Uzun yıllar banyo ve mutfakların bir numaralı malzemesi olarak tanınan seramik karolar artık evin her alanında kullanılıyor.
Tarihi M.Ö. 6000’lere kadar uzanan bu geleneksel kaplamalar, günümüzün üretim teknolojileri sayesinde artık çok yüksek standartlara sahip. Mozaik de (özellikle desenleme yeteneğiyle) son günlerin vazgeçilmezlerinden biri haline geldi. Elle Decor dergisi, ağustos sayısında her iki sektörün sıcak yeniliklerini bir araya getirmiş.
Stilize edilmiş çiçek ve yaprak desenleri, yeni jenerasyon seramik karo ve mozaiklerde sıkça görülüyor. Eve doğayı taşıyan bu karolar, minimalden avant-garde’a kadar uzanan geniş bir skalada, tarza göre form alarak kullanılıyor; girdiği mekánı mutlaka duygusallaştırıyor. Tasarım dünyasının vazgeçilmez esin kaynağı geometri, seramik ve mozaiklerde de sıkça görülüyor. Zikzaklar, çizgiler, daireler ve kaleydoskopik desenler, hacim oyunları oynamak isteyen mekánlar için en popüler seramik modelleri arasında. Lame-dore ışıltılı, krokodil formlu seramikler, kaplan deseni oluşturan mozaikler, barok desenli bordürler... Yeni maksimalizm, 2000’lerin kapısını sonuna kadar açıp içeri girince karşımıza ’şato evler’ çıktı; yani klasiği yeniden hayatımıza aldık.
VitrA’nın 2008 çıkarması
VitrA, her yıl ortalama 30 yeni karo serisini pazara sunuyor. Bu yıl oluşturulan VitrA Rezidans koleksiyonu, beş yeni temayla zenginleşmekte. Ekolojik ve Botanik serisi doğanın renklerini ve hayatı temsil eden formları iç mekánlara taşıyor. Lüksün Doğallığı temasında doğal malzemeler lüksün sınırlarını zorluyor. Nostalji’de duvarlarda görmeye alışkın olmadığımız yansımalar bizi geçmişe götürüyor. Hi-Tech, soğuk renkleri teknolojiyi kullanarak görsel bir şölene dönüştürüyor. Genç ve Dinamik temasında ise parlak kırmızı, turkuvaz ve siyah-beyaz, coşkulu kontrastlar ve esprili geometrik desenlerle karolar üzerinde dans ediyor adeta. (www.vitrakaro.com)
Seramiğe 3. boyut
Tasarımcı Can Yalman, Kale Grubu için yepyeni bir koleksiyona imza attı: Orientile. Kültürel temayı, geleneksel motifleri modernize ederek kullanan koleksiyon, Aya, Feza ve Rumi serilerinden oluşmakta. Orientile seramiklerinin en önemli özelliklerinden biri ise üç boyutlu olmaları. Tasarımcı Can Yalman, seriyi nasıl yarattıklarını şöyle anlatıyor: "Bu seride seramik, endüstriyel bir ürün olmasının yanında bir mekánı yaratabilen, değiştirebilen bir unsur olarak düşünüldü. Bu açıdan bakarak yaratmak istediğimiz mekánların özellikleri üstünde çalışmalar yapıldı. Can Yalman Design olarak doğayı ve eski kültürel mirasımızı tasarımlara yansıtmayı çok önemsiyoruz, en güçlü ilham öğelerimiz bu kaynaklardan çıkıyor. Orientile serisi de oluşumunu Osmanlı ve Selçuklu gibi eski Türk kültürlerinin sanatlarına borçlu. Serideki ilk ürün, Aya, Hatayi denen değişik yaprak formlarının soyutlamasından gelen bir formdur ve birçok halı ve tekstil deseninde kullanılmıştır. Feza, tamamen geometrinin zenginliğini ortaya çıkaran bir tasarım. Tek bir dörtgen karodan oluşan bu tasarım çoğaldığında çok karmaşık geometrileri, altıgenler, dörtgenler ve üçgenleri barındırıyor. Rumi serisi ise, metal ve hat sanatının bir soyutlaması olarak platin ve altın renklerini asimetrik bir biçimde duvara yansıtıyor."
Seramiği sevmek için 13 neden var
1. Kir, leke ve pas tutmaz.
2. Toz kaldırmaz ve nem yapmaz.
3. Sigara, yemek vs. kokuları üzerine sinmez.
4. Doğal yapısı sayesinde ortama zararlı madde bırakmaz.
5. Basit deterjanlarla da kolayca temizlenir.
6. Kullanım ömrü uzun olduğu için en ekonomik seçeneklerden biridir.
7. Bebek ve çocuk sağlığına hiçbir zararı yoktur.
8. Komple yenileme gerektirmez, sadece kırılan karo değiştirilir.
9. Isınma maliyetini düşürür.
10. Üzerine resim, desen ve fotoğraf baskısı yapılabilir.
11. Mekána estetik ve prestij kazandırır.
12. Geriye dönüşümü olan bir maddedir.
13. Üretimi aşamasında temiz enerji kullanılır. Dolayısıyla atmosfere zararlı gazlar yayılmaz.