Etrafımızdaki insanları yüzümüz-saçımız-başımızla ilgili en normal ya da en kötü halimize alıştırmamız lazım ki şöyle iki kendimize bakınca “Vay bee” dedirtebilelim. Bakar mısınız, her gün pür makyaj gördüğümüz Seda Sayan makyajsız olunca “şaşırttı” oluyor. Niye şaşırtsın ki? Ben hiç şaşırmadım mesela. Bildiğiniz, makyajsız, normal insan işte! Fakat biz “ekran makyajlı Seda”ya alışmışız, sanki gece de öyle yatıyormuş, öyle kalıyormuş gibi. Erkek şöhretlerin işi kolay. Televizyonda, sağda solda yüzlerine ancak fırında nar gibi kızarmış et rengi veren fondöten sürüyorlar, ne bir kalem, ne far (Doğuş hariç) ne de başka bir makyaj ürününe ihtiyaç duyuyorlar. Keyifleri gıcır. Oldukları gibiler, ne eksikler, ne fazlalar. Onlarda durum böyleyken biz, sancılar içinde kıvranmaktayız. Göz makyajımızı silip sokağa çıkınca, biraz yorgun olunca. “Aayyy, ne oldu gözlerine, hasta mısın?” sorusuna muhatap oluyoruz. Erkek ise “Yorgun ve yılların izini taşıyan karizmatik erkek” olarak mutlu, kendinden emin, hayatına devam etmekte. Bu ikiyüzlülük değildir de nedir, sorarım size.
Yarın için
Etrafta ne çok “Aman bırak yaa, ne değişecek ki sanki” diyen genç kardeşim var, bir bilseniz. Adeta biraz akşamdan kalma olsalar, biraz üşenseler, biraz sinemada 3 matinesine gitseler, derhal oy vermekten vazgeçiverecekler. Hâl böyle olunca ben de bir ebeveyn, bir sorumlu vatandaş haletiruhiyesiyle, siz sevgili kendi geleceğini kendi belirleyen Habitus okurlarını sandık başına çağırıyorum. Olmadı, kulaklarından tutmak suretiyle sandık başına götürsem diyorum... Eğer bu yazıyı, düşen uçak bileti fiyatlarını görüp fırsat bu fırsat demiş ve değerlendirmiş, uzaklardan, bir tatil beldesinden okuyorsan seni tüm varlığımla kınıyorum sevgili seçmen Habitus okuru. Sen oy vermezsen kim verecek? Derhal yarın sabaha bir bilet al ve geri dön. Seni sorumlu vatandaş olmaya davet ediyorum.
Muhteşem Yüzyıl’ı sevdik çünkü
Meryem Uzerli, karakterini, Hürrem Sultan’ı çok iyi canlandırıyor. İnandırıcı ve sürükleyici. Onu izlemek, gerçekten zevkli.
Günümüzün ilişkilerini özetliyor: Kanlı entrika, strateji peşinde dirsek çürüten insanlar, yapacak başka işi olmadığı için bütün gün birbiriyle uğraşan kadınlar...
Tarihi öğrenmek için iyi bir yol olmasa da tarihi meselelere, karakterlere dair merak uyandırıyor...