O lunapark sabıkalı!

Arkadaşlarının da emniyet kemerleri açıldı, fakat onlar tutunmayı başardıkları için kurtuldular.
Bakın size ne anlatacağım: Bundan 12 sene önce İstanbul Üniversitesi’nde öğrenciydim.
O lunaparkın bulunduğu Küçükçekmece’ye çok yakın olan Avcılar Kampüsü’nde...
Bu lunaparka ara sıra dersi kırıp giderdik...
Şimdi hâlâ var mıdır bilmem, balerin isimli eğlence aracında oturduğum koltukta, emniyet kilidinin açıldığını, düşmemek için zar zor tutunduğumu, üstelik “Ne olur durdurun!” diye bağırırken çevremdeki herkesin -makineyi çalıştıran görevli dahil- şımarıklık yapmak için bağırdığımı sanmalarını ve bana ecel terleri döktürdükleri anları dün gibi hatırlarım.
Düşünün, ben 12 sene öncesinden bahsediyorum, bugün bir kızımız benzer bir nedenden dolayı hayatını kaybediyor.
Diyeceğim o ki, Küçükçekmece’deki lunapark derhal kapatılsın. Sadece bu kadar değil, tüm lunaparklar da sıkı bir biçimde denetlensin.
Tabii belediye “Sıra lunaparklara gelene kadar ohoooo” mu der, yoksa harekete geçerler mi bilmem ama bakın söylüyorum, eğer birileri davranmazsa son kayıp Hatice olmayacak.
Zira tek korkutucu olan, dönen araçlarda emniyet kilidinin açılmasıyla birlikte fırlama riski değil. Bunun daha elektrik çarpması var, sıkışması var...
Biliyorsunuz tüm olaylar kayda geçmiyor, haberi yapılmıyor. Bilmediklerimiz, duymadıklarımız da var yani.
Şu halde, Küçükçekmece Belediyesi’ni derhal göreve çağırıyoruz!

Bu sergiyi gezmeli

Gardırobunda kaç tane çantası var, kesinlikle bilmeyen siz çanta aşığı Habitus okurlarına sesleniyorum: Ayın 26’sına kadar yolunuzu Nişantaşı’ndaki V Sanat’a düşürün. Karşınıza bir “çanta sergisi” çıkacak. Ahmet Baydar, Clare Frost, Duygu Kanadıkırık, Eren Pehlivan, Güneş Dericioğlu, Merve Temur, Zeynep Uygan gibi isimler sadece bu sergiye özel çantalar tasarlamış.
Onların yanı sıra, Emré NY adı altında dünya çapında bir marka yaratan ve yurtdışında adını duyuran Emre Ertürk, serginin onur konuğu.
Bu arada, çantalar sadece seyirlik değil. Baktınız, çantaya aşık oldunuz, satın alabiliyorsunuz, “Çantamdan bir başkasında olmasın” diyorsanız bir haftanız var.

Bir deneyin

Diziler sezon finalleri yapıyor, Survivor bitti, adeta hayat damarlarımızdan birkaçı kopmuş gibi.
Merak ediyorum, dizi geceleri ve Survivor geceleri Twitter’da ne konuşulacak, hangi muhabbetler “Trending topics” arasına girecek...
Bakarsınız sezonun bitişi ile beraber kendimizi oyalama üzerine kurduğumuz hayatımızda biraz değişiklik yaparız ne dersiniz?
Dünyayı kurtarın demiyorum, ne bileyim, şöyle iki satır kitap, dergi okumak olsun, efendime söyleyeyim, biraz çıkıp yürüyüş yapmak olsun... Biraz kendinizle ilgilenmek olsun...
Yaz televizyonundan kendimize bir “hayattan kopuş aracı” seçmeden azıcık “gerçek hayata karışsak diyorum...
İşten dönüldüğünde koltukta yatmak suretiyle hiçbir efor sarf etmeden, sadece ekrana bakmak da istiyor insan, biliyorum ama bakınız, denenmiş ve başarı elde edilmiştir, patates gibi yatmaktansa şu tatlı yaz akşamlarında yapacağınız yarım saatlik, hadi bilemedin 20 dakikalık yürüyüş size yol, su ve elektrik olarak geri dönecektir.
Ciddiyim, yepyeni bir insan olacaksınız. Bir deneyin.