Mehmet Uğur Yüksel

Her zevke uygun film

15 Ağustos 2014
Bu hafta gösterime giren filmler her zevke sesleniyor. Komedi arayanlar sıra dışı Fransız filmi ‘Ben Kendim ve Annem’i kaçırmasın.

Yılın en iyi korku filmlerinden ‘Karabasan’, İspanya’dan ithal animasyon ‘Kahraman Şövalye Justin’, serinin üçüncü ve son filmiyle hızlı aksiyon ‘Cehennem Melekleri 3’ haftanın diğer seçenekleri arasında yer alıyor.

ANNE BEN ERKEK MİYİM?

Ben Kendim ve AnnemLes Garçons et Guillaume a TableYönetmen: Guillaume Galienne2013/Fransa-Belçika/83’

Oyuncu kimliğiyle tanıdığımız Guillaume Galienne’in ilk yönetmenlik denemesi “Ben Kendim ve Annem”, ülkesi Fransa başta olmak üzere pek çok ülke festivalinde büyük ilgi gören bir komedi. Film, orta sınıfa mensup, huysuz Bayan Gallienne’in üç çocuğundan “Guillaume”nin hikayesini anlatıyor. İki çocuğunu “oğlum” diye seven Bayan Gallienne üçüncü çocuğuna “Guillaume” diye seslenmektedir. Bunun sonucu yaşı ilerledikçe Guillame, kendisini bir erkek olarak görmemeye ve kimliğini sorgulamaya başlar. Bu yıl Fransa’nın Oscar’ları César Ödülleri’nde En İyi Film başta olmak üzere, başrolünde de izleyeceğimiz Galienne’ye erkek oyuncu dalında da ödül getiren film, haftanın en eğlenceli seçeneği.

TESTOSTERON PATLAMASINDA SON DURAK

Cehennem Melekleri 3The Expendables 3Yönetmen: Patrick Hughes2014/ABFransa/126’

İlk iki filmin gişedeki başarısı 3. filmin kapılarını çoktan açmıştı. Aksiyon sinemasının en tanınmış aktörlerini bir araya getiren seriye bu kez Antonio Banderas, Mel Gibson, Harrison Ford, Wesley Snipes gibi isimler de ekleniyor. Bir zamanlar Barney ile birlikte ekibin kurulmasında rol alan Conrad Stonebanks, şimdilerde silah satıcısı olarak çalışmaktadır ve bu durum ekibin geri kalanını rahatsız eder. Bu nedenle Stonebanks ekibi dağıtmayı kafasına koymuştur. Barney ise karşı bir hamle olarak, yeni ve genç üyelerin de eklendiği ekibini yeniden toplar. Yine bol patlamalı ve gürültülü bir “Cehennem Melekleri”ne hazırsanız, sizi sinemaya alalım.

İSPANYA’NIN EN İYİ ANİMASYONU

Yazının Devamını Oku

Scarlet insan beyninin çok ötesinde

8 Ağustos 2014
Luc Besson sinemasının kadın aksiyon kahramanlarından yenisiyle tanışın: Lucy. Sıradan bir kadının insan beyninin çok ötesinde bir kapasiteye sahip, acımasız bir savaşçıya dönüşmesini konu alan “Lucy”nin başrolünde ise Scarlet Johansson var.

LucyYönetmen: Luc Besson2014/Fransa/89’

“Nikita”, “Leon/Sevginin Gücü”, “Fifth Element/5. Element” filmlerinde unutulmaz kadın aksiyon karakterleri yaratan Luc Besson’ın yeni kahramanı Lucy. Yanlışlıkla içine çekildiği karanlık bir anlaşma sonucu insan beyninin çok ötesinde bir kapasiteye sahip, acımasız bir savaşçıya dönüşen bir kadının hikayesini anlatan filmde Scarlet Johansson başrolde. Besson’ın ilk dönem filmlerine geri dönemeyeceğini bir süredir kabul etmiştik ama yine de “Lucy” Johansson hatırına izlenecektir.

Dünyayı uğurböceği kurtaracak

Minuscule: Kayıp Karıncalar VadisiMiniscule: Valley of the Lost AntsYönetmen: Thomas Szabo, Helene Griaud2014/Fransa-Belçika/89’

Sessiz ve huzurlu bir ormanda yapılan neşeli bir piknikten geriye kalan yemekler, ormanın küçük sakinleri karıncaları çok sevindirir. Fakat iki farklı karınca grubunun yiyecekler yüzünden arası açılır. İki grup arasında başlayan yemek savaşı, kırmızı ve siyah karıncaları ikiye böler. Kendini bu kavganın ortasında bulan küçük ve sevimli uğurböceği Mandible, siyah karıncalardan biriyle çok yakın arkadaş olur ve karınca yuvasını, kırmızı karıncaların istilasından kurtarması için ona yardım eder. Klasik Amerikan animasyonlarından sıkıldıysanız ve farklı tatlar arıyorsanız “Minuscle” tam size göre.

İlişki bu, başlar ve biter

HaftasonuWeekendYönetmen: Andrew Haigh2011/İngiltere/97’

Bir grup arkadaşıyla takıldıktan sonra tek başına bir gece kulübüne geçen Russell, çapkınlık peşindedir. Bir süre orada takıldıktan sonra Glen ile birlikte kulüpten ayrılır. Barlarda ve yatak odalarında geçen, kimi zaman sarhoş, kimi zaman kafaları güzel bir halde dolaştıkları, hikâyeler anlatıp seviştikleri bir hafta sonu böylece başlar. Eşcinsel sinemanın son yıllardaki en önemli örneklerinden biri sayılan “Haftasonu”, gecikmeli de olsa gösterimde. Sevgili olma halini etkileyici bir gözlemle ve cinsel yönelimlerin ötesinde bir bakışla anlatan film, haftanın en iyi seçeneği.

Yazının Devamını Oku

Dünyayı bu kez onlar kurtaracak

1 Ağustos 2014
Marvel’in merakla beklenen yeni serüveni “Galaksinin Koruyucuları” gösterimde. Güçleri olan bir kürenin kötülerin eline geçmemesi için maceralara atılan bir ekibin maceralarını izleyeceğimiz film, türün tutkunlarına eğlenceli zamanlar vadediyor.

Galaksinin Koruyucuları
Guardians of the Galaxy
Yönetmen: James Gunn
2014/ABD/121’

Çizgi roman dünyasının krallığı Marvel’ın bu kez uzayda geçen macerasında anti kahramanlardan oluşan bir ekiple tanışıyoruz. Uzay maceracısı Peter Quill acımasız bir kötü adamın sahip olduğu küreyi çalar ve bir ödül avı haline gelir. Ancak Quill, bu kürenin sahip olduğu gücü keşfeder ve evreni kurtarmak adına bu küreyi düşmanlardan korumak için kurulan ekibin liderliğini üstlenir. 2006’da çektiği ilk filmi “Slithers/Yaratıklar”la dikkatleri çeken James Gunn’ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin başrolünde Chris Pratt ve “Avatar”dan tanıdığımız Zoe Saldana bulunuyor. “Galaksinin Koruyucuları”nın türün tutkunları tarafından hemen sahiplenildiğini ve 2017’de devamının geleceğini söyleyelim.

İskoç aktris ve eski manken Karen Gillan, Doctor Who dizisindeki, 11. Doktor’un yolculuğuna eşlik eden Amy Pond karakteriyle adından söz ettirdi.Güzel oyuncu, aynı dizinin bir sezon öncesindeki The Fires of Pompeii bölümündeki bir kardeşliğin üyesi olarak da rol aldı.


Yazının Devamını Oku

Herkül kimliğini arıyor

25 Temmuz 2014
Çok sayıda film seçeneğinin yer aldığı haftada ‘Herkül: Özgürlük Savaşçısı’ filmi, dikkat çekiyor. İnsan ve tanrı olmak arasında kalan Herkül, bu kez kimliğini bulmanın mücadelesini veriyor.

Herkül: Özgürlük SavaşçısıHerculesYönetmen: Brett Ratner2014/ABD/98’

Televizyon ve sinema dünyasının en sevdiği kahramanlardan Herkül, bir kez daha beyazperdede. Bu kez Herkül’ün kimliğini arama serüvenini izleyeceğimiz filmde, Dwayne Johnson, Ian McShane, Rufus Sewell, Joseph Fiennes, Peter Mullan, John Hurt’ten oluşan uluslararası kadro dikkat çekiyor. Hem insan hem efsane olan Herkül, Thrace ülkesindeki kanlı bir savaşa son vermeye yardımcı olmak için bir grup paralı askere liderlik yapar. Doğuştan acılar çekmiş biri olan Herkül, bir tanrının gücüne sahiptir ama bir insanın çektiği acıyı da hissetmektedir.

Fransız usulü korku

Dehşet KasabasıAmong The LivingYönetmen: Julien Maury, Alexandre Bustillo2014/Fransa/90’

“İçerde”ve “Korkunç Hazine” filmleriyle tanıdığımız sinemacı ikili Maury ve Bustillo’nun yeni korku filmleri, bir gün okulu asıp terk edilmiş bir lunaparka giden ve burada korkunç şeylere tanık olan 3 arkadaşın başından geçenleri anlatıyor.

Bu yoldan dönüş yok

Korku YoluIn FearYönetmen: Jeremy Lovering2014/İngiltere/85’

Daha çok televizyon için çektiği dizi ve belgesellerle tanınan Jeremy Lovering’in ilk filmi “Korku Yolu”, arabayla tatile çıkmış genç bir çiftin yollarını kaybetmesini ve dönüp dolaşıp aynı yere geldikleri bu labirentin içinde birisi tarafından takip edilmelerini anlatıyor.

Yazının Devamını Oku

Mia çöllerde

18 Temmuz 2014
Kuşağının tartışmasız en iyi oyuncularından Mia Wasikowska, köpeği ve dört deveyle Avustralya çöllerinde yolculuk yapan Robyn Davidson’ı canlandırdığı ‘Çöldeki İzler’de yine çok iyi oyunculuk sergiliyor.

Çöldeki İzlerTracksYönetmen: John Curran2013/İngiltere-Avustralya/110’

Robyn Davidson’ın kendi anılarını anlattığı aynı adlı kitabından uyarlanan “Çöldeki İzler”, yazarın köpeği ve dört deveyle 1977 yılında Avustralya çöllerinde yaptığı yolculuğu anlatıyor. Mia Wasikowska’nın bir kez daha oyunculuğuyla büyülediği film, bölgenin etkileyici doğasından sonuna dek yararlanıyor ve bu ilginç hikayeyi nefes kesici görüntüler eşliğinde anlatıyor. Haftanın en iyi seçeneği.

İÇİNDEN AŞK GEÇEN BİLİMKURGU

SinyalSignalYönetmen: William Eubank 2014/ABD/95’

William Eubank’ın ikinci uzun filmi olan “Sinyal”, içinden aşk geçen bir bilimkurgu filmi. Nick ve Jonah MIT’de hackleme tutkusu olan iki birinci sınıf öğrencisidir. Bu iki genç, Nick’in kız arkadaşını okumaya gittiği yeni üniversitesine yerleşmesine yardım etmek için onu kendileri götürmeye karar verirler. Bu sırada da yol üstünde gördükleri ilgi çekici yerleri ziyaret ederler. Fakat onlarla uğraşan bir hacker onları bu araba yolculuğunda da yalnız bırakmaz. Hacker’ın yerini tespit ettiklerinde ise onu görmeye gitmekten başka şey düşünemezler. Karanlık atmosferi başarıyla kullanan film, türün tutkunlarının ilgisini çekebilir.

O GECE 567 AŞK YAŞANDI

Barselona’da Bir Yaz Gecesi Barcelona Summer NightYönetmen: Dani de la Orden 2013/İspanya/90’

Yazının Devamını Oku

Bu cehennemden çıkış yok

11 Temmuz 2014
Yılın merakla beklenen filmlerinden “Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti” vizyona girdi.

Film sinemaseverleri, maymunların yükseldiği, insanların ise çöküşe geçtiği karanlık bir dünyaya götürüyor.

Maymunlar Cehennemi: Şafak VaktiYönetmen: Matt Reeves2014&ABD/127’

2011 yapımı “Maymunlar Cehennemi: Başlangıç” gerek eleştirmenlerden gerekse seyirciden yıldızlı pekiyi almıştı. Bu başarının ardından çekilen “Şafak Vakti” ise bizi maymunların yükseldiği, insanların ise çöküşe geçtiği bir dünyaya götürüyor. Bir önceki filmin sonunda özgürlüğüne kavuşan Caesar, gelişen ve genetik olarak evrimleşmiş maymun ulusunun lideri olmuştur. İnsanlar ise on yıl önce yayılan yıkıcı virüsten kurtulmuş ve dünyayı yeniden ele geçirmek için maymunlara karşı savaş başlatmıştır. Önceki filmde olduğu gibi Caesar’ı “Yüzüklerin Efendisi”nin Gollum’u Andy Serkis canlandırıyor. Yönetmen koltuğundaki değişim ise sizi korkutmasın, “Cloverfield/Canavar” ve “Kanıma Gir” filmleriyle tanıdığımız Matt Reeves’in iyi iş çıkardığı söyleniyor. Serinin hayranları kaçırmasın.

Yılın en tuhaf filmlerinden

BelaBorgmanYönetmen: Alex van Warmerdam2013/Hollanda-Belçika-Danimarka/113’

Evsizin teki mi, yoksa uzun süredir yıkanmamış biri mi olduğunu kestiremediğimiz Camiel Borgman, kendisini bir evin kapısını çalarken bulur. Duş alma isteği evin erkeği tarafından pek iyi karşılanmaz ama evin hanımı onu içeri kabul eder. Gizemli Borgman’ın varlığı bir anda ailenin bütün dinamiklerini altüst eder. Hollandalı usta yönetmen Warmerdam’ın son filmi “Bela”, bir an gerilimle yükselirken kimi zaman da fantastik ögelerle süslü absürd bir filme dönüşüveriyor. Bu yılın en tuhaf filmlerden biri olduğu kesin.

Polisiye tutkunları kaçırmasın

İnce Buz Kara KömürBlack Coal Thin IceYönetmen: Yi’nan Diao2014/Çin/106

Yazının Devamını Oku

Bu hafta bolca korkuyoruz

4 Temmuz 2014
Yazın gelişiyle daha sık karşılaştığımız korku sinemasından üç farklı örnek bu hafta sinemalarda. “Uçak’ta geçen Lost” diyebileceğimiz “Uçuş 7500”, istismar sinemasına hayır demeyenlere “Mezarına Tüküreceğim 2” ve antika bir aynanın korkunç hikayesini anlatan “Göz” türün tutkunlarını bekliyor.

Uçakta kaçamazsın

Uçuş 7500 7500 Yönetmen: Takashi Shimizu2014/Japonya-ABD/97’

7500 numaralı Tokyo uçağının yolcuları birbirinden farklı ve garip insanlardır. Uçuşun ortalarında uçak beklenmedik bir türbülansa girer. Bazı yolcular koltuklarından düşer ve servis arabaları da dahil olmak üzere bütün eşyalar kabin içerisinde savrulur. Türbülans dindiğinde, uçağa gizemli bir kutuyla binen bir adam hayatını kaybetmiştir. Durumun ne olduğu ve nedeni ise belirsizdir. “The Grudge/Garez” filmlerinin yaratıcısı Takashi Shimizu’nun yönettiği bu korku filmi, türün tutkunlarına sesleniyor. Halihazırda uçak korkunuz varsa uzak durun.

İnsan ruhu kadar karanlık

TakipThe Rover Yönetmen: David Michôd 2014/Avustralya-ABD/103’

Toplumun çöküşünün üstünden 10 yıl geçmiştir. Kanunlar yok olmuş, insanlar kendilerini korumak için kötülükte sınır tanımamaktadır. Arabasıyla boş, ıssız şehirleri ve yolları dolaşarak yaşayan Eric, bir gün saldırıya uğrar ve arabası çalınır. Hırsızlar geride adamları Rey’i yaralı bırakmışlardır. Eric elindeki rehineyi zorlayarak arabasını geri almak için yollara düşer. Cannes’da Altın Palmiye için yarışan ve büyük ilgi gören bu bilimkurgunun yönetmeni “Animal Kingdom”la hayranlığımızı kazanan David Michôd. Başrolü paylaşan Guy Pearce ve Robert Pattinson ise çok iyiler.

Tükürme sırası Katie’de

Mezarına Tüküreceğim 2I Spit On Your Grave 2Yönetmen: Steven R. Monroe2014/ABD/103’

Yazının Devamını Oku

Polisleri nasıl bilirsiniz?

27 Haziran 2014
Haftanın en iyisi, James McAvoy’un oyunculuğuyla baş döndürdüğü, bizi sinema tarihinin en ahlaksız polislerinden Bruce Robertson’la tanıştıran “Pislik”.

Aşk filmi arayanlara “Aynı Yıldızın Altında” ve “Sevgilinin Ardından”, gürültücü oyuncakları özleyenlere de “Transformers: Kayıp Çağ” tavsiyemiz...

PislikFilthYönetmen: John S. Baird 2014/İngiltere/91’

Trainspotting’in yazarı Irvine Welsh’in aynı adlı romanından uyarlanan “Pislik”, bizi istediği terfiyi almak adına her türlü pisliğe elini bulayan, hatta mesai arkadaşlarını satıp birbirine düşüren polis memuru Bruce Robertson’ın ahlaksız dünyasını anlatıyor. İngiliz Bağımsız Film Ödülleri’nde en iyi erkek oyuncu seçilen James McAvoy’un oyunculuğu gerçekten de görülmeye değer, kaçırmayın!

Oyuncakların gürültüsü bitmiyor

Transformers: Kayıp ÇağTransformers: Age of ExtinctionYönetmen: Michael Bay2014/ABD/165’

Transformers’ın gürültülü ve mekanik dünyasındaki bu 5. yolculuğumuzda Optimus Prime önderliğinde Autobot’lar Dünya’yı uzaydan gelen yeni tehditlere karşı korumak için yeni bir savaşa giriyorlar. Yönetmen koltuğunda bir kez daha Michael Bay’in oturduğu filmin başrolünde bu kez Mark Wahlberg’i ve “Bates Motel” dizisinden hatırlayacağınız Nicola Peltz’i izliyoruz. Serinin ve oyuncakların tutkunlarına tavsiye edilir.

Sahici aşk filmi arayanlara

Sevgilinin ArdındanLiltingYönetmen: Hong Khaou2014/İngiltere/91’

Yazının Devamını Oku