Paylaş
Evvelki gün, toplamda ne kadar tutacağını çok iyi bildiğim, daha önce defalarca kat ettiğim bir mesafe için ödediğim ücret, “enayiliğe doyamamak” tanımının sözlük anlamı gibiydi.
Hani eskiden gündüz binince gece açanlar vardı ya, artık öyle bir durum söz konusu değil biliyorsunuz, dolayısıyla insan taksiye bindiğinde taksimetreyi kontrol etme ihtiyacı duymuyor. Çünkü tek tarife var, günün hangi saatinde binerseniz binin, fark etmiyor.
Fakat ufak bir dikkatsizlik, evvelki gün yaptığım taksi yolculuğundan sonra evimin önüne geldiğimde gözlerimin pörtlemesine sebep oldu.
Hiç olmayacak bir fiyat yazıyordu taksimetrede. Neden biliyor musunuz?
Taksici bey “şehirlerarası tarife” açmış!
Sebebini sorduğumda ise aldığım yanıt “gece 12’den sonra şehirlerarası tarife açılıyor abla” idi...
İnsan bazen göz göre göre kazıklanınca basireti bağlanır, sesini çıkaramaz ya... Kuzu gibi ödedim ücreti, bir şey de diyemedim. Sonra kulaklarımdan duman çıktı tabii. Neyse ki bir duraktan binmiştim ve taksinin plakasını almayı akıl ettim, dolayısıyla sorunu hızla çözdüm.
Taksiye binerken şoförün hangi tarifeyi açtığına mutlaka bakın, şehir içinde şehirlerarası tarife açan çakallara aldanmayın...
Bu defa olmuş!
Sağlık Bakanlığı’nın 171 Sigara Bıraktırma Hattı için hazırladığı tanıtım filmini izlediniz mi?
Bugüne kadar yapılan en etkili tanıtım filmlerinden biri, her izleyişimde ensemden ürperiyorum.
Hani akciğerleri süngere benzetiyor, sigara soluduğunuz zaman ciğerlerinizin alacağı hali gösteriyor. Bir el, bolca katran emmiş süngeri bir kaba sıkıyor, bu esnada siz de “Ben kendime bunu mu yapıyorum ya?” diyorsunuz...
Bu tanıtım filmi için Sağlık Bakanlığı’nı tebrik ediyorum lakin yeri gelmişken söyleyeyim; şu sigara paketleri üzerindeki “google’a ‘sigaranın zararları’ yazdık ve bulduğumuz ilk fotoğrafı koyduk” hissiyatlı görseller değişmeli.
Bakınız, şimdi ABD’de satılan sigaraların da üzerine fotoğraflar geliyor.
Hiçbiri espri konusu olacak fotoğraflar değil, baktığınızda “Ben de mi böyle olacağım?” dedirtiyor.
TAPDK’dan aynı etkiyi yaratacak bir çalışma bekliyoruz...
Bayramda ölmemek için
Tamam, kabul ediyorum sadece dikkatinizi çekmek için “bayram” ve “ölüm” sözcüklerini yan yana getirdim.
Dün itibariyle başlayan “bayram göçleri” bugün de devam ediyor.
Önümüzdeki hafta sonu ise daha büyük bir toplu “dönüş göçü” olacak yollarda. Biliyorum, bir defa söylemekle içimize yerleşmiş o “trafik delirmesini” değiştiremeyiz ama ufak, küçük, minik değişikliklerle hayat kurtarabiliriz.
Çok rica ediyorum en azından şunlara dikkat edin.
? YAVAŞ KULLANIN Bir darbe söz konusu olduğunda hız ne kadar yüksekse sürücünün aracı kontrol potansiyeli o kadar düşüyor. Gaza basmayın.
? SİNYAL VERİN Arkanızdaki araç şoförünün sizin sağa ya da sola döneceğinizi telepati kurarak anlama gibi bir şansı yok. Bir parmak hareketi, elinizi direksiyondan çekmenize bile gerek yok. Üşenmeyin, sinyal verin.
? TAKİP MESAFESİ BIRAKIN “Takip mesafesi”ni polisiye filmlerde kullanılan bir terim zanneden bıçkın delikanlıların sayısı hayli yüksek.
(Her direksiyon başına oturana para karşılığı ehliyet dağıtan kurslara teşekkür ediyoruz.)
120 ile giderken tamponunuza yapışan bu adamlar daha ziyade sol şeritte oluyor. O nedenle sol şeridi onlara bırakın, siz sağdan hafif hafif gidin.
Paylaş