Çok sıkıldım!

Bundan böyle birtakım adamlara görev verilirken vicdan testi, yalan söyleyebilirlik testi, alavere dalavere yapma potansiyeli testi, pişkinlik testi gibi uygulamalar öneriyorum. 
Ayrıca ne güzel slogandır “Aşkımız renklere, sizlere değil.”
Sahi ya, vicdansız, yalancı adamın nesine aşk duyalım, “takımın iyiliği için şike” olur mu a gözleri kör, hisleri alınmış yalancılar.
Her şey bir yana, Türkiye’nin kalbini kırdınız, göğsümüzde yara açtınız, size o kadar söyleyeyim.  
“Pampiş” kelimesinden: “Kilo yoktur, kötü plazma vardır” sevgili pampiş kelimesini diline dolayan Habitus okuru.
Bu işkence ne zaman bitecek, sorarım sana. Kimi erkekler için hava hoş tabii,
Hilal kardeşim her gün yeni bir malzeme veriyor onlara. Şimdi de video çekmiş, ekranda kilolu göründüğünü, ama bu konuda plazma televizyonlarının suçlu olduğunu, aslında heykelsi bir insana benzediğini anlatıyor özetle.
Yalnız, bir konuda haklı. Geniş ekran formatında yayın yapmayan kanalları geniş ekranda izleyip “Yaaa bu kız da böyle miydi tü tü tüüüüü” diyen çok gördüm.
Yani ciddi ciddi hayatı plazmadaki yayvanlıkta zannedenler var. Hilal Cebeci’yi de normal ebatlarda izlemek için ekranınızın ayarlarıyla oynamanız lazım. İnsanları yayvan görmemek için geniş ekran formatında yayın yapmayan kanalları izlerken ekran ayarınızı 3/4’e getiriniz Hilal Cebeci’yi üzmeyiniz.
Özgürce giyinememekten: Evet, törenle, davul ve zurna sesleriyle bu seneki “şehirde mini etek ve şort” meselesini açıyorum. Hepimize hayırlı olsun. Bilmem farkında mısınız, bu sene şehirde, şehir magandalarından korkmadan, cesurca mini şortunu giyen çok kadın var.
Fakat bu, tacizin azaldığı anlamına gelmiyor. Şöyle ki; kısa şort giyen çok var ama ya pervasız olacaksın ya da kısa şort giydiğin zaman “bacaklara gözle taciz”e psikolojik olarak katlanacaksın.
Biraz “et” görünürse, mutlaka ama mutlaka sokakta taciz edileceksindir. Gözle, sözle, elle... İşin en fenası da şu: Sen şort, mini etek giydiğin zaman “kendine baktırmak isteyen insan” da ilan edilebiliyorsun tacizciler arasında. Yani sen karşı durduğun zaman, “O zaman örteydin bacağını” cevabını da alabiliyorsunuz.
Memlekette kadın bedeninin tabulaştırılması meselesine el atmak lazım sevgili hak ve özgürlüklerinden ödün vermeyen Habitus okuru.�

Diyet ilaçlarından: Yüksek sezon, istediği kadar kilo verememiş herkesin telaş ve çaresizlikle ilaçlara sarıldığı, sonra da güneşin altında fenalaştığı, hastane kapısını aşındırdığı, kimi zaman da ne yazık ki hastaneye kadar ulaşamadığı zamandır.
Çevrenizde hâlâ, o kadar uyarıya, vakaya rağmen kullanan varsa, artık tehdit mi edersiniz, ne yaparsınız bilmem, vazgeçirin. Çok sinirleniyorum. Üstelik hâlâ kimi gazetelerin internet sayfalarında bile “besin destek” adı altında reklamları çıkmıyor mu, delirmemek işten değil. Çok net söylüyorum, ölüm riski olan bir hareket içindesiniz, her şey için çok geç kaldığınızda üzülmek için vaktiniz bile olmaz, bunu kafanızın bir kenarına not ediniz!