Hem şehir hem de sahil evlerini her mevsim renklendirme becerisine sahip olan tekstiller, son yıllarda farklı coğrafyalardan etkileniyor. İskandinav folklorik motifleri ile Özbek desenleri, Güney Amerika ikatları ile Anadolu kilim deseni aynı mekanda bir araya gelip gezgin bir stil yaratıyorlar.
Karıştırma ve doğaçlama kuralından yola çıkan eklektik, etnik ve otantik tarz dekorasyon stillerinin ortak noktası olan lokal dokuma ve tekstiller, artık modern tasarım düzenlemelerinin de en yakın arkadaşı. Mekânların bir izci grubundan çok, farklı sesler çıkaran bir orkestra gibi kurgulamasıyla farklı kültürlerin, formların ve renklerin birbirine yakışacağı öngörüldü ve tekstillerin yardımıyla farklı kombinasyonlar oluşturulmaya başlandı. Bu güçlü kültür fırtınasının en önemli oyuncuları, değişik coğrafyalardan bulup çıkarılan özgün desenler. Her büyük kumaş üreticisi dünyanın farklı kıtalarında desen avına çıkıyor; koleksiyonlarını kökeni çok eskiye giden motif ve boyama tipleriyle zenginleştiriyor. Örneğin ikat, geçtiğimiz yıllarda hem modada hem de ev tekstilinde en çok kullanılan desenlerden biriydi. Çözgünün belirli aralıklarla sıkıca kapatılmasıyla uygulanan bir boyama tekniği olan ikatı değerli kılan en önemli özellik, her seferinde başka bir desenle karşılaşma heyacanı. Yani seri üretim ürünü olamayan ikatın sırrı, kusurlarında gizli. Dünya üzerinde pek çok kültürde yeri olan ikat tekniği hâlâ Arjantin, Meksika, Ekvator, Bolivya, Guatemala ve Türkiye’de kullanılıyor. İkat kadar popüler olan bir başka tekstil türü ise batikler. Kumaşın üstündeki bazı yerlerin boya emmemesi için erimiş balmumu ile kaplanmasıyla elde edilen batik kumaşlar, çoğunlukla pamuklu kumaş üstüne mavi, kahverengi ve kırmızıdan oluşan geleneksel renklerle uygulanıyor. Batik tekniğiyle sıkça karıştırılan farklı bir kumaş boyama tekniği olan tie-dye da, yaz eviniz için seçebileceğiniz bir desen. Özellikle Peru, Tayland ve Batı Afrika kültürlerinde yaygın olan bu yöntem, hippiler sayesinde 1970’lerde en şaşaalı günlerini yaşamıştı. Bugün özellikle halılarda ve yastıklarda kullanılarak hoş bir görüntü yaratıyor. Daha modern bir hava içinse, Afrika uygarlıklarından esinlenen siyah-beyaz renklerdeki tribal desenli tekstilleri tercih edebilirsiniz. Animal print’ler de daha sade bir yolculukla sizi farklı coğrafyalara taşıyacaktır.
Bir etno-sihirbaz: Rıfat Özbek
Rıfat Özbek, ortağı Erdal Karaman ile oluşturan “Yastık” markası kısa zamanda kendi tutkunlarını yarattı. Teşvikiye ve Alaçatı mağazalarının ardından geçtiğimiz ay Londra’da da mağaza açan Rıfat Özbek, kimi Anadolu’nun, kimi Brezilya’nın çiçekli basmalarından, kimi Osmanlı ipeklilerinden, Afrika baskılarından, kimiyse eski Özbek koleksiyonlarından özene bezene dikilen yastıklar tasarlıyor: “Kıyafetlerimi, koleksiyonlarımı nasıl oluşturuyorsam, yastıkta da aynı yolu izliyorum. Mesela nasıl çizgili bir pantolonun üstüne çiçekli ya da desenli bir üst yapıyorsam, yastıklarımın da bir yüzünü çizgili, diğer yüzünü desenli yapıyorum.”
Bir tekstil cenneti: Tulu
Amerika’da tekstil tasarımı eğitimi gören Elizabeth Hewitt, Türkiye’ye ilk kez 20 yıl önce gelmiş. Hewitt, antika Anadolu kilimleri üzerine uzmanlaşmış ve Orta Asya’nın nakış geleneği olan suzeni ve diğer antika tekstil ürünleri konusunda farklı incelemeler yapmış. Sultanahmet’te açtığı Tulu mağazasında geleneksel tekstil tasarımlarından antik mobilyalara kadar geniş bir seçki mevcut. “Başta Özbekistan olmak üzere Asya motifleri ve tekstil tasarımları son yıllarda oldukça gözde. Ben bu eğilimi Anadolu’nun zengin tekstil kültürüyle birleştiriyorum” diyor Hewitt. İngiliz Kraliyet Ailesi’nden Robert Kime da Hewitt’in müşteri portföyündeki ünlü isimler arasında.