Delilsiz iddialar

Geçen yazımızda demiştik ya Özal ve diğer siyasi liderler hakkında sayısız iddia ileri sürülmüştü...

Haberin Devamı

Özal için yazılmayan iddia kalmamıştı...

Bankalarda milyarlarca dolar parası var denilmişti...

Halk da inandırılmıştı...

Özal öldükten sonra herkes sustu ve iktidara gelen Demirel ile ilgili başladılar yazıp çizmeye ve konuşmaya...

*

Özal hakkında hazırlanan bir belgeselde koruma müdürü Musa Öztürk diyordu ki:

* Bankalardan çıkan toplam para sadece 90 bin dolardı...

Evet, hepsi bu kadardı...

O günden bugüne Özal, Demirel, Türkeş, Ecevit ve Erbakan ile ilgili yazılıp çizilen ve konuşulan iddiaların hiçbiriyle ilgili delil bulunamadı...

Aksine büyük bir kısmı yalan ve iftiradan ibaretti...

*

Adil, akıllı ve sağduyulu kamuoyu tüm iddiaları dinler, yargılanma sürecini takip eder ama tüm iddiaların belgesini de görmek ister...

Belgesiz, delilsiz yazılıp çizilenlere ve siyasi rakiplerin sözlerine hemen inanılıyor...

Veya inanmak isteniyor...

Haberin Devamı

Hayata ve herkese lazım olan hukukun üstünlüğüne ise kimse inanmıyor...

Belki de inanmak istemiyor...

*

Sorgusuz, sualsiz, belgesiz ve delilsiz yapılan operasyonlarda herkesin toplanıp cezaevlerine götürülmesiyle rahatlayan ve sonuca varıldığını düşünen bir duruma toplum alıştırılmış...

Birkaç yıl sonra tahliye ya da beraat etmiş önemli değil...

Kumpas ve iftira olduğu ortaya çıkmış olsa bile kimse ne özür diliyor ve ne de yaptıklarından dolayı pişman oluyor...

8 sütuna günlerce manşet yapılan operasyonların yıllar sonra kumpas çıkmasıyla hiç kimse manşetten özür dahi dilemedi ve tazminat da ödemedi...

*

Bir sabah erkenden alınıyor ve kameralara gösteriliyor sonra kelepçelenip cezaevine gönderiliyorsunuz ve aylar ya da yıllarca süren iddianame hazırlığını bekliyorsunuz...

Daha sonra birkaç yıl süren mahkemelerde sürünme sürecinden sonra bırakılıyorsunuz...

Karalanmış, lekelenmiş, suçlanmış ve perişan edilmiş bir şekilde sokaklara bırakılıyorsunuz...

*

Birkaç yıl sonra insanlar beraat edince kimse o savcı ve hâkimlere hesap soramadı...

Büyük çoğunluğu firar etti ve başka ülkelere kaçtı ...

Ülkedeki siyasi aritmetik değiştiğinde ise hepsi bir günde geri gelip yeniden görevlerine başlatılırsa da şaşırmayacağız...

Haberin Devamı

Şimdi yaşanan bu sürece adalet diyebilir miyiz?

*

Hukukta reform başlığıyla yeni anayasa çalışmaları yapılıyor...

Bize göre delilsiz, belgesiz ve yargısız infazın önüne geçilmesi gerekiyor...

Gizli tanık yalanlarıyla nelerin yapıldığına şahit olduk...

Kısacası, herkes yüksek sesle düşünüyor, konuşuyor ve yazıyor...

Yargı yüksek sesle ve kamuoyu baskısıyla düşünüp telafisi güç ve imkânsız zarar kararlarıyla bir daha gündeme gelmemeli...

Adaletin olduğu yerde ülkeye huzur gelir...

Bunun için de babasını incir ağacının dalına asacak ve oturup gölgesinde ağlayacak savcılar, hâkimler ve devlet anlayışı hâkim kılınmalı...

Yoksa delilsiz iddiaları yayan deliler ülkesine döneceğiz...

Yazarın Tüm Yazıları