PaylaÅŸ
Bu konuda mahallenin delisi gibi görülüyor olabilirim.
Varsın öyle olsun, bir gün bir şeyler değişir umuduyla yazmayı sürdüreceğim.
*
Belgrad Ormanı muhafaza ormanıyken ranta kapalıydı.
Ne var ki orman parça parça tabiat parkı yapıldı.
Tabiat parkları devlet ormanlarındaki yapılaşmanın kapısını aralayan uygulamalar.
Belgrad’ın da kıyısından kenarından başlayan imar planlarına ilişkin haberleri çok çabuk duymaya başladık.
*
Belgrad Ormanı’nın Maslak tarafındaki sınırında bulunan yer Fatih Ormanı diye biliniyor.
Orada İstanbul Orman Şube Müdürlüğü ve ilgili tesisleri ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı 1.Bölge Müdürlüğü bulunuyor. Bu binaların bulunduğu alan da tümüyle devlet ormanı sınırları içinde kalıyor. Bundan 50 yıl evvel, ormancılık faaliyetlerini yürütmek üzere bu binalar yapılmış.
Son zamanlarda bu kısmın imar planının yapılması gündemde.
Lakin sadece bu binaların olduğu kısım değil, aynı zamanda Fatih Ormanı Tabiat Parkı’nın da bir bölümü dahil edilerek bu plan hazırlanıyor.
İmara konu alan 353 bin metrekare. Oysa binaların bulunduğu kısım 175 bin metrekare.
*
Burada iki soru akla geliyor:
1) Bu plana neden ihtiyaç duyuldu?
Acaba gelecekte, imar planları hazırlandıktan sonra orman yasası dışına çıkarılarak, çok deÄŸerli olan bu arazinin baÅŸka kurumlara devri mi gündeme gelecek? (Bununla ilgili dedikodular bir süredir var. Avrupa BirliÄŸi ofisi ve tesisleri düşünülüyor diye duyumlar kulağıma geliyor.) Misal, Ankara’da Orman Genel Müdürlüğü’nün Gazi Tesisleri ve Arboretum (Canlı aÄŸaç müzesi) niteliÄŸindeki bahçesi ÅŸu anda tümüyle BaÅŸbakanlığa devredildi ve inÅŸaat alanı. AÄŸaçların çoÄŸu kesildi.Â
2) Fatih Ormanı’nın tabiat parkı yapılmasında acaba bu plan hazırlığı mı etkili oldu?
Sadece devlet ormanı statüsünde olsaydı, şimdi bunları yazmıyor olacaktım. Orası Fatih Ormanı olacaktı ve bir bölümü mesire alanı olarak piknik hizmetlerinde kullanılacaktı. Ama şimdi imara konu olmaya başladı.
*
Burada ilginç bir nokta da, ormanın adının İstanbul’u fetheden padişahın adı olması. Hükümetin yaklaşımları açısından değerlendirildiğinde sadece bu bile bu ormanın korunması için yeterli bir neden olmalıydı. Ama görülüyor ki, rant söz konusu olduğunda, ne ormanın adının ne doğallığının ne de oranın canlı bir yaşam birliği olmasının bir önemi kalıyor.
*
Burada sorun imar planı ile derinleşecek. Bu orman alanına imar planı yapıldığı andan itibaren bunun devamı gelecek.
Bugün bu kısım, yarın orman sınırındaki diğer tabiat parkları ve ormana ait tesisler gündeme gelecek ve çok da uzak olmayan gelecekte oralarda da inşaatlar görmeye başlayacağız.
*
Diğer bir nokta da bu durumun Anayasa’ya tümüyle aykırı olması.
Devlet ormanlarında imar söz konusu olamaz. Bu açıdan da büyük bir hukuksuzluk söz konusu. Orada bulunan binalar neredeyse 50 yıllık. Fakat son günlerde Orman Bölge Müdürlüğü içerisine ve devlet ormanı statüsündeki alana cami yapıldı ve yakında ibadete açılacak. Bunların tamamı aslında imar dışında yapılar. Ve imara açmak üzere yavaş yavaş adımlar atılmaya başlandı bile.
*
Eğer neredeyse yarısı tabiat parkı olan 353 bin metrekarelik alanın imar planı geçerse, devamında çok sayıda tabiat parkının da imara konu olmasına ilişkin haberleri duymak için çok beklemeyeceğimiz açık.
PaylaÅŸ