Paylaş
Merak ediyorum biz kadınlar bir ilişkiye başladığımızda adamın evine
neden TAVA ile gireriz?
Bırak, adam tavasız da yaşıyor, sen poposunu toplamadan da yuvarlanıp
gidiyor...
Bir şikayeti yok...
Neden tava ile giriyorsun eve arkadaşım?
Tava ancak kadına lazım, erkek dediğin iki yumurtayı düdüklü tencerenin
dibinde de pişirebilir... “ıyi aile kızı”nı öldürebilecek kadar teflonu
çizilmiş, zehir saçan tencerede pilav da yapıp, afiyetle yiyebilir...
Açsa üç günlük toksik pizzayı sanki El Bulli’de lezzete koşuyormuşçasına
mideye de indirebilir...
Niye tavaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorsun, niye kasıyorsun arkadaşım?
Ona bir şey olmaz, sana olur!
O yüzden götürüyorsun tavayı, kabul et! Zaten bekar evinde bir yemek
yap, sonra git kendine bir serum tak.
Eh, her gün de serum takamazsın yani değil mi?
Bir noktada bozdolabını temizlemek, evi çekip çevirmek durumundasın.
Fakat bir itiraftan fena halde kaçmaktasın!
¡¡¡
Kendi yaşam alanının bir kopyasını yaratmak için o bekar evini çekip
çevirir, bunun için de can verir bu kadınlar yemin ediyorum! Kılıfı da
hep “sevgilim güzel yaşasın”dır.
Tabii güzel yaşasındır ama...
Ammmmmaaa....
Buna inanmak istememekle birlikte; sen gelmeden de o sevgili kendi
dünyasında güzel yaşamaktadır. Sen gidince de güzel yaşayacaktır.
Düşündüğün gibi, senin gözüne bakteri yuvası olan plastik çöp kovasını
cillop metalle değiştirince, yere iki halı serince onun hayatı daha
“kaliteli” ve güzel olmayacaktır.
“şer yuvası” nevresim takımlarını değiştirince, yeni “yatılmamış”
olanlarda yattığında o değil, sen daha iyi hissedeceksindir.
Mutfakta, banyoda, yatak odasında sen, kendi kuralların, kendi halıların
ve kendi çul-çaputunla rahat hareket etmeye başlayınca kendi yarattığın
sanal ortamı iki kişinin konfor alanı diye kabul edeceksindir.
ışte o zaman geceleri en deliksiz uykuları orada uyuyacaksındır.
En azından bir erkeğin tuvaletine bar tuvaleti muamelesi yapmayacak,
“squat” hareketi gerekmeksizin oturabileceksindir. Dolayısıyla en büyük
değişim aslında senin için olacaktır.
Bakınız, Habitus Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre ıngiliz
bilim adamları nefis şeyler bulmuş.
Kadınların bir bekar evini adam etmek için harcadıkları potansiyeli
biriktirmeleri halinde bir cep telefonunu 1425000 saat çalıştırabilecek
kadar enerji elde edebileceklerini saptamış.
Bir diğer araştırmaya göre sevgililik müessesesine adım atan kadınların
yüzde 30’u ilk bir ay içinde bekar evine tava ile girerken yüzde 25’i
bir halı ya da kilimle, yüzde 10’u yatak örtüsüyle, yüzde 7.1’i nevresim
takımıyla, yüzde 3’ünü oluşturan Pollyanna kesim ise dezenfektan
temizlik seti ve toz bezleri ile giriyormuş.
Eh, herkesin olayı tava değil.
Tabii bekar evinde kadın olmak da zor zanaat.
ınsanın şöyle bir ortamı çekip çeviresi, iki toz alası, iki örtü seresi,
iki mum bir tütsü yakası geliyor vallahi.
Aşk kendi içinizde efem!
Düştüğün bir hata var sevgili aşık Habitus okuru; diyorum ya...
Bu dekoratör kesilmelerin, bu “beni baştan yarat” hallerinin etkisi
adama değildir, sana.
Sen kendini “evin nesini değiştirsem, acaba neye ihtiyaç olabilir”lerle
meşgul ederken erkek tarafının ayrı sıkıntıları var, seninkilerden çok
başka.
“Yalnız kalmam lazım, kendim olmam lazım... Eh, tabii, sonra başka kadın
lazım, yaşamam lazım, flört etmem lazım”...
Kadınlara yüksek bir enerjiyle motive olma duygusunu yaşayan ve içindeki
varolma gücünün bir bölümünü bu motivasyondan alabilen adamlardan kork
derim sevgili Habitus okuru. (Gerçi bizim köşe adı da yalan oldu ama
neyse. Habitus nedir sorusuna cevap vermekten sıkılmıştım zaar.
şikayetçi miyim? Hayır. Sevgilerimle...)
Neyse, ne diyordum ben.
Efendim, hiçbir şey demiyordum aslına bakarsanız.
Esasında; aşk, sevgi, huzur, kendi içinizde.
Diyordum.
Sonra da kendime gülüyordum...
Gurtu ıstanbul’da...
Biraz erkenden haber veriyorum ama Trilok Gurtu’nun ıstanbul’a gelişi
bana her zaman heyecan verir, o yüzden...
17 Aralık gecesi Balans Jolly Joker sahnesinde Trilok Gurtu ve Buzuki
Orhan birlikte sahne alacak... Trilok Gurtu, Hintli bir perküsyon
ustası.
Tanımayanlara kısaca Hint ritmleri, caz ve rock sularında dünyanın en
iyi isimlerinden biri olduğunu söyleyeyim. Neden bana heyecan verdiğini
ancak seyrettiğinizde kavrayacağınıza inanıyorum, o nedenle bu haberi
veriyor, kaçırmamanızı öneriyor ve bu haftalık kabuğuma çekiliyorum...
Paylaş