Şişkinliğe meydan okuyabilirsiniz
Ağırlık ve şişkinlik hissi, premenstrual dönemin en tatsız belirtilerinden biridir. Bu, her ay yaşanan sıkıntı, su tutulumu veya gazdan – bağırsaklarda veya midede hava birikmesi- dolayı oluşur. Neyse ki şişkinliğinizi azaltacak ve daha rahat hissetmenizi sağlayacak yollar var.
1- Gazlı içeceklerden kaçının
Soda ve maden suyu gibi karbondioksit içeren içecekler, şişenin içerisinde de rahatlıkla görebildiğimiz köpürmeye neden olur. Bu baloncuklar sindirim kanalımızdan içeri girerek, kimi zaman midemizin şişkin ve rahatsız hissetmesine neden olabilir. Eğer premenstural dönemin belirtisi olarak şişkinlikten şikayetçiyseniz, sade suya sadık kalmanız en iyisi.
2- Gaz yapan besinleri sınırlayın
Vücudunuzun bazı besinleri yıkması ve sindirmesi zordur. Bu zorlu sindirimin yan ürünü ise gazdır. Eğer bu gaz problemi daha kişisel bir konu olma eğilimindeyse, aylık döngünüzün bu en problemli haftası boyunca; brokoli, brüksel lahanası, karnabahar, fasulye ve lahana gibi besinlerin tüketimini en aza indirin.
3- Tuzlu yiyeceklerden kaçının
Tuzlu yiyecekler su tutulumuna neden olduğu için her zaman premenstural dönemde yaşadığınız şişkinliği daha da kötü hale getirebilir. Tüm distansiyonu (aşırı şişkinliği) azaltmak için; şarküteri ürünleri ve işlenmiş etler (pastırma, sosis, sosisli sandviç gibi) de dahil olmak üzere, konserve çorba, turşu, birçok dondurulmuş yiyecek ve soya sosu, ketçap, hazır salata sosları gibi tuzlu ürünlerden uzak durmakta fayda var. Ayrıca cips ve simit gibi tuzlu atıştırmalıkları da en azından bu dönemde bırakmalısınız. Bu tür tuzlu ürünler yerine; yoğurt, taze meyve-sebze ve tuzsuz fındık vb. kuruyemişler gibi düşük sodyum içeriğine sahip yiyecekleri tercih edebilirsiniz.
Vücudunuz, düşmanınız sigaranın etkilerinden arınmalı ve yenilenmeli. Ancak sizi hedeflerinizden yıldırmayacak sorular da peşinizde dört dönmüyor değil. “Ya kilo alırsam?”, “Son bir tane içeyim!”, “Bu hafta içeyim, haftaya bırakırım.”. . . gibi düşüncelerle aklınızı bulandırmaya gerek yok. Çünkü sigarayı bırakma evresinde eskisinden bile daha formda ve sağlıklı olmak mümkün!
Sigarayı bıraktım; ama kilo almaktan çok korkuyorum!
Ofistesiniz. Acıktığınızı hissetmeye başladınız. Eskiden olsa ne yapardınız? Tabi, o zamanlar çay/kahve ve sigara sizin için muhteşem ikiliydi. Artık bu ilişkiyi bitirdiğinize göre size iyi gelen yeni besinlerle flörtleşme zamanı! Ara öğünlerinize sizi mutlu edebilecek sağlıklı alternatifler yerleştirmeye ne dersiniz? Tarçın, karanfil ve limonla tatlandıracağınız bir fincan yeşil çayla beraber tüketeceğiniz 1 avuç leblebi hem açlığınızı bastıracak, hem de vücudunuzu formda tutacak.
Biri alışkanlıktan mı söz etti? Sigara içenlerin belki de en çok zorlandığı taraf, vücutlarına aldıkları nikotinden çok el alışkanlığı, dudak tiryakiliğini bırakamamalarıdır. Bu konuya başka bir açıdan bakalım; sigarayı eski sevgiliniz gibi düşünün: beraberken onu seviyordunuz; ancak yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunun da farkındaydınız. Ayrıldığınızda ise başta üzüldünüz, neticede bir alışılmışlık vardı. Ancak zamanla bu durumun sizin için daha iyi olduğuna karar verip yolunuza devam ettiniz. Neden aynı şeyi sigara için de düşünmeyesiniz? Kendinize yeni sağlıklı alışkanlıklar edinmeyi tercih edin! Spora başlamak, sakız çiğnemek, su tüketimini arttırmak, kalorili atıştırmalıklar yerine kuru meyveler ve taze sebzelerden yararlanmak yeni dönemdeki yeni alışkanlıklarınız olsun.
Sigara tükettiğiniz dönemde organlarınıza verdiğiniz zarardan elbette ki haberdarsınız. Ancak tat alma duyularınızı da etkilediğini belki de ilk defa duyuyorsunuz. Bu yüzden sigarayı bıraktığınızda tükettiğiniz yiyeceklerin ve içeceklerin tadını çok daha iyi almaya başlıyorsunuz. Cevizle tatlandıracağınız bol çeşitli salatalar, birbirinden lezzetli zeytinyağlılar, sütlü-meyveli tatlıların tadı artık eskisinden de lezzetli gelecek ve lezzet aşkına bol kalorili besinler tüketmek zorunda kalmayacaksınız!
Sigara kullananlar genellikle sigara içtikten sonra bağırsaklarının aktif şekilde çalıştığını söylerler. Bu durumda sigarayı bıraktıktan sonra kabızlık yaşayabileceğinizi düşünebilirsiniz. Oysaki bağırsaklarınızın benzini besinlerde gizli! Günde 1 kutu probiyotik yoğurt tüketerek, ürün seçiminde kepekli, tam tahıllı, çavdarlı olanları; yani kahverengi olanları tercih ederek ve sebze-meyve tüketiminizi arttırarak hem bağırsak sorunlarınızın önüne geçebilirsiniz.
Bu besinler ile kilo kaybınızda bir sıçrama yaratabilirsiniz. Ben beslenme uzmanı olarak her zaman danışanlarımın kilo kaybetmesinde bir sıçrama olması ve yeme isteklerini artırmak için yeni yollar bulmalarını, sindirim sistemlerini uyandırmalarını ve vücutlarını sağlıklı beslenmeye hazırlamalarını öneririm.
Hangi gıdaların vücudunuzu toksinlerden arındıracağını temizleyeceğini bilmek zor olabilir. Aklınıza sıcak çay, çiğ sebzeler ve taze meyveler gibi canlandırıcı gençleştirici etkisi olan birçok besin gelebilir veya iyi bir nedenle çözünmez lif kaynakları içeren çiğ sebzeler, diüretik etkisi nedeniyle gastrointestinal sisteminizi çalıştırıp hızlı sindirimi sağlayan yeşil çay gelebilir. Bunlarda iyi seçenekler olabilir fakat detoks için işte benim favorilerim ve ne işe yaradıkları;
Enginar, Avokado, Pancar, Brokoli, Yeşil Yapraklılar:
Enginar antioksidan bileşikleri içerir ve bu bileşenler safra akışını uyarır. Safra vücuttaki yağların sindirimine yardımcı olur ve verimli safra akışı yağlı gıdaların içerdiği potansiyel inflamatuar bileşikleri temizler. Bu nedenle enginar karaciğer bozukluklarının tedavisinde kullanılır.
Avokadonun glutatyon ve tekli doymamış yağ asitlerini içermesi nedeniyle kalp sağlığını koruyucu etkisi vardır. Bu bileşikler ayrıca bağırsakta yağ emilimini engelleyerek oksidatif hasara neden olan bileşiklerin temizlenmesini de sağlar.
Betalitin denen bileşikleri içeren pancarlar az yenen bitkiler arasındadır. Betalitinler özellikle vücudun detoks merkezi olan karaciğerlerde hücre yapımı ve tamirine yardımcıdırlar. Koyu kırmızı renkli pancarlar ise anti inflamatuar etkiye ve mantar özelliklerine sahiptirler.
Brokoli güçlü antioksidan özelliği ile bilinen, turpgiller ailesinden bir bitkidir. Yapılan araştırmalar da turpgillerin kanser riskini azalttığı bulunmuştur. Bu özelliği taşıyan diğer sebzeler; lahana, brüksel lahanası, karnabahar ve kıvırcık lahanadır.
Yeşil yapraklılar safra asit bağlayıcıların artırır. Bunu büyük safra moleküllerini tutup onları ayırmak için yapar ve kalan safra asitleri bu büyük molekülleri gastrointestinal sistemden alarak atılmasını sağlar. Bu özelliği sayesinde kötü kolesterol olan LDL kolesterolün tutulmasına da yardımcı olur.
Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde 2007 yılında başarı ile mezun olmuştur.
2012 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık BilimleriFakültesi “Diyetetik Ana Bilim Dalı”nda “Zayıflama Diyeti Uygulayan Bireylerin Başarı Oranları ve Etkileyen Faktörlerin Saptanması “ başlıklı teziyle Bilim Uzmanlığı diplomasını almıştır.
Öğrenciliğinin son yılında Gıda- SA bünyesinde ürün danışmanlığının yanı sıra kişilerin yağ ve vücut analizlerini değerlendirilmesi konusunda çalışmıştır.
İş hayatına GENAR ENSTİTÜSÜ' nde başlayan ve 1,5 yıl süresince nutrigenetik alanında çalışıp aynı zamanda özel bir kurumda beslenme danışmanlığı yapan Merve Tığlı, Ocak 2009 itibariyle Reform Beslenme Eğitimi ve Danışmanlık ekibine katılmıştır, aynı tarihlerde Nevşehir Özel VERSA Hastanesi'nin beslenme ve diyet bölümü kuruculuğunu yapan Dyt. Merve Tığlı 9 ay süresince haftanın belirli günlerinde poliklinik diyetisyenliği görevini sürdürmüştür.
2009-2013 yillari arasinda Mars Athletic Club (MAC)/PANORA spor merkezinde beslenme danışmanlığı vermiştir.
2009 yılında beslenme danışmanlığı vermeye başladığı Özel Boylam Psikiyatri Hastanesindeki çalışmaları halen devam etmektedir.
Uzman Diyetisyen Merve Tığlı 2012 yılında Hacettepe Üniversitesinde yüksek lisansını tamamladıktan sonra eğitim için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nde, bulunduğu süre içinde Chicago da bulunan DePaul Üniversitesi öğrencilerine "sağlıklı beslenme" sunumları yapmış, Amerika Diyetisyenler Dernegi (ADA)'nın çeşitli organizasyonlarda gönüllü olarak çalışmış ve 2012 Kasım ayında ADA tarafından San Antonio/Texas'da düzenlenen "Yetişkinlerde Kilo Yönetimi" eğitimini başarıyla tamamlamıştır.
Türkiye ve Amerika Diyetisyenler Derneği üyesi olan Merve Tığlı’nın birçok yayını bulunmakta olup, bilim uzmanligi tezi 2012 Aralik Beslenme ve Diyet dergisinde yayınlanmıştır.