok soru işaretİ var. Mülk sahibi, evini verdiği taktirde kaç konut alacağını, inşaatın ne kadar süreceğini, ne kadar kira yardımı olacağını bilmiyor. Bunlar açıklığa kavuşmalı. Bir de kentsel dönüşümün, mutlaka yerinde yapılması gerekiyor.”
İzmir’de şu ana kadar bir plan ve bir modelin ortaya çıkmamasından yakınan Aslan, “En başından beri benim önerim, kentsel dönüşüm projesinde halkın mutlaka örgütlenmesi yönündeydi. Burada ister dernek, ister vakıf, isterse de kooperatif değerlendirilmeli. İlgili bölgelerde karar kurulları oluşturulması gerekiyor. Bu şart. Bunu yapmazsak ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalırız. Bizde Ege-Koop olarak önümüzdeki günlerde çeşitli bölgelerde bu tip yapılanmalara imza atacağız” diye konuştu.

Haberin Devamı


TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR
İnşaat sektörünü de değerlendiren Aslan, bu yılı çok iyi görmediğini belirterek, şöyle konuştu: “Ege-Koop olarak bugüne kadar çok kriz gördük. Her krizden de büyüyerek çıktık. Ama çevremize baktığımızda, İzmir’de yıllardır iş yapan firmaların çok zor şartlarda çalıştığını görüyoruz. Buna ne kadar dayanırlar bilemiyorum. Umarım ilerde kötü sonuçlar görmeyiz. Onun için sektörün acil olarak teşvik edilmesi gerekiyor. İstanbul’da inşaat firmaları iflas erteleme istiyorlar. Şu anda İzmir’de bulunan alt taşeronlardan da benzer sesler geliyor. Bunun artmasından korkuyorum. Bu yıl riskli bir yıl. Sektörde tehlike çanları çalıyor.”

Haberin Devamı

SEKTÖRE ÇEKİDÜZEN
 Kentsel dönüşüm sürecinde tartışılması gereken bir konunun da ‘müteahhitlik’ kurumu olduğunu ifade eden Aslan, son yıllarda yaşanan depremlerin ardından sektörün kötü tecrübeler yaşadığına dikkat çekti. Aslan, Türkiye’de müteahhitlik sektöründe bir disiplinin olmadığını öne sürerek, “Bir sorumluluk yok. Her önüne gelen müteahhidim deyip, vatandaşın kapısını çalabiliyor. Yasal olarak bunun çerçevesinin çizilmesi gerekiyor. Kentsel dönüşümün ardından, su altında kalan konutlar, depremde yerle bir olan binalar, alt yapısı çöken bir ortam görmemek için bunu yapmak gerekiyor” dedi.

YAĞ LEKESİ GİBİ
Yerel seçimlerin yaklaştığını hatırlatan Hüseyin Aslan, belediyelerin kentsel dönüşüm konusunda hızlı hareket etmesi gerektiğini belirterek, “Seçime kadar önemli aşama kaydetmekte fayda var. Planlamayı biran önce hayata geçirmesi gerekiyor. Seçimden sonra ne olacağı belli değil. İzmir’in acil olarak buna ihtiyacı var. Kentin girişi ve çıkışları, çevresinin durumu ortada. Bir yağ lekesi gibi duruyor. Deprem kuşağındayız. Zaman kaybetmeden bunu hayata geçirmemiz gerekiyor” diye konuştu.


İLK PROJE ANKARA’YA

Haberin Devamı

Ege-Koop çalışmaları hakkında da bilgi veren Hüseyin Aslan, proje üretmeye devam ettiklerini, Güzelbahçe-Urla arasında Dört Mevsim Konakları’nın yapımının sürdüğünü belirterek, “Bir diğer projemiz ise Gediz Üniversitesi’nin yakınındaki Keyifli Yaşam Evleri. Son projemiz Aliağa Evleri var. Bunun yanında, İzmir’in çeşitli noktalarında arsa arayışlarımız sürüyor. Bir diğer konu da şehir dışı açılımımız. Bu yıl Ankara’da projemizi başlatıyoruz. 3-4 ay içinde netlik kazanacak. Gündemde Muğla ve Eskişehir var. Belediyelerle görüştük. Olumlu adımlarımız olacak” dedi.

Yazarın Tüm Yazıları