Yedi yıl olmuş kelimeler, cümleler öksüz kalalı.
Aşkı, hüznü, ayrılığı anlatan şiirler deyince akla gelen ilk isimlerden biri olan O’nun aramızdan ayrılışının yedinci yılı 11 Ekim 2012!
Daha dün gibi oysa!
11 Ekim 2005.
Şiirleri anımsatan bir sonbahar günü…
Güneşin yüzünü sakladığı bir güne uyandığımız sabahın öğlene uzanan dakikaları…
Yazı yazmaya ara verip, ofisin penceresinden dışarı baktığımda önce gri İstanbul’u gördüm.
Sonra da cama vuran yağmur damlalarını…
Kadınların zaman ve para harcadığı…
Erkeklerin ise aklını başından aldığı…
Uğruna bir saniye bile düşünmeden peşinden gittikleri…
Ama güzellikte erirken farkında olmadan bittikleri…
Neden bu kadar önemlidir onların gözünde?
Ali, Ayşe, Mehmet, Can, Serdar…
Doğduğunuzda anne-babanızın koyduğu; arkadaşlarınızın, çevrenizdekilerin bildiği adınız değil sorduğum.
Diğer adınız…
Nasıl yani?
Sizin bir adınız daha var desem…
Herkesin bildiğinden başka bir adınız daha…
Ne mi o?
Başarı adınız!
Tabii ki öyle olmalı; ama insanın elindekileri doğrultusunda…
Olmayacak şeyleri yaparak, kendini olduğundan farklı göstererek değil ya da olmayan bir şeyi öyleymiş gibi sunarak değil.
İnsan neden olduğundan farklı ya da başka biriymiş gibi görünmek ister?
Karşısındaki, kendini olduğundan daha iyi görsün, daha farklı düşünsün…
30 bin insan imzaları ile ‘Hayır’ diyor.
42 sanatçı ve 33 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) aylardır uğraşıyor.
Meclise sunuluyor ama kimse dinlemiyor.
Bunun yerine sokaktaki tüm hayvanların toplatılması için ellerinden geleni yapıyorlar.
Onları ölüm kamplarına kapatacaklar.
Kısırlaştıracaklar.
Hangi doğal yaşamda böyle bir adalet var?
Onların da sokakta koşmaya, yeşillikler içinde oynamaya hakları var.
Böyle başladı her şey.
Sabahın erken saatlerine kadar mizanpaj için taslağı son kez okuduktan sonra birkaç saatlik uyku akabinde, birkaç parça giysi bavula atarak…
Kendime geldiğimde kozaların merkezindeydim ve aynı zamanda da memleketimde…
Doğup büyüdüğüm şehirde…
Sicilyalı Pietro’nun (Elio Germano) oyuncu olmak için Roma’ya gelişiyle başından geçen ilginç olayların konu edildiği ve geçtiğimiz yıl İtalya’da birçok ödül alan, son olarak da Moskova Uluslararası Film Festivali’nde ‘Büyük Seyirci Ödülü’ne layık görülen Ferzan Özpetek’in 9. filmi ‘Şahane Misafir’ Adana’da ‘Altın Koza Film Festivali’ kapsamında izleyicilerle buluştu.
Hayaller - hayaletler!
Cem Yılmaz’ın da rol aldığı, Sezen Aksu’nun ve Pasquale Catalono’nun da, müziklerde imzasının bulunduğu filmde ilginç sahneler var. İnsanların yaşadığı hayaller ve hayaletler…
Gerçek bir olay!
Film sonunda konuştuğumuz Ferzan Özpetek, filmin konusuyla ilgili olarak bir arkadaşının başından geçen gerçek bir olaydan yola çıktığını belirtiyor.
İtalyan oyuncu Oscar alıp uçunca Cem Yılmaz’la…
Türk oyuncularından neden Cem Yılmaz’la çalıştığını sorunca; İtalyan bir oyuncuyla çalışacaktık. Oscar alınca uçtu. Türk oyuncularımızdan çalışmayı çok istediğim isimler var. Cem’le çalışmamın nedeni de, hayat verdiği karakterlere hem trajik hem de komik türlerde oyunculuğunu iyi yansıtıyor. Ayrıca güldürürken düşündürmeyi de çok iyi biliyor.
Fellini’ye benzetilmek benim için şeref!
Güzel giyinmek…
Hoş görünmek…
Yakıştırmak…
Giydiğini taşıyabilmek…