İşsizlik parasından damga vergisi kesmeye devam

DAHA önce dile getirmiştik; emekli aylıklarından henüz vergi alınmıyor ama, işsizlik parasından damga vergisi kesilmeye başlandı bile...

Haberin Devamı

İŞKUR Genel Müdürlüğü’nün il müdürlüklerine gönderdiği 30 Eylül 2009 tarihli genel yazıya göre; işsizlik ödeneklerinden, 01/09/2009 (dahil) tarihinden sonraki ödeme planlarını kapsayacak şekilde damga vergisi kesintisi yapılmaya başlanmıştır... Bu tarihten sonra verilen işsizlik paraları kesintisi yapılmak suretiyle ödenmektedir. Öte yandan, 5 Şubat 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5951 sayılı Kanuna göre, sigortalı işsizlere 1 Ekim 2008-1 Eylül 2009 devresinde yapılan işsizlik ödeneği ödemeleri üzerinden damga vergisi hesaplanmayacak; vergi cezası, gecikme faizi ve gecikme zammı aranmayacak; tahsil edilmiş tutarlar ise iade edilmeyecektir.
Şu halde, uygulama bu haliyle devam edecek görünüyor...

SGK 2010 yılı sağlık uygulama tebliği taslağını tartışmaya açtı

Haberin Devamı

SGK, memurların da kapsama alınması ve yeni talepler üzerine Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamındakilere verilecek sağlık hizmetlerinde usul ve esasları yeniden belirlemek için kollarlı sıvadı. Hazırlanan taslak metin www.sgk.gov.tr adresinde duyuruldu. Usul hükümleri açısından 2007 ve 2008 yılı SUT’larına göre daha derli toplu bir metin olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, bizim özellikle eleştireceğimiz bir hüküm var. Kamuya ait ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarında ayakta tedavilerde, “pratisyen hekimlerce” verilen poliklinik hizmetlerinin bedeli daha düşük tutulmuştur. Halen yürürlükteki SUT’ta da böyle...
Bizim öne çıkarmak istediğimiz hizmet bedelinin düşük tutulması değil, “pratisyen hekim” kavramının artık SUT’lerinde dahi hekimler arasında ayrımın giderek kurumsallaştırılmasıdır.
Oysa, temel kanun olan 1219 sayılı Tababet Ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’da “pratisyen hekim” diye bir ayrım yapılmamıştır. Bundan başka, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü, Hasta Hakları Yönetmeliği gibi ülkemiz sağlık mevzuatının temel kaynaklarında da “pratisyen hekim” adına yer verilmediği görülmektedir.
Doktor kavramı
Yasalarımıza göre; tıp fakültesinden mezun olan kişilere verilen meslek ünvanı “tabip”, “hekim” ya da “tıp doktoru”dur. “Tabip”, “hekim” ya da “tıp doktoru” yine yasa, tüzük, yönetmelik kapsamında önce bir alanda uzmanlaşarak “uzman hekim” olur. Esasen pratisyen hekim kavramı kamuoyu algısında sanki tenzil-i rütbe gibi görülmektedir. Dolayısıyla sağlık mevzuatında olmayan bir kavramın, günlük hayatın dili ile uygulama metinlerine konulması bu yanı ile uygun bulunmamıştır. Şüphesiz SGK geri ödeme kurumu olarak standartları yukarı çekmek için kimi sınırlamalar getirebilir, ama bu sınırlamalar mevcut kanunlar ile uyum içerisinde olmalıdır.

Haberin Devamı

SGK memur raporlarını kabul etmiyor(mu)!

Memurların 15 Ocak 2010 itibariyle GSS kapsamına alınması üzerine tüm sağlık işlemleri SGK’ca yerine getirilmeye başlandı. SGK konu ile ilgili birçok duyuru da yayınladı. Ancak, bazı sorunlar yaşanmaya devam ediyor.
Örneğin, kamu ya da özel sağlık kuruluşları tarafından memurlara verilen istirahat raporlarının bir örneğinin SGK’ya gönderilmesi istenmişti... Sağlık kuruluşları da öyle yapıyorlar, ama bazı SGK birimleri bu istirahat raporlarını kabul etmiyor ve sağlık kurumlarına geri gönderiyorlar. Güya ilgili duyurulardaki “kurumlarına” ibaresinden kasdedilen, memurun çalıştığı kurummuş SGK Kurumu değil!
Olacak olacak ama biraz zaman alacak... SGK yetkilileri şüphesiz bu durumla da ilgilenecekler. Kurum derken kasdedilen ne, Türkçe anlama ve anlatma, vatandaşın işini zorlaştırmama...
İlgisi nedeniyle SGK’nın “Kamu Personelinin Genel Sağlık Sigortası Kapsamına Alınması İle İlgili Duyurusunun” ilgili bölümünü aşağıya alıyorum:
“İstirahat raporlarının Kamu idareleri bünyesindeki kurum hekimlikleri veya Kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenmesi şarttır... İstirahat raporlarında sigortalının çalışıp çalışamayacağı veya kontrol muayenesinin yapılıp yapılmayacağı hususu belirtilecektir. İstirahat raporunun bir nüshası işyerlerine ibraz edilmesi için sigortalılara verilmek, bir nüshası Kuruma gönderilmek üzere en az iki nüsha olarak düzenlenecektir.”
Buradaki “Kurum”dan kasdedilen neymiş; tabii ki, “SGK”imiş...

Haberin Devamı

İşçiler için vizite kağıdı devam edecek

Memurların GSS kapsamına alınması ile sevk kağıdı ile sağlık tesislerine başvurma zorunluluğu kalkarken, işçiler için vizite kağıdı uygulaması 2010 SUT döneminde de devam edecek. Zira; taslak metne göre, işçiler Kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına, işveren tarafından düzenlenen vizite kâğıdı ile müracaat etmek zorundalar.

Yazarın Tüm Yazıları