Paylaş
Hep nazlanan sen oluyorsun, “evin çocuğu” halleri kazık kadar olsan da aynı kalıyor, sanki zaman duracak, hayatının sonuna kadar öyle yaşayacaksın diye hissediyorsun...
Bir kırılma noktası var, artık kendini “evin çocuğu” gibi hissetmemeye başlıyorsun.
Roller değişmeye başlıyor. Bir kırılma noktası var anne-baba ve çocuk rolleri değişiyor, tam tersine dönüyor.
Bilmiyorum bu kırılma noktası bizden önceki nesiller için tam neredeydi ama herhalde bizim için bu nokta anne-babayı “teknolojik dünyaya karşı koruma” olarak sirayet etti.
Her nasıl ebeveynlerin görevi evlatlarını “dış dünyanın tehlikelerine karşı korumak” ise, biz büyüdüğümüzde ise iş, “anne babayı teknolojinin tehlikelerine karşı korumak” oldu.
Önceki nesillerde anne-baba-çocuk rollerinin değişmesi herhalde sadece bir ebeveyn rahatsızlandığında veya belirli bir yaşa geldiğinde gerçekleşiyordu.
Teknoloji dünyasına doğan nesiller ise daha 10-12 yaşından itibaren büyüklerine “anne-babalık” yapmak durumunda kalıyor.
Bankacılık işlemleri, telefonla konuşmak suretiyle müşteri hizmetleriyle halledilen tüm işler, Facebook hırsızları, kendini polis-savcı olarak tanıtan sahtekarlar, telefon aracılığıyla yapılan tüm dolandırıcılıklar...
Hiç durmadan sağdan, soldan, telefondan, kapıdan, bacadan, sosyal medya ağlarından gelen bu dolandırıcılıklarla belirli bir yaşa erişmiş anne babalarımızın mücadele etme becerisi doğal olarak yok.
Esasında aklımdan geçen duygu dolu, göz pınarlarını titretecek bir anneler günü yazısı yazmaktı ancak şu sıralar ömrümü Facebook dolandırıcılarına ve babamın adına Turkcell’den telefon numarası alıp senelerce kullanan adamı bulmaya adadığım için içimdeki son romantizm kırıntısını müşteri hizmetleri ile görüşürken kaybetmiş bulunuyorum.
Anne-babanızı teknoloji dünyasının dolandırıcılıklarına karşı koruyabildiğiniz bir Anneler Günü diliyorum.
Herhalde günümüzde onlara verebileceğimiz en güzel hediyelerden biri budur.
Yarın bizi takip edin...
Tüm dünyada aynı anda başlayacak olan Wings for Life World Run için yarın saat 14.00’te gözleriniz redbull.tv’de olsun, zira koşu, buradan canlı olarak izlenebilecek.
World Run için Avusturya’da Spielberg for bir race control masası kurulmuş.
Burada bulunan ekip, 33 ülkede aynı anda gerçekleştirilecek yarışı takip ederek canlı yayınla redbull.tv’den aktaracak.
Bu arada, koşuya kayıtlar kapandı, fakat hala bağış yapma imkanına sahipsiniz. Bunun için adres, wingsforlifeworldrun.com
World Run’dan kısa kısa...
* İzmir’deki yarış 8000 kişiyle sınırlanmıştı ve kontenjan tamamen dolmuş...
İzmir, 8005 kişiyle Viyana’dan sonra katılım konusunda en kalabalık ikinci şehir.
* İzmir’deki Sports International takımı 786 kişilik takımla 33 ülke arasında, dünyadaki en kalabalık takımını oluşturmuş.
* Karşıyaka Spor Kulübü, World’Run’a en çok destek veren takım. Taraftarlarla beraber koşuyor, 400 kişiyle dünyadaki en kalabalık 6. takımını oluşturmuşlar. Bunun yanı sıra Arda Turan, Mario Gomez gibi isimler de yarışa büyük destek verdi.
* World Run, İzmir’in bugüne kadar gördüğü en kalabalık koşu...
* Köşe komşum Yonca Tokbaş, yarışta Pınar Karşıyaka Basketbol Takımı’ndan Kinem Kulbay’la beraber, onun sandalyesini iterek koşacak. Ben de ilk yarı maratonumu koşacağım.
Sözün kısası...
Türkiye’de 8005 kişi hep birlikte koşamayanlar için el ele birlikte koşacağız, sizleri de bekleriz!
Paylaş