PaylaÅŸ
Yani bazen öyle anlar vardır ki… Kelimelerin yetersiz kaldığı… Ruhun bedene sığmadığı…
Â
Gözlerinize görsel ziyafet sunarak sizi sizden alan güzel bir günbatımı…
Â
Yüzünüzü öpen, teninizi usuldan okşayan rüzgar…
Â
Ayaklarınıza dolan köpüklerle şakalaşarak sahilde yürümek…
Â
Kucağına sığınılan gerçek bir sevgi.
Â
Kelimelerinin gizli bahçesinde gezinilen bir şiir.
Â
Sevdiğinizle yudumladığınız şarap ve mutluluk anları.
Â
Karakterlerinde kendinizi bulduğunuz, sürükleyici bir roman…
Â
Baş döndüren bir parfüm kokusu…
Â
Sıcak bir öpücük…
Â
İçten bir gülücük…
Â
Haa, tabii bir de aşk…
Â
Nedir bunların ortak paydası?
Â
Tabii ki insanı kendinden geçirmesi.
Â
Aynı zamanda ruhu da ele…
Â
İnsan o anlarda başka boyuta geçiyor.
Â
İnsanlıktan çıkıyor.
Â
Buharlaşıyor.
Â
Yok oluyor.
Â
Yeniden doÄŸuyor.
Â
Öyle bir büyü ki…
Â
Anlatılmaz…
Â
Anlaşılmaz…
Â
***
Â
Mutfağında olduğum bir televizyon programı çekimleri sırasında bir mesaj geliyor.
Â
‘Melike, bu akşam gelirsen çok seviniriz!’ diyor Sevtap Küçükkaralar.
Â
Bu mesaja nasıl mutlu oluyorum, nasııııııllll.
Â
Çünkü o akşam birini göreceğim.
Â
Aşkın diğer adı olan kişiyi.
Â
Deli olmak gerek, onun olduÄŸu yere gitmemek!
Â
Mümkün mü?
Â
Onu görmek söz konuysa…
Â
Akan sular durur.
Â
Ölü deniz bile canlanır.
Â
Ben de…
Â
Hem canlanacağım.
Â
Hem yeniden doğacağım.
Â
Hem aşk yaşayacağım.
Â
Hem de kendimden geçeceğim.
Â
Var mı dahası…
Â
Gidiyorum…
Â
Nasıl bir heyecan…
Â
Uzun zamandır görmemiştim.
Â
Ve izlememiştim, kendimden geçercesine.
Â
Ä°ÅŸte O!
Â
Geldi.
Â
Karşımda.
Â
Bakıyorsunuz.
Â
İnsan var karşınızda.
Â
Normal biri.
Â
Sanıyorsunuz.
Â
Ama yanılıyorsunuz.
Â
Birazdan başınıza gelecekleri bilmiyorsunuz.
Â
Yoldan çıkacağınızı da…
Â
Bağıracağınızı da…
Â
Kendinizden geçeceğinizi de…
Â
Döktüreceğinizi de…
Â
2 saat sonra sesinizin kısılacağını da…
Â
Ve daha neler neler…
Â
‘Bunları yapmam, bana kimse yaptıramaz’ demeyin.
Â
Dediklerinizi size yedirir valla.
Â
Çünkü az önceki saydıklarımı yaptıran bir kişi var.
Â
Hem de yaşınıza başınıza bile baktırmadan…
Â
6 yaşından 60 yaşına kadar herkesi…
Â
Baştan ve yoldan çıkaran biri…
Â
Yüzüne yakışan şahane gülümsemesiyle…
Â
Ona çok yakışan işvesiyle…
Â
Seksiliğiyle…
Â
Flörtöz haliyle…
Â
Aynı zamanda sempatikliğiyle…
Â
Sizi avucuna öyle bir alıyor ki…
Â
Onun sizi avucuna alması gibi siz de onu kalbinize, içinize…
Â
Hüp diye…
Â
Dedim ya o da insan.
Â
Ama bir noktada, bir yerde o da insanlıktan çıkıyor, sizi de insanlıktan çıkararak!
Â
bAÅžKa bir ÅŸey oluyor.
Â
BambAÅžKa!
Â
Adı yok.
Â
Sahnedeki halinin yani.
Â
Sizi öyle bir vuruyor ki…
Â
Hedefe, menzile ulaÅŸan ok gibi.
Â
Hem de tam onikiden…
Â
Yok, öyle özel bir şey yaptığı da yok.
Â
Tamamen doğal…
Â
Gülümsemesi, bakışı, heyecanı, coşkusu, hissettirdiği sevgi dokusu…
Â
Öyle bir bakıyor ki…
Â
Işığı gözleri alıyor.
Â
DevleÅŸiyor.
Â
Nefesleri kesiyor.
Â
Bunu nasıl yapıyor?
Â
İşte orası muamma.
Â
Nasıl başarıyor insanları kendine bağlamayı?
Â
Binlerce gözü kendine baktırmayı?
Â
Kimseyi yerinde oturtturmamayı?
Â
Gözleri kendine hapsederken o kadar insana yandan kıvırttırmayı?
Â
Herkesi ama herkesi ayakta coşturmayı?
Â
Hani o coşkuyla ‘Arkadaşlar, savaşa gidiyoruz!’ dese, emin olun oradaki binlerce insan gider onun ardından.
Â
Nedir onun bu büyüsü?
Â
Çok mu uzun boylu?
Â
Hayır.
Â
Çok ama çok mu yakışıklı?
Â
Hayır.
Â
Peki, nasıl başarıyor tüm bunları?
Â
Işığıyla…
Â
Doğallığıyla…
Â
Şarkılarıyla…
Â
Bütün şarkıları bilinir mi bir sanatçının?
Â
Ve hemen hemen her şarkısı derin izler bırakır mı insanda?
Â
Bırakır.
Â
Ona da bu yakışır.
Â
Tıpkı yeşil gözlerinin, gülümsemesinin ve star tanımının ona yakıştığı gibi.
Â
O ki, bizi kendimizden geçiren…
Â
Yerimizde durduramayan…
Â
Baştan ve yoldan çıkaran…
Â
Kim?
Â
Tarkan!
Â
Adındaki harflerin bir araya gelerek dudaklarda hayat bulması…
Â
Dudaklardan kalplere uzanan şarkıları gibi…
Â
Onunla, şarkılarıyla; duygulara, aşka, hayata dokunmak başka bir şey.
Â
Keza, onu sevmek de…
Â
Anlayamadığınız, anlatamadığınız bir his ona duyulan.
Â
Hani diyor ya bir şarkısında ‘Beni sev, sev de anlama!’ diye.
Â
Aynen…
Â
Çok seviyorum - seviyoruz onu ve bu sevgiyi anlayamıyoruz, anlatamıyoruz.
Â
Sadece yaşıyoruz.
Â
Onunla!
Â
Göz göze…
Â
Kalp kalbe…
Â
Ruhunuza sızmakla kalmıyor, adeta işliyor her bir hücrenize.
Â
Bitti diyorlardı bir ara onun için.
Â
Ne bitmesi!
Â
Adam her konserinde filiz veriyor daha da büyüyor.
Â
TARKAN KONSERÄ°NDEN FOTOÄžRAFLAR
Â
Â
Â
Goncadan güle dönüyor.
Â
Kök salıyor.
Â
Dolanıyor kalbinize ve ruhunuza.
Â
Sarmaşık gibi!
Â
Ve vazgeçemiyorsunuz ondan.
Â
Tutkulu bir aşık gibi.
PaylaÅŸ