Ä°nsanlık haysiyetinin düÅŸtüÄŸü en dip kuyu!

Onuru, saygıyı, değeri yok eden, insanı nokta kadar küçülten…

Kendi çıkarınız için o an yaptığınızın doğru olduğunu sanırken aslında sizi kurtarmak yerine en dibe çeken?

Bir kuyudur ki, dipsiz…

Nedir sahi?

Yalan dolan…

Alavere dalavare...

Boyundan çıkarılan şeref…

Ayaklar altına alınan gurur…

Kendi çıkarı için her şeyi göze alabilmek…

Bu uğurda hiçbir şeyi görmemek…

Onurunu haysiyetsizlikle çiğnemek…

En yakınını üç kuruşa satabilmek…

Bu uğurda alçalabilmek…

Ne vahimdir.

Ne düşündürücüdür.

Ne üzücüdür.

Peki, insanı insanlıktan, insanın haysiyetini yoldan çıkaran nedir ki, varılan nokta budur?

Acıları…

Hayata dair düşleri…

Çaresizlikleri…

Sefaleti…

İkilemleri…

Aşkı…

Özlemleri…

Çelişkileri…

Gerek kendiyle gerek insanlarla gerek yaşamla olan kavgası…

Bu, günümüzde de böyle, seksen, yüzyıl öncesinde de…

Çok uzağa gitmeye gerek yok.

1940'lı yıllar…

II. Dünya Savaşı'nın etkisindeki Türkiye'nin kıtlık yılları.

Açlık, sefalet, yaşam mücadelesi…

Küstah, azgın ve ölümcül erkek cinselliği…

Bastırılmış, ama patlamaya hazır kadın cinselliği…

Güçlü ve egemen olanın, daha güçsüz, zayıf ve yoksul olanı sömürme mekanizması…

Haysiyetsizliğin en iğrenci…

Bir de bunların yaşandığı yer cezaevi olursa…

İşte tüm bunları tokat gibi yüzümüze çarpan Orhan Kemal’in eseri…

72. KoÄŸuÅŸ!

Yıllarca çok kez beyazperdeye çekildi, çok kez oyun olarak sahnelendi.

Hatta geçen yıl Kemal Başar yönetmenliğinde sahnede izleme imkanımın olduğu…

İnsan haysiyetinin düştüğü durumun, sahneden de tokat gibi yüzümüze vurulduğu…

Şimdi de beyazperdeden…

Daha önce ‘Deli Deli Olma’ ve ‘O... Çocukları’nı çeken yönetmen Murat Saraçoğlu yönetmenliğinde…

Ayfer Tunç’un eserden başarıyla uyarladığı, akıcı senaryosuyla…

‘Üç Maymun’ filmiyle adından söz ettiren Yavuz Bingöl, burada ‘Kaptan’lığıyla…

Kerem Alışık, üstlendiği ‘Berbat’ dalavereciliği ve dolandırıcılığıyla…

Hülya Avşar’ın hissettiren, sustuğu bazı sahnelerde bile aslında susarak en büyük çığlığı attığı oyunculuğuyla…

Yazdığı birçok tiyatro oyunuyla tanıdığım, yazdığı ‘Full Yaprakları’ oyunuyla kalemini konuşturduğu, hayata yapraklarımızı dökmek yerine düşündürerek güllerimizi açtıran oyununu geçen yıl izlediğim, tiyatronun usta oyuncularından Civan Canova’nın başarılı performansıyla…

Fırsatçı gardiyan Bülent Şakrak, kıvrak üçkağıtçı rolündeki başarısıyla...

‘Gümüş’ dizisiyle tanıdığımız, 2007 yılında ‘İnci’ karakterini canlandırdığı ‘Kadıncıklar’ adlı tiyatro oyunundaki performansıyla, geçtiğimiz yıl rol aldığı ‘Acı Aşk’ filmindeki ‘Ayşe’ karakteriyle de adından söz ettiren Songül Öden’le; bu filmdeki rolüyle ilgili konuşurken ‘Her çalıştığım projede farklı karakterleri canlandırmak, farklı kadın kompozisyonları çizmek istiyorum.’ dediği bu karakterinde de başarıyla altından kalktığı idamlık ‘Meryem’…

Filmde öne çıkan oyunculardan biri de Nursel Köse.

2007 yılında Fatih Akın imzalı ‘Yaşamın Kıyısında’ adlı filmle ‘Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ ödülünü alan, Almanya’daki tiyatro ve stand-up gösterilerinin ardından Türkiye’de ilk kez 2009 yılında sahneye çıkan Nursel Köse’nin; silik bir karakter olarak başladığı ama ilerleyen dakikalarda gerek rolü, gerek mimik - jestleri, gerekse sesini çok iyi kullanarak, bir kadının başkaldırışına müthiş bir örnek sergileyerek canlandırdığı ‘Neşe’ karakteriyle ‘Bahçemdeki Ayı’ oyununda izlediğim oyuncu, şimdi de 72. Koğuş filminde de oyunculuğunu konuşturanlardan. Hülya Avşar’ın canlandırdığı karaktere karşı ezeli ve ebedi hiyerarşi kurma sahnelerinde…

Hülya Avşar, Yavuz Bingöl, Kerem Alışık, Songül Öden, Civan Canova, Nursel Köse, Ayça Damgacı, Volga Sorgu, Bülent Şakrak, Devrim Saltoğlu, Ömer Duran’ın rol aldığı; birkaç yerdeki kurgu ve teknik hatanın yer aldığı filmde; karın üstünde çırılçıplak soyulup hortumla yıkanan mahkumlar, doğum sahnesi, intihar girişimi, tecavüz sahnesi akılda kalan, insana geçen, izleyenin içini acıtan bazı sahnelerden.

Filmden çıkarken; insanlığı, insanlığın geldiği noktayı düşünürken, öğrendiğiniz, gördüğünüz asıl şey ne oluyor derseniz?

Haysiyetin düştüğü dipsiz çukuru...

E, boşuna demiyorlar ‘İnsan, insanın kurdu!’

                                                                   ÂMELÄ°KE BÄ°RGÖLGE

                  Â