Ve har içinde

Teröristlerin attıkları havan toplarıyla 9 vatandaşımız şehit oldu, 85 kişi de yaralandı.

Yani, sınırlarımızın biraz ötesinde küresel güçlerin kurdurduğu, silahlandırdığı terör grupları meğerse tüm hazırlıklarını yapmış ve “iblisin talim ettiği yolda” bir hayli ilerlenmiş... Cumhurbaşkanı Erdoğan “Sınırlarımızda tehdit altındayız” derken olayları demografik yapı değişikliğine taşımaya çalışarak Türkiye’yi karalamaya devam ediyorlar...

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Artık söz bitmiştir” derken ne kadar da çok haklıymış...

Sınırımızda açılan tünelleri, silahlandırdıkları teröristleri ve beton duvarları gördükçe anlıyoruz ki terör örgütleri büyük bir saldırının hazırlığını yapıyormuş...

*

Dünya kamuoyunu kirli bilgi akışıyla olayı ırk savaşına çekmeye çalışmak isteyenlere ise yine Cumhurbaşkanı Erdoğan cevabını verdi:

“Bizim Kürtlerle ilgili bir meselemiz yok, terör örgütleriyle bir savaşımız var.”

*

Trump’ın sembolik duran askerlerini Suriye’nin kuzeyinden nihayet çekmesiyle başlayan operasyonla ilgili dünya medyası Trump’ı ve Türkiye’yi hedef tahtasına koydu...

Buna rağmen iki dakikada bir attığı çelişkili tweet’lerle de ezber bozan açıklamalarına devam ediyor...

YPG için ilk defa PKK ifadesini kullanan Trump:

“Barack Obama döneminde olduğu gibi Türkiye’nin ölümcül düşmanı olan PKK ile ortaklık yaptığınız zaman, bu son derece zor bir durum olur. Onlar uzun yıllardır birbirinden nefret ediyorlar.”

*

Trump bu sözlerini söylerken aynı zamanda Obama döneminde ABD’nin PKK ile işbirliği yaptığını da itiraf ve kabul etmiş oluyordu.

“Artık bu sonu gelmez savaşı bitirmenin zamanı gelmişti” diyerek ABD’nin Ortadoğu’daki varlığını da “en kötü hata” olarak değerlendiren Trump’ın daha başka neler diyeceğini de merak ediyoruz...

*

Roma’da Başbakan Giuseppe Conte ile görüşmesinin ardından Türkiye’nin çok sayıda mülteciye ev sahipliğini yaptığına dikkat çeken NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Türkiye’nin Barış Pınarı harekâtı’yla ilgili NATO’ya bilgi verdiğini açıklayarak diyor ki:

“Türkiye’nin meşru güvenlik kaygıları var. Korkunç terör saldırılarına maruz kaldı.”

*

Dünya medyası operasyonla ilgili dezenformasyona devam ediyor...

Financial Times, Türkiye’nin operasyonla “Suriye bataklığına daha çok gömülebileceğini” yazıyor.

Guardian, Trump son kararıyla ABD’nin Ortadoğu’daki diğer çıkarlarını da tehlikeye atıyor diyor.

Demek ki hemen herkes Suriye’de çıkarları için bulunuyor ve bunu da itiraf ediyorlar...

Ülkesinin, halkının güvenliğini düşünen bir tek Türkiye... Gerisinin derdi çıkar imiş...

*

Türkiye’nin operasyonundan rahatsız olanlardan biri de İsrail. Başbakan Netanyahu, Türkiye’nin Kuzey Suriye’deki askeri harekâtını kınıyor.

“Kürt etnik konumunun yok edilmesine karşı uluslararası toplumu uyarmaktayız” diyerek yaşananları çarpıtmaya ve karalamaya devam ediyor... Yıllardan beri bu terör örgütlerinin arkasında olduklarını da itiraf etmiş oluyor ama farkında değil...

Bu duruma şaşırmıyoruz ama Filistin’in yaptığına şaşırıyoruz.

Türkiye ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin davası için ne kadar büyük çaba sarfettiğini söylemeye gerek bile yok.

Buna rağmen Türkiye’nin terör tehdidini ortadan kaldırmak için Suriye’nin kuzeyine başlattığı operasyonu Arap Birliği ülkeleri ve Filistin kınadı.

*

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Türkiye’nin Suriye’ye düzenlediği operasyonu “mümkün olduğu kadar kısa sürede bitirmesi” çağrısında bulunuyor.

PKK’nın Suriye kolu YPG’nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) sözcüsüyle görüşen Macron’un SDG ile dayanışma içerisinde olacaklarını söylediğini de unutmadık.

*

Kısacası, bir yılana dokununca yılanları besleyen, büyüten, saklayan, saldırtanların da kimler olduğunu öğrenmiş oluyoruz.

Kimlerin hain, kimlerin müttefik olduğunu da... Ve Türkiye’yi bir ateş çemberine almaya çalışanları da... Aklımıza bir kez daha Seyyid Nesimi’nin yazdıkları geliyor:

Har içinde biten gonca güle minnet eylemem

Arabi, farisi bilmem, dile minnet eylemem

Sırat-ı müstakim üzre gözetirim rahimi

İblisin talim ettiği yola minnet eylemem

*

Ve Türkiye bildiği doğru yolda kimseye minnet eylemeden gidiyor.

Şeytanlarla ortak olmadan yola devam diyor.

Irk ve dil düşkünlüğüyle yedi düvele minnet eyleyen ve yılanlaşan iblis yolundakiler de bir gün gerçekleri anlayacak ama o gün har içinde yanıp kavrulacaklar...