Jesse Eisenberg ve Mia Wasikowska’nın muhteşem bir ikili oldukları “Öteki” ve Fransız sinemasının genç dehası Xavier Dolan’ın “Tom Çiftlikte”sini aman kaçırmayın! Animasyon tutkunları için de “Ejderhanı Nasıl Eğitirsin 2” bu sıcak günler için eğlenceli bir kaçış olabilir.
Bir ben var benden öteki
Öteki The DoubleYönetmen: Richard Ayoade
2010’da çektiği Submarine’le dehasına hayran olduğumuz Richard Ayoade’nin ikinci filmi “Öteki”, kendisiyle tıpatıp benzerlik gösteren ‘öteki’ kendisiyle tanışan bir adamın deliliğe doğru giden hayatını anlatıyor. Dostoyevski’nin yazdığı dönem ağır eleştirilere maruz kalmış, ama zamanla bir başyapıta dönüşmüş aynı adlı romanından uyarlanan filmde, Jesse Eisenberg ve Mia Wasikowska çok iyiler!
Hıçkıdık ve Dişsiz geri döndü
Ejderhanı Nasıl Eğitirsin 2 How to Train Your Dragon 2Yönetmen: Dean DeBlois2014/ABD/102’
İlk filmin gördüğü ilgi sonrası devam filmlerinin müjdesini veren “Ejderhanı Nasıl Eğitirsin”in ikinci bölümünde Hıçkıdık ve Dişsiz’in Berk Adası’nda ejderhaları ve Vikingleri bir araya getirmelerinden beş sene sonrasına gidiyoruz. Astrid, Südüklü ve ekibin geri kalanı adanın yeni popüler sporu olan ejderha yarışlarına katılmak için birbirlerini gaza getirirken, ayrılmaz ikilimiz gökyüzünde maceradan maceraya atılıyor ve keşfedilmemiş yerlerin haritasını çıkarıp yeni dünyalar keşfediyorlar. Yılın en gözde animasyonlarından olan film, küçükler kadar yetişkin seyirciye de sesleniyor.
Dolan çiftlikte
Ceylan’ın övgülere boğulan yönetmenlik becerisi kadar usta isimlerden oluşan oyuncu kadrosu da dikkat çekiyor.
Kış UykusuWinter SleepYönetmen: Nuri Bilge Ceylan2014/Türkiye-Fransa-Almanya/196’
Nuri Bilge Ceylan’ın bu yılki Cannes’da Altın Palmiye alan son filmi “Kış Uykusu”, eski bir tiyatro oyuncusu olan Aydın’ın, Anadolu bozkırlarının ortasında, adeta bir kış uykusuna yatmış gibi görünen ıssız bir mekânda, kendisiyle, hayalleriyle, sevdikleri ve taşrayla kurduğu ve düşe kalka sürdürmeye çalıştığı ilişkilerini konu alıyor. Ceylan’ın Ebru Ceylan’la birlikte yazdıkları senaryosu kadar Haluk Bilginer başta olmak üzere Melisa Sözen, Demet Akbağ, Ayberk Pekcan, Serhat Kılıç, Nejat İşler, Nadir Sarıbacak’tan oluşan kadrosuyla Cannes’da büyük heyecan uyandıran film, yılın en iyilerinden.
Muppet’lar suç dünyasında!
Muppets AranıyorMuppets Most WantedYönetmen: James Bobin2014/ABD/107’Muppet’ların dört yıl önceki sinemaya geri dönüşleri gişede büyük başarı elde edince devamının gelmesi de kaçınımazdı. Komik ve eğlenceli ekibimiz kendilerini bu kez uluslararası bir suç hareketinin içinde buluyor. Dünya turuna çıktıkları Avrupa’da Dünya’nın Bir Numaralı Suçlusu namıyla ünlü Constantine adlı kurbağa, tıpatıp benzeri Kermit’e bütün suçları yıkıp onun yerine geçiyor. Kuklalara bu filmde Ricky Gervais, Ty Burrell, Tina Fey ile Steve Whitmire gibi ünlü isimler eşlik ediyor. Kahramanlarımızın sıkı takipçileri ve küçük izleyiciler kaçırmasın.
Baştan sona gerilim
LockeYönetmen: Steven Knight2013/İngiltere-ABD/83’“Dirty Pretty Things/Kirli Tatlı Şeyler”, “Eastern Promises/Şark Vaatleri” filmlerinin ödüllü senaristi Steven Knight’ın ikinci yönetmenlik denemesi “Locke”, yılın merakla beklenen yapımlarındandı. Kariyerinin en önemli gününde hiç kimseye bir şey demeden ortadan kaybolan Ivan Locke’un hikâyesini anlatan filmin başrolünde Tom Hardy başrolde. Gerilimi sonuna kadar ayakta tutmayı başaran “Locke”, İngiliz Bağımsız Film Ödülleri’nde de En İyi Senaryo Ödülü’nü kazanmıştı.
Sandler ve Barrymore’la yeniden
25 yıldır Ankaralılara sinemanın büyüsünü yaşatan Ankara Uluslararası Film Festivali, dün başladı. 15 Haziran’a dek sürecek festivalin bu yılki teması ise “Bellek/sizleşme”. Dolu dolu bir programla karşımıza çıkacak festivalin kaçırılmaması gereken filmlerini sizler için seçtik.
“Kusursuzlar”, “Mavi Dalga”, “Şarkı Söyleyen Kadınlar”, “Gözümün Nuru” gibi Türkiye sinemasının son dönem iyi örneklerini gösterimde kaçırdıysanız Ulusal Film Yarışması’ndaki filmler tam size göre. Kazanacakları tahmin etmesi de eğlencesi.
Oyuncu kimliğiyle tanıdığımız Derya Durmaz’ın yönettiği ve en son Cannes’da ödül alan “Ziazan”, festivalin kısalarında yarışıyor. Ermeni bir kız çocuğun bir bavul içindeki yolculuğunu anlatan bu etkileyici filmi izlemek için bulunmaz bir fırsat.
Video sanatına özel bir yer ayıran festival bu yıl “Türkiye’de video sanatının 40 yılından 40 video” başlıklı bir seçki hazırlamış ki, oldukça iştah uyandırıyor. Nil Yalter’den Zeyno Pekünlü’ye, Seza Paker’den Candaş Şişman’a 24 sanatçı ve sanatçı grubunun 40 video işini bir araya getiren seçki Ankara Goethe Enstitüsü’nde izlenebilir.
Orson Welles’in 1952 tarihli klasiği “Othello”yu yenilenmiş kopyasıyla ve Terry Gilliam’ın bilimkurgu türüne yepyeni soluk getiren başyapıtı “Brazil”ı yıllar sonra beyazperdede izlemek, festivalin en heyecan verici gösterimleri olacak kuşkusuz.
EN İYİLERDEN BİRİ
Eleştirmenlerin Berlin Film Festivali’nin en iyisi olduğunda ortaklaştığı “Boyhood”, yönetmeni Richard Linklater’a da ödül getirmiş, Türkiye’de sadece !f İstanbul’da gösterilmişti. Şimdi sıra Ankara’da! Yılın en iyilerinden biri olan filmin gösterime girme ihtimali çok zayıf, o yüzden aman kaçırmayın.
Malefiz (3D)MaleficentYönetmen: Robert Stromberg2014/ABD/97’
Konusu sıkıntısıyla kıvranan Hollywood’un son çılgınlığı masal uyarlamalarına bir yenisi daha ekleniyor. Bu kez masalımız “Uyuyan Güzel” ve film, bu masalın kötü karakteri Malefiz’in bilmediğimiz hikâyesini anlatma iddiasında. Pamuk Prenses filmleriyle Julia Roberts ve Charlize Theron’un felaketine neden olan kötü cadı rolü Angelina Jolie’de nasıl duracak, hep birlikte göreceğiz.
Kan bağı her şeyi çözer mi?
Kan BağlarıBlood TiesYönetmen: Guillaume Canet2013/Fransa-ABD/127’
Yönetmenliğe gittikçe ısınan ünlü Fransız oyuncu Guillaume Canet, en son “Küçük Beyaz Yalanlar” filmiyle övgü toplamıştı. Hollywood’a gözünü dikmiş son projesi ise Clive Owen, Billy Crudup, Mila Kunis gibi ünlü isimlerin yanı sıra ve gedikli oyuncusu Marion Cottilard’ı bir araya getiriyor. 1974 New York’unda geçen film, başarılı bir polis olan Chris ile hapisten yeni çıkmış abisinin hikâyesine odaklanıyor. Oyuncularına rağmen beklentinizi yüksek tutmamanızı öneririz.
Kimliğim satılıktır
Son ŞansThe CongressYönetmen: Ari Folmanİsrail-Almanya-Polonya/122’
Oscar kazandığı “Waltz with Besir/Beşir’le Vals”le farklı eleştiriler toplayan Ari Folman’ın son filmi, kurmaca ve animasyonu harmanlıyor. En son TV dizisi “House of Cards”da izlediğimiz Robin Wright, bizzat kendisini oynadığı bu filmde, büyük bir stüdyodan sinema kimliğini satması için teklif alıyor. Birebir taratılıp bir örnek çıkarılacak ve yaratılan bu figür kısıtlama olmadan her tür Hollywood filminde kullanılabilecektir. Karşılığında ise oldukça yüklü bir ücret ama daha da önemlisi, sonsuza kadar genç kalma olanağı… Ve Wright 20 yıllık bir kontrata imza atıyor. İlginç konusu ve Wright’ın varlığına rağmen “Son Şans”, yeterince etkileyici olamıyor.
X-Men: Geçmiş Günler GelecekX-Men: Days of Future PastYönetmen: Bryan Singer2014/ABD-İngiltere/131’
Yarattığı X-Men dünyasıyla hepimizi büyüleyen, ancak “Superman Dönüyor” felaketini çekmek için üçüncü filmde koltuğu Brett Ratner’a bırakıp hayatının en büyük hatalarından birini yapan Bryan Singer geri dönüyor. Gerçi en son Matthew Vaughn imzalı “X-Men: First Class/X-Men: Birinci Sınıf”a söyleyecek lafımız yoktu ama yine de Singer’ın ipleri yeniden ele geçirmesinin hayırlı olduğuna inanıyoruz. Kahramanlarımız bu kez türlerinin hayatta kalabilmesi için iki farklı zaman boyutunda savaş veriyor. Hem X-Men üçlemesi hem de “X-Men: Birinci Sınıf”taki hikâyelerin birbirine karışacağı film, serinin hayranlarını gayet mutlu edecek. Ian McKellen, Patrick Stewart, Hugh Jackman, Halle Berry, Jennifer Lawrence, James McAvoy, Michael Fassbender, Anna Paquin, Ellen Page’den oluşan rüya kadrosu da cabası.
Güçleri boyundan büyük
TelekineziDark TouchYönetmen: Marina de Van2014/Fransa-İrlanda/90’
Ailesinin ve kardeşinin öldürülüşüne tanık olan Neve, bu korkunç olaydan kurtulan tek kişidir. Her ne kadar polisler bir çeteden şüphelense de, gerçekler sanıldığı gibi değildir. Çünkü Neve’in çocuk bedeninden de büyük, kontrol edemediği güçleri vardır. En son Monica Belluci ve Sophie Marceau’lu vasat gerilimi “Ne te retourne pas/Dönüşüm”ünü izlediğimiz Fransız yönetmen Marina de Van’ın İngilizce çektiği bu korku, sadece türün iflah olmaz hayranlarına sesleniyor.
Çocukluğumuzu karartan roman
Şeker PortakalıMy Sweet Orange TreeYönetmen: Marcos Bernstein2012/Brezilya/99’
Jose Mauro de Vasconcelos’un hayatından derin izler taşıyan, çocukluğumuzu da adeta karartan başucu romanımız “Şeker Portakalı”, iki yıl gecikmeyle Türkiye’de vizyon görüyor. Çok yoksul bir ailenin oğlu olan Zezé’nin, hayatın karşısına çıkardığı sarsıntı ve zorlukları hayal gücünün yardımıyla ve yazarak aşmasını anlatan film, duygusal hikâyelerden hoşlananlara ve çocukluğuna dönüp bakmak isteyenlere sesleniyor. Yönetmen Bernstein’ı ise “Central Station/Merkez İstasyonu”nun yazarı olarak ve aynı zamanda başarılı ilk filmi “The Other Side of the Street/Karşı Pencere”yle tanıyoruz.
DüşmanEnemyYönetmen: Denis Villeneuve 2013/Kanada-İspanya/90’
“Polytechnique” ve “İçimdeki Yangın”la tanıdığımız Denis Villeneuve’ün “Bugüne kadar giriştiğim en kişisel çalışmam” dediği son filmi, kimlikler ve ikilikler üzerine
kurulmuş bir psikolojik gerilim. José Saramago’nun “Kopyalanmış Adam” adlı romanından uyarlanan “Düşman”da, izlediği bir filmdeki bir oyuncunun kendisine benzediğini fark eden Adam’ın “kopya”sının peşine düşmesiyle birlikte gelişen gizem dolu olayları izliyoruz. Jake Gyllenhaal’un başrolünde olduğu film, haftanın en iyilerinden.
Hem çılgın hem dokunaklı
FrankYönetmen: Lenny Abrahamson2014/İngiltere-İrlanda/95’
Kafasından maskesini hiç çıkarmayan, dengesiz ve karizmatik bir müzik dâhisi olan Frank’in etrafında toplanan The Soronprfbs grubunun başından geçenleri anlatan komik ve bir o kadar dokunaklı bir film “Frank”. Film boyunca yüzünü göremesek de Frank maskesinin altında ünlü aktör Michael Fassbender’in olduğunu hatırlatalım.
Hiçbir şey göründüğü gibi değil
Ocak Ayının İki YüzüThe Two Faces of JanuaryYönetmen: Hossein Amini2014/İngiltere-Kanada-Fransa/96’
Bu yıl 17. yaşını kutlayan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, dünyanın dört bir yanından kadın yönetmenleri ve filmlerini Ankara’da buluşturuyor. Festivalin bu yılki odağında doğal olarak “Gezi” duruyor ki sloganı da “Festival Çok Güzel, Gelsene”! Haliyle Gezi ruhunu solumuş veya dünyanın son yıllardaki gidişatına kendi ülkelerinden tanıklıklarla eşlik eden filmleri bir araya getiriyor Uçan Süpürge. (Goethe Enstitüsü’nde açılacak “Direnişin Kadınları” sergisini de unutmamalı tabii.) Sloganla aynı başlığı taşıyan bölümden 5 gencin bir araya gelip büyüklere adeta ders verdikleri belgeselleri “Ben Bir Slogan Buldum”u, Claudia Sainte-Luce’un Locarno ve Toronto’dan ödüllü “Karabalık”ı ve Emmanuelle Bercot’nun Catherine Deneuve’lü “Yolda”sını kaçırmayın derim.
Ayrıca, yeni Türkiye sinemasında kadınların açık ara önde oluşlarına tanık olmak için “Kusursuzlar”, “Hayatboyu” ve “Mavi Dalga”yı; Liv Ullmann’ın ilk filmini görmek ve Norveç’in ilk kadın yönetmeni Edith Carlmar’la tanışmak için “Asi Kız”ı; “Pembesiz Mavisiz”den Anna Margarita Albelo’nun ödüllere doymayan “Kim Korkar Hain Vajinadan?”ı ve “Gündelikçi” filmiyle hatırlayacağınız Emel Çelebi’nin son belgeseli “Külkedisi Değiliz!”i de listenize mutlaka alın. Ama asıl, festival programının en sarsıcı filmi olmaya aday “Tek Başına Dans”ı ne yapın edin, mutlaka izleyin! Biene Pilavcı’nın mezuniyet projesi olduğuna inanamayacağınız bu filmi adeta soğuk duş etkisi yaratıyor ve hafızalardan silinmiyor.
Atölyelerden söyleşilere, Ebru Nihan Celkan’ın metni ve rejisiyle Füsun Demirel’in sarsıcı “Evim! Güzel Evim!” oyununa Uçan Süpürge’nin programı bu yıl da dolu dolu! Festival bugünden itibaren Kızılırmak Sineması ve Goethe Enstitüsü’nde sizi bekliyor! Detaylar ise festival.ucansupurge.org’da.
Vizyondakiler
Müslümcüler böyle sever
Müslüm Baba’nın EvlatlarıYönetmen: Vuslat Saraçoğlu2013/Türkiye/53’
İlk gösterimini yaptığı !f İstanbul’da büyük ilgi gören “Müslüm Baba’nın Evlatları”, yılın en ilgi çekici belgesellerinden. Müslüm Gürses’in en az onun kadar biricik olan kitlesi “Müslümcüler’i konu alan film, eşi çok az görülebilecek bu bağlılık ve sevgiyi onların ağzından ve hayatının içinden anlatıyor. Gösterime girmesi bile mucize olan bu film, ilginizi sonuna kadar hak ediyor.
Oğlumu bulmadan asla
Öteki KadınThe Other WomanYönetmen: Nick Cassavetes2014/ABD/109’
Kendilerini bir aşk dörtgeninde bulan üç kadının, onları bu duruma düşüren adamdan öç almaya kalkışmalarının komik hikâyesi. Sadık eşi Leslie Mann’in, uzatmalı sevgiliyi Cameron Diaz’ın, genç sevgiliyi de Kate Upton’ın canlandırdığı filmde “alçak adam”ı da Game of Thrones’un Jamie Lannister’ı Nikolaj Coster-Waldau oynuyor. Benzerlerini daha önce sıkça gördüğümüz bir komedi, karar sizin.
Varda’dan Demy’e aşk filmi
Nantesli JacquotJacquot De NantesYönetmen: Agnes Varda1991/ Fransa/118’
Usta yönetmen Agnes Varda’nın eşi Jacques Demy’nin ölümünden bir yıl sonra çektiği film, çocukluğundan başlayarak Demy’nin sinema tutkusunu çarpıcı bir dille anlatırken, bir yandan da birlikte geçirdikleri otuz üç yılın izlerini taşıyor. “Cherbourg Şemsiyeleri” başta olmak üzere pek çok klasiğe imza atmış Demy’e saygı duruşu sayılabilecek “Nantesli Jacquot”, 6 ve 8 Mayıs tarihlerinde Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda izlenebilir.
Yüreğinizi ısıtacak
Sefer TasıThe Lunchbox Yönetmen: Ritesh Batra2013/Hindistan-Fransa-Almanya/104’
Orta halli bir ev hanımı olan İla, aşçılığıyla evliliğine renk katmaya çalışmaktadır. Öğrendiği yeni tariflerin, kendisini ihmal eden kocasıyla ilişkisini canlandırmasını umutsuzca dilemektedir. Ne yazık ki özenle hazırladığı sefer tası yanlışlıkla, emekliliğine az kalmış yalnız bir adam olan Saajan’a teslim edilir. Kocasından neden bir tepki almadığını merak eden İla, işin aslını öğrenebilmek umuduyla ertesi gün sefer tasına küçük bir not yerleştirir. Böylece Saajan ve İla arasında bir sefer tası notları trafiği başlar. Cannes başta olmak üzere katıldığı pek çok festivalden ödüllerle dönen “Sefer Tası”, yürekleri ısıtan bir film. Kaçırmayın!