Paylaş
Sakarya Meydan Savaşı’nın yaşandığı ve Milli Mücadele yıllarındaki önemiyle bilinen Polatlı topraklarındaki tarih, aslında antik çağlara kadar uzanıyor.
M.Ö. 1200’lü yıllardan başlayarak M.Ö. 900’lü yıllara kadar Anadolu’ya göç edip yerleşen Frigler’in kenti, Polatlı’ya 20 kilometre uzaklıkta yer alan Yassıhöyük Mahallesi, nam-ı diğer Gordion olarak biliniyor. Mitolojide, tuttuğu her şeyi altına çevirdiği söylenen ve ‘Eşek Kulaklı’ olarak anılan Frigler’in efsanevi kralı Midas’ın tümülüsü; yani mezarı da burada yer alıyor.
KAZISINI ZONGULDAKLI MADENCİLER YAPTI
Gordion ve çevresinde, Frig soylularının mezarının bulunduğu çok sayıda tümülüs yer alıyor. Bunlardan en büyüğü ve ihtişamlısı ise Kral Midas’a ait olduğu söylenen, 55 metre yüksekliğe ve 300 metre genişliğe sahip olan Midas Tümülüsü’dür. Midas Tümülüsü, Yassıhöyük’e yaklaştıkça uzaklardan bile heybetiyle büyülüyor. Gordion’un ilk keşfi, 1901’de, Gustav ve Albert Koerte kardeşler tarafından yapılıyor. Daha sonra 1951 yılında Pensilvanya Üniversitesi’nden arkeolog Rodney S. Young tarafından çalışmalar başlatılıyor. 1957 yılında Zonguldaklı madenciler tarafından kazısı yapılan tümülüs, 1960’ların başında Türk mühendislerin başarılı çalışmalarının ardından ziyarete açılmış.
MEZAR KAPATILMADAN YENEN SON YEMEK
Dünyanın en büyük 2. tümülüsü olarak bilinen Midas Tümülüsü’ne uzun ve dar bir koridordan giriliyor. Yaklaşık 100 metrelik yürüyüş sonrasında mezar bölümüne ulaşılıyor. Ancak mezar odasına girilmiyor. Demir parmaklıkların ardından binlerce yıllık dev ağaç tomruklarla korunan mezar odasına küçük bir açıklıktan bakabiliyorsunuz. Dünyanın en eski ahşaptan yapılan mezar odasındaki devasa tomrukların demir konstrüsiyonla desteklendiği de göze çarpıyor. Kazılar sırasında ortaya çıkan ahşap mezar odasında, Kral Midas’a ait olduğu düşünülen kemikler, fibulalar(çengelli iğne), bakır ve tunç kaplarla karşılaşılmış. Mezar odasından çıkan kemikler ve antik eserler Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergileniyor. Bilim insanlarının mezardan çıkan parçalar üzerinde yaptığı incelemelerde Kral Midas’ın mezar odasında son bir yemek yendiğine ve menünün acı et güveci, mercimek lapası ve ballı bira olduğuna kalıntılardan ulaşılmış.
ESERLER MÜZEDE SERGİLENİYOR
Tümülüsün hemen karşısında ise 1963 yılında açılan Gordion Müzesi yer alıyor. Müzede eski Tunç Devri eserleri ve erken Frig dönemine ait eserler bulunuyor. Eserler arasında el yapımı çanak-çömlekler, erken Frig Çağı’na ait demir aletler, tekstil üretim aletler Yunan seramiği, Helenistik Çağ ve Roma dönemine ait malzemeler, Gordion’da ele geçen mühür ve sikke örnekleri de incelenebiliyor. Müzenin bahçesinde ise Gordion’daki kazılarda bulunan çok sayıda antik eserin yanı sıra Roma Mozaiği, Kayabaşı Mozaiği ve Galat Mezarı gibi eserler de sergileniyor.
Paylaş