Sıfır Teorisi The Zero TheoremYönetmen: Terry Gilliam2013/ABD-Romanya-İngiltere/107’
Usta yönetmen Terry Gilliam’ın son filmi “Sıfır Teorisi”, 1985’te “Brazil”le başlayıp 1995’te “12 Monkeys/12 Maymun”la devam eden distopya üçlemesinin son halkası. 1984’ü hatırlatan distopik bir gelecekte geçen filmde, insanlarla iletişim kurmayı pek sevmeyen, sıra dışı bir bilgisayar dehası olan Qohen’in hikâyesi anlatılıyor. Qohen, her şeyin aslında hiçbir şeye eşit olduğunu ispatlanmaya çalıştığı gizli bir projeye bulaşır. Ancak toplumu kontrol eden Yönetim onu bu projeden uzaklaştırmak için ona aşık olabileceği bir hayat tasarlamak dahil her şeyi yapacaktır. Christoph Waltz, Mélanie Thierry, Matt Damon, Tilda Swinton, Ben Wishaw ve David Thewlis’dan oluşan etkileyici bir kadroya sahip olan film, Gilliam’ı özleyenlere ve bilimkurgu tutkunlarına hararetle tavsiye edilir.
Bu bilmece çözülmez
Aşk Bilmecesi Casse Tete ChinoisYönetmen: Cedric Klapisch2013/Fransa/117’
Mutlu bir yuva, çocuklar ve Paris’te başarılı bir kariyer derken, eşinin New York’ta biriyle tanıştığını ve onunla yaşamak için New York’a gideceğini açıklamasıyla hayatı tepetaklak olan Xavier’nin yaşadıklarını anlatan bu eğlenceli Fransız filmi Romain Durais ve Audrey Tautou’yu bir araya getiriyor. Gülmek için birebir.
Yüreğinizi ısıtacak
Sefer TasıThe Lunchbox Yönetmen: Ritesh Batra2013/Hindistan-Fransa-Almanya/104’
Orta halli bir ev hanımı olan İla, aşçılığıyla evliliğine renk katmaya çalışmaktadır. Öğrendiği yeni tariflerin, kendisini ihmal eden kocasıyla ilişkisini canlandırmasını umutsuzca dilemektedir. Ne yazık ki özenle hazırladığı sefer tası yanlışlıkla, emekliliğine az kalmış yalnız bir adam olan Saajan’a teslim edilir. Kocasından neden bir tepki almadığını merak eden İla, işin aslını öğrenebilmek umuduyla ertesi gün sefer tasına küçük bir not yerleştirir. Böylece Saajan ve İla arasında bir sefer tası notları trafiği başlar. Cannes başta olmak üzere katıldığı pek çok festivalden ödüllerle dönen “Sefer Tası”, yürekleri ısıtan bir film. Kaçırmayın!
UyumsuzDivergent Yönetmen: Neil Burger2014/ABD/139’
Genç yazar Veronica Roth’un çok satanlar listesinden inmeyen üçlemesi, ilk kitabıyla çok gecikmeden beyazperdede. Distopik bir gelecek çizen bu dünyada toplum, her biri belli bir erdemi yaşatmaya adanmış beş topluluğa bölünmüş durumda: Dürüstlük, Fedakarlık, Cesurluk, Dostluk ve Bilgelik. Her yıl, belli bir günde bütün 16 yaşındaki gençler hayatlarının geri kalanında birlikte yaşayacakları grubu seçmek zorunda. Beatrice, hem ailesiyle kalmak, hem de kendi benliğini bulmak istiyor ama ikisini birden seçemez. Bu nedenle kendisi dahil, herkesi şaşırtan bir seçim yapıyor. “Açlık Oyunları” serisini fena halde hatırlatan öyküsüne rağmen şansı açık görünen filmin kamera arkasında “The Illusionist/Sihirbaz”, “Limitless/Limit Yok” gibi filmlerle tanıdığımız Neil Burger oturuyor. Daha çok bağımsız filmlerde görmeye alıştığımız genç yetenek Shailene Woodley, Beatrice rolünde oldukça başarılı. Türün hayranları kaçırmasın.
Gruba var mısın?
Kiralık AşıkFading GigoloYönetmen: John Turturo 2013/ABD/98’ Bütün olaylar, Murray’in dermatoloğu olan Dr Parker’ın Murray’e kız arkadaşı Selima ile bir macera yaşamak istediğini söylemesiyle başlar. Bir erkekle beraber üçlü bir ilişkiyi denemek istemektedir. Dükkanı yaşadığı mali zorluklar yüzünden kapanmak üzere olan Murray, buradaki finansal fırsatı görür ve arkadaşı Fioravante’yi bu iş için ikna eder. Yönetmen John Turturo’nun Fiorovante rolüne soyunduğu filmde Woody Allen, Sharon Stone ve “Moder Family”nin Gloria’sı Sofia Vergara başrollerde. Biraz seksi biraz da geveze bir film olan “Kiralık Aşık”, eğlenceli bir seyirlik vadediyor.
Karanfil Devrimi’ni hatırlamak
Nisan Devrimi Capitaes de Abril Yönetmen: Maria de Medeiros2000/Portekiz-İspanya/123’Ankara’nın yeni sinemateki SineBellek’te bu hafta, Maria de Medeiros’un yönettiği ve başrolünde oynadığı “Nisan Devrimi”ni izliyoruz. 1974’te Salazar’ın faşist rejimine karşı yürütülen “Karanfil Devrimi”ni konu alan film, 22 ve 24 Nisan tarihlerinde Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda izlenebilir.
Onur Ünlü’den yeni polisiye
İtirazım Var: Bayılırım BelayaYönetmen: Onur ÜnlüTürkiye/2014
Büyük Budapeşte OteliThe Grand Budapest HotelYönetmen: Wes Anderson 2013/ABD/100’
Ralph Fiennes, F. Murray Abraham, Adrien Brody, Willem Dafoe, Jeff Goldblum, Harvey Keitel, Jude Law, Bill Murray, Edward Norton, Lea Seydoux, Tilda Swinton, Tom Wilkinson, Owen Wilson… Yan yana gelmesi ancak Tarantino ve Woody Allen filmlerinde olmasını hayal edebileceğiniz bu kadro bir de tabii ki Wes Anderson hatırına bir araya gelebilirdi. Yılın dört gözle beklenen filmlerinden “Büyük Budapeşte Oteli”, iki savaş arasındaki dönemde ünlü bir Avrupa otelinde kapı görevlisi olarak çalışan Gustave H. ile lobi görevlisi Mustafa’nın arkadaşlık hikâyesine odaklanıyor. Anderson’ın “Bu zamana kadar yaptığım filmlerin tamamının ruhunun buluştuğu bir yapım oldu” sözleriyle merakımızı iyice kamçıladığı filmi yılın en iyilerinden.
Hazmı zor bir büyüme hikâyesi
Kerkenez KesYönetmen: Ken Loach 1969/İngiltere/110’
Usta İngiliz yönetmen Ken Loach’un pek çok filme esin kaynağı olmuş başyapıtı “Kerkenez”, yoksul bir semtte sıkıntılar içinde büyüyen 15 yaşındaki umutsuz bir çocuğun hikâyesini anlatıyor. SineBellek kapsamında 15 ve 17 Nisan tarihlerinde Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda izleyebileceğiniz filmin ardından Ahmet Gürata’yla film okumasının yapılacağını hatırlatalım.
Mavili Amazonlarda
Rio 2 Yönetmen: Carlos Saldanha 2014/ABD/101’
Klasik masala Fransız yorumu
Güzel ve Çirkin La Belle et la BeteYönetmen: Christophe Gans 2014/Fransa-Almanya/112’
Bugüne dek sayısız uyarlamasıyla karşımıza çıkan Güzel ve Çirkin masalı bir kez daha Fransızların hüneriyle beyazperdede. Bu kez Canavar’ı Vincent Cassel, Güzel’i de “Mavi En Sıcak Renktir”in Emma’sı Lea Seydoux canlandırıyor. Hikâye bildiğiniz gibi: Bütün servetini denizde kaybeden bir tüccar, altı kızıyla birlikte taşraya gitmek zorunda kalır. Çocukları arasında en genç kızı olan Güzel, en canlı ve hayat dolu olanıdır. Zorlu bir yolculuğun ardından tüccar, bir gül çaldığı için onu ölümle cezalandıran Çirkin’in sihirli krallığını keşfeder. Ailesinin başına gelen korkunç olaylardan kendisini sorumlu tutan Belle, babasının yerine kendi canını feda etmeye karar verir. Ancak Güzel’i Çirkin’in şatosunda ölüm değil büyülü bir aşk beklemektedir. Atmosfer yaratma beceresine 2011’deki “Le pacte des loups/Kurtların Kardeşliği” filmiyle tanık olduğumuz Christophe Gans, bu konuda üstüne düşeni yapsa da film, yeterince etkileyici olmayı başaramıyor. Onun yerine Jean Cocteau’nun 1946 tarihli uyarlamasını bulup izlemenizi tavsiye ederim.
Bir ikonun doğuşu
Yves Saint Laurent Yönetmen: Jalil Lespert 2014/Fransa/106’Moda takipçilerinin merakla beklediği filmlerden Yves Saint Laurent, seyirciyi ünlü modacının yükseliş hikâyesine ortak ediyor. 1957 Paris’inde henüz 21 yaşında olan ve vefat eden Christian Dior’un kurduğu ünlü moda evinin başına beklenmedik bir şekilde getirilen genç adamla tanışıyoruz önce. İlk koleksiyonuyla moda dünyasına bomba gibi düşen bu adamın hayatının aşkı ve ömür boyu iş ortağı olacak Pierre Bergefuture ile tanışmasını ve 3 yıl sonra en ünlü moda ve lüks markalarından biri haline gelecek olan YSL’i kuruşunu izliyoruz. İnişler ve çıkışlarla dolu gösterilen bu hayat her ne kadar biyografik filmlerden beklediğimiz doyumu sağlamasa da konusuyla ilginizi çekebilir.
Her şey onun için
Adalet İçinMichael Kohlhaas Yönetmen: Arnaud des Pallières2013/Fransa-Almanya/122’
Aksiyon meraklıları için Liam Neeson ve Julianne Moore’lu aksiyon Non-Stop, yerli sinema arayışındakilere de “Mavi Ring”, “Soğuk” ve “Ammar” haftanın diğer seçenekleri…
Hazine AvcılarıThe Monuments MenYönetmen: George Clooney 2014/ABD-Almanya/118’
George Clooney oyunculuktan daha iyi becerdiği yönetmenlik kariyerinde beşinci filmler karşımızda. İkinci Dünya Savaşı döneminde geçen ve gerçek bir hikâyeden uyarlanan “Hazine Avcıları”, bir grup tarihçi ve sanat uzmanın bir araya gelip Naziler tarafından ele geçirilen ve her an yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan önemli sanat eserlerini kurtarma çabalarını anlatıyor. George Clooney, Matt Damon, Bill Murray, John Goodman, Jean Dujardin, Bob Balaban, Hugh Bonneville ve Cate Blanchett’tan oluşan etkileyici bir kadroya sahip olan film, Clooney’nin filmografisinin zayıf halkalarından.
Havada aksiyon
Non-StopYönetmen: Jaume Collet-Serra2014/ABD-Fransa/106’
“Non-Stop”, her yirmi dakikada bir uçaktaki birisini öldürmekle tehdit eden esrarengiz bir suçluyu yakalamaya çalışan hava polisi Bill Marks’ın, bir yandan 146 kişinin hayatını kurtarmak için savaşırken kendini hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı büyük bir oyunun içinde buluşunun yüksek tempolu hikayesi. “House of Wax/Mumya Evi”, “Orphan/Evdeki Düşman” gibi ünlü korku filmleriyle tanıdığımız Jaume Collet-Serra’nın yönettiği filmde Liam Neeson ve Julianne Moore başrolde.
Türkiye’deki hapishane gerçeği
Mavi RingYönetmen: Ömer Leventoğlu2013/Türkiye-Almanya/86’
Yılın en iyi yerli yapımlarından “Köksüz”, Wong Kar-Wai’nin görselliğiyle büyüleyen yapıtı “Büyük Usta” ve Miyazaki’nin son animesi “Rüzgar Yükseliyor” haftanın kaçırılmaması gereken filmleri. Aksiyon arayanlara “Hız Tutkusu”, Ferzan Özpetek filmlerinden bıkmayanlara “Kemerlerinizi Bağlayın”, Amerikan animasyonu isteyenlere “Bay Peabody” ve yerli aşk hikayesi “Sadece Sen” haftanın diğer seçenekleri…
Aile içinde kaybolmak
KöksüzNobody’s HomeYönetmen: Deniz Akçay 2013/Türkiye/81’Genç yönetmen Deniz Akçay, senaryosunu da yazdığı bu ilk filminde bir kaybın ardından yeniden aile olmayı başaramayan, gün geçtikçe kendini yok eden 4 karakterin kaybolma hikâyesini anlatıyor. Ahu Türkpençe ve Lale Başar’ın başarılı oyunculukları ve sinemamızda ender gördüğümüz başarılı senaryosuyla yılın kaçırılmaması gereken yerli yapımlarından biri.
Görselliğiyle büyülüyor
Büyük UstaGrandmasterYönetmen: Wong Kar-Wai 2013/Hong Kong-Çin/130’
“Chungking Express”, “In the Mood for Love/Aşk Zamanı”, “2046”, “My Blueberry Nights/Benim Aşk Pastam” filmlerinin usta yönetmeni Wong Kar-Wai’nin son filmi “Büyük Usta”, 1930’larda geçiyor ve Bruce Lee’nin de hocası olan dövüş sanatları ustası Ip Man’ın hayatına odaklanıyor. Uzakdoğu festivallerinde ödüllere boğulan ve her Wong Kar-Wai filminde olduğu gibi tasarımı ve görselliğiyle büyüleyen film, yönetmenin fetiş oyuncusu Tony Leung ile “House of Flying Daggers/Parlayan Hançerler”, “Hero/Kahraman” filmlerinin yıldızı Ziyi Zhang’ı buluşturuyor. İlla ki beyazperdede izlenmesi gereken filmlerden, kaçırmayın!
Animenin ustasından
Rüzgâr YükseliyorThe Wind RisesYönetmen: Hayao Miyazaki 2013/Japonya/126’
İki erkek oyuncusuna Oscar ödülü kazandıran ‘Sınırsızlar Kulübü’, Filistin gerçeğini çarpıcı bir öyküyle anlatan ‘Ömer’, Güney Afrika yapımı animasyon ‘Kuşlar Şehrinde Macera’ ve yılın keşfe değer yerli yapımlarından ‘Mavi Dalga’ haftanın diğer seçenekleri arasında yer alıyor.
300: Bir İmparatorluğun Yükselişi
300: Rise of an EmpireYönetmen: Noam Murro 2014/ABD/102’ 2008’de yönettiği Amerikan bağımsızı “Smart People/Aşkın Yaşı Yok”tan beri sesi soluğu çıkmayan Noam Murro’ya teslim edilen, yılın merakla beklenen gişe canavarlarından “300: Bir İmparatorluğun Yükselişi”, “300/300 Spartalı”nın bıraktığı yerden devam ediyor ve bu kez seyirciyi yeni bir savaş meydanına, denize taşıyor. Hikaye Yunan general Temistoklis’i Perslilerin muazzam istilacı güçleriyle karşı karşıya getiriyor. Ölümlüyken tanrıya dönüşen Xerxes’in hükümdarlığındaki Perslilerin başında ise Pers donanmasının intikam peşindeki komutanı Artemisia bulunuyor. Sayıca çok üstün Pers armadasını yenmesinin tek yolunun tüm Yunanistan’ı birleştirmek olduğunu bilen Temistoklis, nihayetinde savaşın gidişatını değiştirecek taarruza liderlik ediyor. İlk filmin yönetmeni Zack Snyder bu kez sadece senaryoda yer alırken Gerard Butler’ın yerini de Sullivan Stapleton alıyor. Filmin tehlikeli kadını ise Artemisia rolünde Eva Green. İlk filmi rahatsız olmadan ve zevkle izleyenler ikincisini de kaçırmayacaktır.
Filistin’de aşk da barış da zor
ÖmerOmarYönetmen: Hany Abu-Assad2013/Filistin/97’
Ömer, duvarın diğer tarafındaki gizli aşkı Nadia’yı görmek için her türlü fedakârlığa katlanmaya ve atılan kurşunlardan kaçmaya alışıktır. Ömer, yine bir gün duvarı geçer ve çocukluk arkadaşları, aynı zamanda Nadia’nın direnişçi kardeşi olan Tarık ve Amjad ile birlikte bir İsrail askerinin öldürülmesi olayına karışır ve çok geçmeden İsrail istihbaratı tarafından yakalanır. Ömer, idealleri ve aşkı arasında bir karar vermek durumundadır. Askeri istihbarat birimleri ile tehlikeli bir kedi fare oyununun içine girer. “Rana’s Wedding/Rana’nın Dügünü”, “Paradise Now/Vaat Edilen Cennet” filmleriyle tanıdığımız Hany Abu-Assad’ın Cannes’da Jüri Özel Ödülü’nü alan, Oscar’larda da Yabancı Dilde En İyi Film dalında yarışan “Ömer”, Filistin gerçeğini çarpıcı bir öyküyle anlatıyor.
Erkek oyuncuları Oscar’lı
Pazar gününe dek sürecek !f Ankara Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, yılın öne çıkan aktivist filmlerini Ankara’ya getiriyor. Aşk ve Başka Bi’ Dünya bölümünde gösterilecek 5 film, dünyada ve Türkiye’de son yıllarda yaşanan isyanlara yakından bakmak için harika bir olanak yaratıyor.
1001 Elma: Mayıs ayında bir trafik kazasında kaybettiğimiz genç yönetmen Taha Karimi’nin filmi, 1988 yılında, Saddam Hüseyin’in Baas rejiminin kimyasal saldırıları sonucu 182 bin sivil Kürdün ölümüne neden olduğu katliamdan kurtulmayı başarmış Faraj’ın yıllar sonra bölgeye gidişini anlatıyor.
Bırakın Yansın: 1985’te Philadelphia şehir yönetiminin radikal organizasyon MOVE’u kaldıkları evden çıkartmak için evi yangına vermelerini ve bir çocuk hariç herkesin yanarak ölüşünü anlatan bu etkileyici belgesel, Tribeca’da Jüri Özel Ödülü’nü almıştı.
İşe Yaramazların Valsi: 2011’de Şili’de hükümetin eğitim politikalarına karşı başkent Santiago’daki Başkanlık Sarayı etrafında düzenlenen ve bin 800 saat boyunca süren maratonlu protestoyu anlatan film, Şili’nin dününe, bugününe ve yarınına ışık tutuyor.
Her Gün İsyan: İran kökenli Riahi Kardeşlerin birlikte yönettiği, insanlığın mücadele yöntemlerini FEMEN’den Wall Street’e, İspanyadaki konut mücadelesinden Mısır’a uzanan bir hikâye sarmalında anlatan film, sonunda Gezi’ye de uğruyor.
Anarşik Armoni: Koray Kaya’nın çağdaş müziğin algı süreçlerini, öncesi ve şimdisini İlhan Mimaroğlu’dan Aydın Esen’e, İlhan Erşahin’den Arto Tunçboyaciyan’a, önemli müzisyenlerle tartışan filmi, keşiflere açık seyircileri memnun edecek. Filmin !f İstanbul’da yapılan Aşk & Başka Bi’ Dünya Yarışması’nda “En İyi Film” seçildiğini de hatırlatalım.