Paylaş
- Yemekle aranız nasıl?
- Çok iyi. Dengeli ve sık sık, azar azar yemek kaydıyla, güzel olan her şeyi çekinmeden denerim ve yerim.
- Çocukluktan aklınızda kalan kokular ve lezzetler neler?
- Düşündüğüm zaman aklımda kalan en güzel koku karnıyarık ve sarmısaklı cacığın kokusu. Zaten en sevdiğim yemek budur, tabii yanında bir domatesli pilavı unutmamak lazım. Karnıyarığın kıymasını ayrı severim, patlıcanını ayrı severim, yemeğin bütününü ayrı severim. Domatesli pilav, salçayla değil de bol domates rendesiyle yapılmış olmalı. Böyle parça parça domatesler ağzıma gelen, tereyağlı bir pilav olmalı.
- Anneniz lezzetli yemekler pişirir miydi, annenizin mutfağından neler hatırlıyorsunuz?
- Annem Kırşehirli. Çok çeşit bilmezdi ama yaptıklarını çok lezzetli yapardı. Onun yaptığı sac böreğini hiç unutamam. İçinde bol soğan, patlıcan, peynir bulunan sac böreği. Çocukken bunu yemeye doyamazdım. Birinin bana dur demesi gerekirdi. Bir de suböreğini muhteşem yapar. Onun hamurunu bile çiğ çiğ yiyebilirim, öylesine çok severim.
- Babanızın mutfakla arası nasıldı?
- Babam mutfağa hiç girmezdi ya da ben hiç görmedim.
- Bu kadar yoğun tempoda çalışırken mutfağa girmeye vakit bulabiliyor musunuz?
- Hafta içi öyle bir vakit yok ama hafta sonu bazen mutfağa giriyorum. Yemek yapmayı, kafa dağıtıcı, rahatlatıcı buluyorum. Hatta bazen mutfağa girip yemek programı çeker gibi, tarif vererek, arada espriler yaparak yemekler yapıyorum. Tabii bu lükse her zaman sahip olamıyorum. Değişik salatalar ve balık buğulama yapmayı da çok seviyorum; acılı, mantarlı, karidesli, kalamarlı, defne yapraklı bir buğulama oluyor benimki. Salataya ince bulgur koymayı hiç ihmal etmiyorum. İçinde taze soğan, bol maydanoz, dereotu, yeşillik, nar, biraz kayısı, biraz ceviz olan salatalar yapıyorum, salatada çok başarılıyım, rakip tanımam.
- Hafta arası mutfağa girememenize eşinizin tepkisi ne oluyor?
- Zaten yemek yapan bir yardımcımız var ama tabii herkesin yemeği herkese uymuyor. Damak tadımıza hitap eden bir yardımcı bulabilmek çok uzun zamanımızı aldı. O aslında ev adamı, evde yemek pişsin hoşuna gidiyor. Bu yardımcıyı bulunca hayatımız kurtuldu ama şimdi de, “Ne pişirileceğini sen bul, ben bulamam” tartışması başladı.
- Eşinizin mutfakla arası nasıl?
- Beni evliliğe ikna etmek için, “Altı sene tıp fakültesi okurken yalnız oturdum. Her işimi kendim yaptım, yemeğimi de kendim yaptım, ütümü de kendim yaptım, çamaşırımı kendim yıkadım” dedi. Evlendik, bunlardan birini bile yapmadı. Ben yurtdışına seyahate gittiğimde yapıyor ama...
- Evinizde konuklarınıza yemek daveti verdiğinizde yemekleri kim yapıyor?
- Genelde ben yaparım, bu yüzden çok nadir davet verebiliyorum. Eskiden çok daha sık verirdim ama son dönemde kendimi yorgun hissettiğim için davetler de seyrekleşti. Arada bir coşuyorum, arkadaşlara, “Hadi yarın akşam yemeğe gelin” diyorum ve sabah uyandığımda, “Ben ne yaptım” diye pişmanlık duyuyorum. Ya telefon edip daveti iptal ediyorum ya da ayıp olmasın diye yemek yapıyorum.
- Kimlerle birlikte yemek yemek size keyif veriyor?
- Eşimle... O da damağına düşkün biri. Seyahat ettiğimizde genelde Michelin yıldızlı restoranlara gitmeye çalışırız. Genelde gideceğimiz yerleri o seçtiği için yediğimiz yemekler hep güzel oluyor.
- Bir günlük beslenme programınızı anlatır mısınız?
- Öncelikle şunu belirteyim, tiroid hastasıyım, ayrıca hipoglisemim var. Sabah kalktığımda ilacımı alarak güne başlamam gerekiyor ve o ilacı aldıktan kısa bir süre sonra bir şeyler yememem gerekiyor. Sekiz saatlik uykudan sonra kan şekerim dibe vurduğu için iki, üç tane kuru kayısı veya mevsimine göre elma, şeftaliyle güne başlıyorum. Şirkete gelince, bir tostla kahvaltı ediyorum ama güzel, büyükçe bir tost yiyorum. Aradan iki-üç saat geçince, yine bir avuç fındık ya da kuru kayısı yiyorum. Öğle, et, tavuk ya da balık yiyorum, tiroid hastası olduğum için balığı haftada bir ya da iki kere yemem gerekiyor. Et ve tavuğun yanında karbonhidrat varsa salatayı ihmal etmiyorum. İki saat sonra yine fındık, meyve atıştırması yapıyorum, ya da bol sütlü kahve içiyorum. Akşam yemeğinde, öğlen protein yediysem sebze, öğlen sebze yediysem protein yemeğe çalışıyorum. Saat 20.00’den sonra hiçbir şey yemiyorum.
Öğlen yemekleri için tercihim McDonalds, çünkü artık her türlü seçenek var. Rumelikavağı Kahraman’da kalkan, Etiler Nusret’in eti hoşuma gidiyor. Ulus Sunset’in yemeklerini severim
Biz fast food değil, hızlı servis restoranı diyoruz. Gerçekten çok iyiydi ama dengeli olmak koşuluyla. Resmen ödül olarak yiyordum bunları. İşin içine girdikten sonra çok daha fazla yiyebileceğimin farkına vardım. Eskiden kendimi daha fazla kasıyordum, sonra gördüm ki, bir hamburgerin bir buçuk köfte ve iki dilim ekmekten hiçbir farkı yok.
MUHAMMARA MARİFET İSTER
En lezzetli yaptığım yemeklerin başında muhammara salatası gelir. Basit gibi görünür ama marifet ister. Malzemeleri iyi ayarlayamazsanız tadı tutturamazsınız. Size tarifini vereyim. Malzemeler: Acılı biber salçası, ceviz, Ezine beyaz peyniri, kimyon, sarımsak... Bunların hepsini blendırdan geçiririm. Daha sonra bu karışımı küçük ekmeklere sürerim. Bu konuklarım için yaptığım lezzetli bir mezedir. En çabuk ve en güzel bunu yapıyorum.
İŞKEMBE, KELLE PAÇA AĞZIMI SULANDIRIR
- Tatlı ve sakatat sever misiniz?
- Ciğer, işkembe çorbası, kelle paça çok severim, hatta aklıma geldiğinde ağzımın sulanmasını engelleyemem. İşkembe çorbasını, kelle paçayı annem çok güzel yapar. Ayrıca Edirne’nin yağda kızarmış yaprak ciğerini de çok severim. Onu mutlaka yağda kızarmış, tıkır tıkır olmuş kırmızı acı biberle yemeğe bayılırım. Arada bir ciğerle olan özlemimi gidermek için Edirne’ye giderim.
- Bunlar yasak listenizde yok mu?
- Yasak listem diye bir şey yok, dengeli ve aktif bir hayat sürdüğünüz sürece çekinmeden her şeyin tadına bakabilirsiniz. Tatlıyla hiç aram yoktur ama yiyeceksem sütlü tatlıları daha çok tercih ederim, dondurma, muhallebi daha fazla sevdiğim şeyler. Şerbetli tatlılarla pek aram yok, çok özel bir tatlı olursa sadece tadına bakmakla yetinirim.
- İştahınız yerli yerinde, böyle manken gibi olmayı nasıl beceriyorsunuz?
- Bunun sırrı aktif yaşam. Her sabah beş buçukta kalkıyorum, altıda spora başlıyorum, yaklaşık bir saat spor yapıyorum. Aksatmadan, seyahatte olsam bile yapıyorum. Daha sağlıklı yaşayabilmek için fedakârlık lazım, ben de uykumdan feda ediyorum. Zamanla bu alışkanlık haline geliyor.
Paylaş