Önce sen Heidi... Önce sen.

Şimdi kimse kusura bakmasın ama Heidi kardeşimin durumu, gözümde, kadınların kıvrımlarına göre pantolon üretip reklamlarda bu pantolonları çiroz mankenlere giydiren meşhur kotçudan farklı değil.
Hayır yani, bu tavsiyeyi veren “kilolu ve hoş bir kadın” olsa anlayacağım. Yahu, bırakın normal halini, hamileyken bile zayıf idi bu arkadaş?
Buyurunuz ispatı, aşağıda size 2009 senesindeki hamileliğinin before/after fotoğrafı. Gördüğünüz üzere, Ebru Şallı kadar olmasa da zayıf. Tabii bize zayıf görünen “medya kriterleri”ne göre “balık etli” oluyor.
Zaten yemin ediyorum, bizi bitirendir bu medya kriterleri.
“Balık etli kadın” Monica Bellucci mesela. Monica’dan olsa olsa hamsi olur, istavrit olur.
Peki ya Beyonce, Rihanna, Kim Kardashian gibi zat-ı şahanelerin sahip olduğu vücut şeklinin, “balık eti” sayılmasına ne demeli?
Ayol alt taraf dömi klasik oturma grubu, üst taraf minimalist iskemle!
Balık etli dediğin kadında biraz “hacim” vardır. Bu arkadaşlarda sadece bir bölge bu kriterlere uyuyor: Kalça ve baldır. Vücudunun yarısı 34 bedenken diğer yarısı 38.
Ha, bu mu balık?
“Balık eti vücut” gerçek yaşamda 42 bedenden başlar, hatırlatmak gerekirse...
Neyse, gelelim Heidi’ye...
Çocuğunu doğurdu, ne oldu?
Zaten şişmiş filan değildi, doğurunca daha da zayıfladı.
Şimdi Heidi’ciğim, fikrinle zikrin bir olsun.
Doğumdan iki ay sonra hamilelik kilolarını gururla verip Victoria’s Secret defilesine çıkıyorsun.
Madem kilo almak bu kadar faydalı, önce sen al. Zaten bugüne kadar evde geçirilen her yılbaşı gecesini kadınlara zehir ettin, hala konuşuyorsun.
Söyle, biz yılbaşı yemeğinde kendimizi iç pilav, dolma, şakşuka ve dahi şarküteri mamulüne vermiş, 24.00 itibariyle göbeği salmışken, sen Victoria’s Secret şovunla gecemize kabus gibi çökmedin mi?
Sevgilisi, kocası için süslenmiş onca kadın gecenin yıldızı olmayı umarken, kanatların, kalçaların ve memelerinle ekranda belirip, erkeklerin akıllarını başlarından almadın mı?
Sen orada süpermodel endamınla geziyorsun, bize gelince “Kilo alın, genç gösterir” diyorsun. Sonra yılbaşının ekmeğini sen yiyorsun. Bizim burada göbeği içe çekmekten iç organlarımız yer değiştirdi, haberin var mı senin?
Önce sen kilo al Heidi. Önce sen.
Tabii Heidi Klum gibi ağzından her çıkan lafın önem taşıdığı bir moda insanı, zayıflayınca dünyalarının değişeceğine inanan yediden yetmişe bir dolu kadına “Kilo verin, zayıflık güzeldir” diyecek değil.
Hem de piyasada hâlihazırda uyuşturucu kullanmak suretiyle zayıflayan ya da anoreksiya ve bulimia gibi hastalıklar sayesinde kilo verdikleri bilinen onca başka “rol modeli” varken...
Anladık Heidi kardeş, anladık, kadınlara güzel mesaj vermeye çalışıyorsun.
Ama önce lafını sen uygula.
O zaman söz, inanacağım sana.