Sevgi ve dostluk üzerine

"BAZEN susmak, en iyi cevaptır" derler...

Bir duruş göstermek ve ses çıkarmadan konuşmak..

Olmuyor işte.. Yapamıyoruz nedense..

50 yıllık yaşamımızda bir kez denedik, onu da herkes işine geldiği gibi eğip bükerek yorumladı..

Bu nedenle, yaşamdaki her şeyin bir karşılığı olmalı..

"İyiliğin, kötülüğün; dostluğun düşmanlığın; arkadaşlığın, kalleşliğin... "

Abuk sabuk yazılar ile boş konuşmaların da..

Yani "sana tokat atana, diğer yanağını uzat" diyen peygamber tavrını göstermek, bize göre değil.. Keşke yapabilsek ama beceremiyoruz işte.

Bu nedenle tokat sallayana, yumruğu vurup indiriyoruz..

Tekme atmaya kalkanın da diz kapağına yerleştiriyoruz anında..

Herkesin hesap peşine düştüğü, dostlukların çıkar katsayısıyla ölçüldüğü bir ortamda, "kimseden bir şey beklemeden, çok şey yapmaya" odaklanıyoruz..

Yani "iş yap, cebine at" değil, "işini yap, gazete sayfasına koy" dedik, "iyilik yap, denize at" felsefesinden yola çıkarak..

1977 yılı Mart ayında Flaş Ankara’da başlayan meslek yolculuğum sırasında çok arkadaşım oldu.. Rakip olduk ama dost olduk.. Aynı kaderi, işi, masayı paylaştık, birlikte sevindik, üzüldük.. Zaman zaman tartıştık ama hemen barıştık..

Stajyer muhabirken, haber müdürüm Nahit Duru’ya gösterdiğim saygıda, aradan 30 yıl geçmesine karşın hiç bir eksilme olmadı. Elimden tutup, bana bu işi öğreten iki ustam Neşet Özmen ile Sümer Demir’e de... Arkadaşlarıma olan sevgim, dostlarıma ve büyüklerime olan saygım da aynı kaldı..

Gazetecilik yaparken, zor şartlarda üniversiteyi de bitirdik. Kafası çalışan herkesin başarabileceği bir şeydi bu.

Çalıştık, öğrendik, kendimizi geliştirdik..

Yıllar geçti, sorumluluk aldık. Hep sorumlu davrandık.

Hiç değişmedik, biz hep aynıyız.. Tek fark, saçlarımızın renginde..

Yüreğimiz de aynı. Nefret değil, sevgi dolu.

"Biz herkesi seviyoruz, kimsenin bizi sevemediği kadar..."
Yazarın Tüm Yazıları