Mehmet Soysal

Ukrayna’daki savaş o kadar çok şey anlatıyor ki...

SSCB’yi yöneten Lenin, Rıkov, Stalin, Malenkov, Kruşçev, Brejnev, Andropov, Çernenko ve Kızıl Ordu’nun generalleri dahil hepsi hükmettiği sınırları içindeki ülkelerde yaşayan herkesi ‘yoldaş’ sanıyordu...

Nereye kadar?

Gorbaçov tarafından “Demir Perde”nin ipi çekilene kadar!

Ve “Yoldaş” kalmadı...

*

Glasnost günlerine geçişte Gorbaçov “Kahraman” ilan edilmişti...

Gün uzadıkça perdenin arkasındaki gerçekler, yalanlar ya da iftiraların sonrasında ‘hain’ dahi ilan edilen Gorbaçov 92 yaşında Moskova’da öldü...

Devlet töreni dahi düzenlenmedi.

Dünya Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın ne zaman biteceğini beklerken ABD Donanması’na ait iki savaş gemisinin Tayvan Boğazı’na gidişiyle yeniden gergin günler yaşıyor...

Niçin gittiler?

Tayvan’ı korumak gerekçesiyle...

Nasıl koruyacaklarmış?

Devriye gezerek...

Yeni bir şey değil...

Daha önceleri de İngiltere’ye, Kanada’ya ait askeri savaş gemileri de gitmiş ve sözde rutin devriye gezmişti...

Yani, Çin’i öfkelendirmeye çalışıyorlar...

Devriye gezerken akılları sıra Çin’i devirecekler...

Bir yaz daha geçip gitti...

Birçok yeri gezip gördük...

Gördükçe, bizlerin seyahat ve tatil anlayışının da hiç değişmediğine şahit olduk...

- Her zamanki gibi; deniz, kum, güneş, yemek ve kuru gürültüden ibaret...

Bir de ellerindeki telefonla her şeyin fotoğraf ya da videosunu çekip sosyal medyanın farklı adreslerinde yayınlamak...

- Okumak, düşünmek, araştırmak veya yazmak yok...

*

Evliya Çelebi’den bu yana seyahatname yazdıklarını sananların büyük çoğunluğu da otel, restoran, ulaşım firmaları ya da bazı ünlü markaların tanıtımını yapıyor...

- Şehirlerin dünden bugüne gelişinin tarihini, demografik ve mimari anlayışının bozulmasıyla nereye savrulduğumuzu yazan, gören yok...

ABD tehditvari diplomatik oyunlar ve taahhüt stratejileriyle kendisinden çok uzakta olan ülkeleri tahrik etmekten hiç vazgeçmiyor...

Küresel sorunların ve sorumsuzlukların küresel sorumlulukla çözülebileceğini düşünemeyen ABD ‘geri dönüşüm’ hesaplarının da çok uzağında yaşıyor...

Bilmiyor ki bir gün bazı şeylerin yokluğu bir rüzgâr gibi kendi ülkesine de uğrayacak...

*

Ne mi?

Nükleer...

Susuzluk...

Enerji...

Petrol ve gaz...

Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı bitmek bilmiyor...

Uzlaşacaklarına dair bir umut da yok gibi...

Savaş ekonomik ve stratejik anlamda her geçen gün biraz daha genişliyor...

Savaşa müdahil olmayan Türkiye gibi ülkeler de ekonomik ve finansal anlamda büyük zarara uğruyor...

***

“Yanlış hesap Bağdat’tan döner” diyorlar ama buradaki yanlış hesabın nereden döneceğini kimse bilmiyor...

Bizi ve dünyayı ilgilendiren başka bir boyutu var savaşın...

O da, nükleer santrallar...

Lakin kimse

Ukrayna’daki nükleer santrallerde esrarengiz olayların ve ölümlerin yaşandığına dair haberlerin perde arkasında gizlendiğini ve birçok felaketin eşikte beklendiğini yazdık...

- Moskova’da patlayan “esrarengiz” bir bombayla güne uyandık...

Putin’in “akıl hocası” diye bilinen Prof. Aleksandr Dugin’in kızı gazeteci Darya Dugina’nın aracına koyulan bombayla öldürülmesi oldukça önemli...

- Bazıları asıl hedefin Prof. Dugin olduğunu söyledi...

- Rus yetkililer ise aracın Darya Dugina’ya ait olduğunu açıkladı...

Yani, hedef gazeteci Darya imiş.

*

“Rasputin’den Putin’e” ve “Bir delinin akıl defteri” başlıklı yazılarımızda Prof. Dugin’in “gerekirse nükleer silah kullanıp savaşı kazanmalıyız” açıklamasıyla bir anda dünyanın ve bazı örgütlerin dikkatlerini üzerine çekebileceğini yazmıştık...

-

Ukrayna’daki Zaporijya Nükleer Santrali savaş boyunca saatli bomba gibi...

- BM “Kontrolden çıktı” açıklamasıyla Rusya ve Ukrayna’yı uyarıyor ama kimse dinlemiyor...

- İkinci Çernobil faciasının yaşanmasını isteyen gizli güçler veya taraflar için sahipsiz durumunda olan nükleer santralde olası bir kaza Türkiye dahil tüm Avrupa’ya zor günler yaşatabilir...

- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem Putin hem de Zelenski ile görüşmesinde bu durumun altını çizerek gerekli uyarılarda bulunması ve savaşın bitirilmesine yönelik çabası elbette çok önemli...

*    

BM’ye bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Rafael Grossi, geçen hafta Ukrayna’daki nükleer santralin “tamamen kontrolden çıktığını” açıklamış ve santralde her an bir nükleer kaza yaşanabileceği uyarısında bulunmuştu.

Başkan Grossi savaşan her iki tarafa seslenmiş ve demişti ki:

- Nükleer tesiste inceleme yapılmasına izin verilmeli...

- Yoksa dünyayı etkileyecek bir nükleer kaza yaşanabilir!

Demiştik ya öyle bir çağda yaşıyoruz ki her güne yeni bir felaketle uyanıyoruz...

Ve savaşlar, felaketler, afetler, yalanlar ve sayısız skandal olaylar yaşanıyor...

- Arkası yarın deniliyor ama arkası gelmiyor...

Büyük kalabalıklar ya umutlanarak ya da unutarak yaşamaya devam ediyor...

- Kendi günlük hayatının telaşına yenik düşüyor...

*

Kim kazanıyor ve kim kaybediyor biliyoruz ama nedenlerini bilmiyoruz...

- Perdenin arkasında sayısız para oyununun yalanlarına dair replik ezberleniyor ve sahneleniyor...

Perde ise hiç çekilmiyor ve arkası hiç gösterilmiyor...