D vitaminini ‘ilaç’ olarak almak şart mı?

Son zamanlar D vitamini talebindeki patlama üretici firma, ecza deposu ve eczanedeki stokları eritti.

Haberin Devamı

Bilhassa kış aylarında. Evet D vitamini önemli. Peki abartılı kullanıyor olabilir miyiz? Prof. Dr. Şükrü Hatun, “D vitamini eksikliği tanısı koyma ve buna bağlı olarak D vitamini kullanımında abartılı bir artış var” diyor.


Özellikle bebeklik döneminde D vitamini eksikliğinin önlenmesi ve gebelerde D vitamini desteği konusunda Türkiye başarılı programlar yürütüyor. Fakat ‘yok’ satması aslında bazı yanlışları da işaret ediyor. Sağlık Bakanlığı D Vitamini Eksikliğinin Önlenmesi Bilimsel Kurul Üyesi de olan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, “Otizm, kanser, diyabet, obezite gibi birçok hastalıkla D vitamini eksikliği arasında abartılı bir ilişki kuruluyor. Rutin izlemde D vitamini düzeyi bakmanın bir ‘sağlık trendi’ haline geldiğini biliyordum. Ama bu kadar sık satılması bana da sürpriz oldu. Bunun sağlıkla ilgili bilgi karmaşası ve yüzeysel/ticari sağlık hizmeti/hekimlik uygulamalarına bağlı olduğunu söyleyebiliriz” diyor.
D vitamini eksikliği şiddetli olduğunda (yani serum düzeyi 10 ng/ml ve altına indiğinde) kemik metabolizması bozuluyor ve çocuklarda raşitizm, erişkinlerde osteomalazi olarak bilinen hastalıklar gelişiyor. Türkiye’de 2005’ten beri bütün bebeklere doğumdan itibaren günde 400 ünite (üç damla) D vitamini ücretsiz olarak veriliyor. Bu şekilde bebeklerdeki D vitamini eksikliği büyük ölçüde önlendi. Prof. Dr. Hatun, “Aile ve çocuk hekimleri seyrek durumlarda D vitamini düzeyi bakma ihtiyacı duyar. Yani bebeklik ve çocukluk döneminde rutin izlemde D vitamini düzeyine bakmaya ve D vitamini düşük diye yüksek doz D vitamini vermeye gerek yok” diyor.

Haberin Devamı

Gelişigüzel almayın

Erişkinlerde ise D vitamini düzeyi 10 ng/ml ve altına düştüğü zaman başta omurgalarda olmak üzere yaygın kemik ağrıları ve kas güçsüzlüğü oluyor. Buna neden olan ‘osteomalazi’ hastalığının tanı ve tedavisi endokrin uzmanları tarafından yapılıyor.
Prof. Dr. Hatun, konuyla ilgili şunları söylüyor:
“Dolayısıyla 40 yaş üzerinde kan şekeri kontrolü yapar gibi sağlıklı kişilerde rutin olarak D vitamini düzeyi bakmaya gerek olmadığı gibi yalnızca D vitamini düzeyi düşük (30 veya 20 ng/ml altında) diye yüksek doz D vitamini vermeye/almaya, yani gelişigüzel D vitamini ampulü içmeye de gerek yok. Çünkü kan D vitamini düzeyi yalnızca biyokimyasal bir bilgi. Yakın zamanda ABD’de yaşayan siyahlarda kan D vitamini düzeyi düşüklüğünün esas etkili form olan ‘serbest D vitamini düzeyi’ düşüklüğü anlamına gelmediği gösterildi. Benzer durum obezler için de geçerli. Birçok araştırma obez çocuklarda D vitamini düzeyinin geçici olarak düşük ölçülebildiğini gösteriyor. Dolayısıyla sağlıklı bir kişiye yalnızca kan D vitamini düzeyi düşüklüğünü dikkate alarak yüksek doz D vitamini vermek yanlış bir uygulama. Hem çocuklarda hem de erişkinlerde yüksek doz D vitamini verme kararı, alkalen fosfataz ve paratiroid hormon gibi ek ölçümlere göre endokrinoloji uzmanları tarafından verilmeli.”

Haberin Devamı


D vitamini zehirlenmelerinde artış var

Erişkinlerde D vitamini alımı için güvenli üst sınır 2000-2500, ilk yaşlarda ise 1000-1500 ünite civarında. Bu üst sınırlar yalnızca güvenlik için belirlenmiş. Bir hastalık olmadan D vitamini ampulü içmek, bir süre sonra kandaki D vitamini düzeylerini istenmeyen düzeylere çıkarabilir. Gereksiz ve yüksek dozda alınan D vitamini, kalsiyum yüksekliğine ve idrarla kalsiyum atılımını arttırarak böbreklere kalsiyum çökmesine neden olur. Kan kalsiyum düzeyinin yükselmesi ayrıca iştahsızlık, halsizlik, kabızlık, reflü gibi bulgulara neden olabiliyor. Prof. Dr. Hatun, ülkemizde geçmiş yıllarda çocuklarda gereksiz D vitamini kullanımı nedeniyle çok sayıda D vitamini zehirlenmesi vakası görüldüğünü hatırlatıyor.

Yazarın Tüm Yazıları