Kadınların yaklaşık yüzde 75’i yaşamlarının herhangi bir döneminde en az bir kez mantar enfeksiyonu geçiriyor.
Çoğu kez gebelik, antibiyotik kullanımı gibi nedenlerle ortaya çıkan bu sorun, tedaviye kolay yanıt veriyor. Hem cinsel hem de psikolojik sorunlar oluşturan vajinal mantar enfeksiyonlarına yol açan mikroorganizmalardan en sık görüleni ’candida albikans’ denilen bir maya hücresi. Vakaların yüzde 67-95’inden bu mantar hücresi sorumlu bulunduğundan, vajinal mantar enfeksiyonları genelde vajinal kandidiazis şeklinde tanımlanıyor.
Vajinal mantar enfeksiyonunun en önemli ve en sık görülen belirtisi kaşıntı. Bu kaşıntı geceleri şiddetlenerek, sıcak etkisiyle artıyor. Hastaların çoğunda dış genital organlarda yanma var. Özellikle idrar yaparken, idrarın değdiği bölgelerde şiddetli yanma hissi yapar. Bazı hastalarda cinsel ilişki esnasında ağrı olabilmektedir. Vajinal kandidiaziste akıntı her zaman olmaz. Eğer akıntı mevcut ise beyaz renkli, içerisinde süt, peynir kesiği şeklinde tanımlanan ya da kireç benzeri olarak nitelendirilen parçacıklar bulunuyor. Akıntıda kötü koku görülmez. Kokunun olması kandidiazise eşlik eden ikinci bir enfeksiyonun varlığını akla getirmeli.
Mutlaka tedavi edilmeli mi?
- "Candida albikans"ın vajinada normalde bulunan bir organizma mı yoksa belirti vermeyen kadınlarda saptandığında mutlaka tedavi edilmesi gereken bir mikrop mu olduğu günümüzde dahi açıklığa kavuşturulamamıştır. Erkek menisinde üretilemediği için cinsel yolla bulaşan bir hastalık olarak kabul edilemez. Ancak yapılan araştırmalarda eşlerin benzer tipte mantar hücresi taşıdıkları saptandığı için, pek çok hekim tedavide eş tedavisi de uygulamayı uygun görmektedir.
Nasıl bulaşır?
- Vajinal mantar enfeksiyonunda üreyen mikroorganizmalar genellikle başkasından bulaşmaz. Kişinin kendi vajinasında bulunan maya hücreleri çeşitli nedenlerle aktif hale gelip enfeksiyon yaratır. Dolayısıyla havuz vb. yerlerden bulaşması söz konusu olmadığı için çok nadiren cinsel ilişkiyle bulaşabiliyor. Ancak bir kadında mantar enfeksiyonun olması cinsel ilişkiyle bulaştığı anlamına gelmez. Hayatında hiç cinsel ilişkide bulunmamış bakire kızlarda hatta küçük çocuklarda bile mantar enfeksiyonu görülebiliyor.
Kimler daha büyük risk altında?
- Vajinada belirti vermeden bulunan kandidalar çeşitli faktörlerin etkisiyle aktif hale geçiyor ve klasik belirtiler ortaya çıkıyor. Ancak vakaların yüzde 50’sinde bu tür bir faktör olmadan hastalığın ortaya çıktığı da gözlendi. Vajinal mantar enfeksiyonlarını tetikleyen faktörler şunlardır:
* Antibiyotikler: Geniş spektrumlu olarak tabir edilen güçlü antibiyotikler vajinanın normal pH dengesini bozarak mantar enfeksiyonu için uygun ortam hazırlamaktadırlar. Vajinitte en sık etkili olan antibiyotikler tetrasiklin ve penisilin grubu ilaçlardır.
* Gebelik: Özellikle gebeliğin son üç ayında hücresel bağışıklığın azalmasıyla kandida gelişimi kolaylaşıyor. Gebelikte vajinada ’glikojen’ adı verilen maddenin artışı da bu olayı hızlandırıyor.
* Şeker hastalığı: Kanda şeker düzeylerinin dengesiz seyrettiği kontrolsüz diyabette, idrar ve vajinal salgılarda şeker düzeyleri artar. Bu da mantar için uygun bir ortam hazırlıyor.
* Immunosupresyon: Bağışıklık sisteminin baskılanması demektir. İlaçlar ya da sistemik hastalıklar sonucu hücresel bağışıklık sisteminin baskılanması kandidiazisi hızlandırıyor.
* Doğum kontrol hapları: Eski tipte yüksek doz oral kontraseptiflerin vajinal kandidiazis için uygun zemin hazırladığı ileri sürülse de günümüzdeki düşük doz ilaçlarıyla bu görüş geçerliliğini yitirdi.
* Naylon giysiler: Özellikle kilolu kadınlarda giyilen naylon giysiler ve çamaşırlar, bölgede sıcaklık ve nem artışına neden olmaktadır. Bu durum mantar hücreleri için altın değerinde bir fırsat.
* Hormon kullanımı: Östrojen ve progesteron içeren ilaçların alımı kandidiazisin görülme oranını artırmaktadır.
* Rahim içi araç (spiral): Etkisi tam olarak bilinmiyor. Ancak kandidiazis için risk faktörü olduğu ileri sürülüyor.
* Lokal alerjenler: Renkli tuvalet kağıtları, parfümler, yüzme havuzundaki ilaçlar, tampon ve pedler alerjiye neden olabilmektedirler. Alerjik zemin üzerinde ise daha sonra mantar enfeksiyonu gelişebiliyor.
* Metabolik hastalıklar: Tiroid hormonu bozukluğu gibi hastalıklar kandidiazis için uygun zemin hazırlıyor.
* Şişmanlık
* Kronik servisit
* Radyasyon
Tedavi hem kolay hem de zor
Tedavi nasıl yapılır?
- Hem çok kolay hem de çok zor. Tedaviyle akut şikayetler büyük ölçüde giderilebiliyor. Ağızdan alınan sistemik tedavide, tek günlükten 1 haftalığa kadar tedavi protokolleri ve ilaçlar mevcuttur. Aynı durum vajinal ovüller için de geçerlidir. Ancak hastaların yüzde 5-25’inde hastalık daha sonra tekrarlıyor. Bir yıl içinde en az dört defa kandidiazis atağı geçirilirse bu durumda tekrarlayan enfeksiyonlardan söz ediliyor. Yeni başlayan atakların nedeni mantar mayalarının vajinadaki sağlam dokuların içine girerek derinlere kadar ilerlemesi, burada sessiz kalması ve ilaçlardan da etkilenmemesi olarak açıklanıyor.