Melike Birgölge

NE YAPMAK GEREK YAŞARKEN ÖLMEMEK İÇİN?

5 Mart 2013
Sonsuzluğa göçün ve hayattaki tek gerçek olan ölümün canımızı acıtmasının, bizi sınamasının paralelinde onun karşısında nasıl da aciz ve çaresiz bıraktığını, elimizi kolumuzu nasıl bağladığını daha iyi anlıyoruz aslında.

Son üç aydır birbiri ardına yaşadığımız kayıplara bakınca… Mehmet Ali Birand, Ferdi Özbeğen, Tekin Akmansoy, Müslüm Gürses, Metin Kaçan, Burhan Doğançay, Toktamış Ateş, Ahmet Mete Işıkara, Şenay, Savaş Akova, Enver Ören, Alev Sururi, Osman Gidişoğlu…

Bu isimlerin yanı sıra kendi yakınlarımızın aramızdan ayrılışı…

İç acıtıcı.

Yürek kanatıcı.

Can yakıcı.

Geri dönüşü olmayan bu gidişlerin ardından bakakalmak…

Eli kolu bağlı kalmak…

Çaresizliğin dibini boylamak…

Yazının Devamını Oku

HİÇBİR ŞEY DEMİYORUM HİÇ!

28 Şubat 2013
Trafikte arabanızı sıkıştırırlarsa, kasada sıra beklerken önünüze geçerlerse hemen dişlerinizi gıcırdatır, hatta bazen kendinizi tutamaz, başlarsınız söylenmeye ve de homurdanmaya. Peki, diyelim, bir tiyatro oyununa gittiniz. Oyun saati sanata vurduğunda, sahnede kimse yoksa ve beş dakika boyunca sadece müzik dinlerseniz n’aparsınız?

Müziği dinleyip, sessizce bekler misiniz?

Kendinizi ya da geçmişinizi mi düşünür müsünüz, gözlerinizi kapatıp?

Yoksa…

Söylenir misiniz?

Homurdanır mısınız?

Oyun neden başlamıyor diye…

Hakkınızı arar mısınız?

Ya da başka…

Yazının Devamını Oku

EN BÜYÜK BAŞARI GÜZELLİK!

21 Şubat 2013
Başarı nerde, nasıl başlar? Nasıl ortaya çıkar, nasıl kendini gösterir? Güzellikle! Sizler de ‘Evet, güzellikle’ derseniz kocaman bir bravo, bildiniz derim. Günümüzde başarının yetenekle değil de güzellikle doğru orantılı olduğunu düşünenler, içerik ve tecrübe ve ruhu görmeyip de şekilciliğe önem verenler milyonları aşmışken, daha çok başarılı işlere imza atarız çooooookkk!

Siz bakmayın onun bunun dediğine.

Tecrübeye.

Yeteneğe.

İç güzelliğine…

Onlar da neymiş?

Tek bir gerçek var.

Başarının kapısını açan tek anahtar.

Güzellik!

Yazının Devamını Oku

İŞTE TEK SUÇLU: ERKEKLİK HORMONU!

19 Şubat 2013
Erkeklerin, kadınları cinsel obje olarak görmesinin ve bunun işlerini kolaylaştırdığını düşünmelerinin, kadınlar üzerinde egemenlik kurmak istemelerinin sebebi bulundu. İşte tek suçlu, erkeklik hormonu! Yani testosteron!

Erkekler ne için para kazanır? 

Ne için futbol oynar?

Ne için arabanın, saatin, telefonun ve birçok şeyin en iyisini, en pahalısını alır?

Kadınlar için.

Düşünün, kadınlar olmasa!

Bir erkek başka bir erkeği neden öldürür?

Yanındaki kadına bakılıyor diye.

Neden telefon alır?

Yazının Devamını Oku

Bir günlük aşk

14 Şubat 2013
Veeeeeeee… O büyük gün…Mağaza vitrinlerinin kalplerle süslendiği ve kırmızıya boyandığı o gün geldi yine… 14 Şubat Sevgililer Günü!

Oysa sevginin, aşkın bir güne sığmayacağı, bu yoğun duyguların tek günle yaşanmayacağı, tek günle ödüllendirilemeyeceği hepimizin bildiği bir gerçek.
Tıpkı aşkın başlangıcındaki anlatılmaz heyecanlar, bitişindeki dibe çeken hüzünler kadar…
Bunu hangimiz inkar edebiliriz?
Sevginin, aşkın daha da pekiştirildiği sanılan, yapay hediye dayatma günü olan 14 Şubat'a inat; aşk her gün, her an dolu dolu yaşanmalı. Hayat savaşını kazanmak için onun sevgisini kuşanmalı. Ki galip gelebilelim bu maratonda.
Sevgiliye her bakışınızda içiniz erimeli, onunla beraberken yıldızlar ayaklarınızın altına serilmeli.
Öyle bir tutkuyla yaşanmalı ki…
Yaşanan her gün için sevgiliye gönlünüzden kopan duyguları hediye ederek, ona kalbinizden çıkan özel bir isimle hitap ederek…

Yazının Devamını Oku

'AŞK'LIK GREVİ!

13 Şubat 2013
O gün… Diğer günlerden farkı olmayacak.

Her zamanki gibi uyanacağım.
 
Çok şık değil, her zamanki gibi güzel bir şekilde giyineceğim.
 
İşlerime, yazıya, röportaja, okumaya vereceğim kendimi.
 
Arada nefes almak için, tenime değmesi için pencereyi açıp güneşe gülümseyeceğim.

Yazının Devamını Oku

KADINA ŞİDDET İÇİN DANS ET!

12 Şubat 2013
Sevgililerin, aşıkların sözümona 14 Şubat hazırlıkları devam ededursun aynı gün başka bir organizasyon bizleri bekliyor. Kadına şiddet için dans edeceğiz! Evet şiddet için dans!

Kadınlar dövülüyor.

 

Eşleri bunun onların en doğal hakkıymış gibi şiddeti normal görüyor.

 

Kadınlar ölüyor.

 

Katilleri hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ediyor.

 

Yazının Devamını Oku

Sabrın Çakıltaşları

6 Şubat 2013
Renk renk… Şekil şekil… Gördüğümüzde, baktığımızda ne güzeldir ama bastığımızda canımızı acıtır çakıltaşları… Peki ya, hayatımızdaki çakıltaşları… Ayrılık, hüzün, yalnızlık, acı, gözyaşı… Yaşadıklarımızın eksileri, artıları…

Doğru mudur hüznün kalın, melankolinin ince olduğu?

Doğru mudur umutlarımızın çiğ ile ıslanması gerektiği?

Doğrudur, kalplerin sevgisizlikten, ruhların değer görmemekten solduğu.

Doğrudur, insanların idealleri ve inandıkları uğruna mücadele etmesi gerektiği.

Hayatın bize getirdiklerinin paydasındaki seçimlerimizdir, yaşamdaki hangi payı nasıl ve ne büyüklükte aldığımızın.

O seçimlerimiz ki…

Bizi bazen bulutlara uçuran…

Bazen dibe vuran…

Yazının Devamını Oku