Toplumu ve gençliği tehdit eden illet

İnsan hayatının 15-30 yaşlar arası dönemi genellikle ‘‘gençlik çağı’’, 30-50 yaşlar arası dönemi ise ‘‘olgunluk çağı’’ olarak tarif edilmiştir.

Bunu yaşlılık, ihtiyarlık denilen çağlar izlemektedir. Cenabı Hakk'ın bütün canlılar için sünnet-i ilahiyye (tabiat kanunu) olarak takdir buyurduğu nizam dahilinde fani dünya hayatı deveran etmektedir.

İnsanların diğer canlılara göre oldukça yavaş tempoda cereyan eden gelişme çağı içinde ergenlik ve gençlik çağının önemi büyüktür. Zira, kişilik, eğitim, karakter oluşumu ve ideolojik-fikri gelişme genellikle bu dönemlerde alınan eğitim ve yönelişler sonunda ortaya çıkmaktadır. İnsanın hayatını etkileyen önemli gelişmelerin çoğu, gençlik döneminde ve yüksek tahsil esnasında kazanılan birikimlerle de yakından ilgilidir.

* * *

İslam dininin hatta bütün ilahi-semavi dinlerin başlangıçta bir çeşit ‘‘gençler hareketi ve dinamizmi’’ olarak ortaya çıktığı bir gerçektir. Kavminin tanrı olarak taptığı putları kıran Hz. İbrahim (a.s.) bir genç idi. Hz.İsmail'in, Hz. Yusuf'un ve Hz. Davud'un gençlik dönemlerinde üstün başarılar gerçekleştirdiğini Kur'an-ı Kerim bizlere haber vermektedir. İslam'ın ilk tebliğ ve yayılış döneminde Hz. Ali, Cafer ibn Ebi Talib, Hz. Ömer, Mus'ab ibn Umeyr, Fadl ibn Abbas, Ammar ibn Yasir, Üsame ibn Zeyd gençlik dinamizmini iman ve aksiyon uğrunda seferber eden örnek genç şahsiyetler olarak gençlere örnek olmuşlardır. İslam-Türk kültüründeki fütüvvet ve ahilik geleneğinde de gençlerin eğitimi ve yetiştirilmesi temel konulardan biridir. Anadolu kültürümüzde, ‘‘Seğmen, Dadaş, Uşak, Kızan, Yaren’’ vb. terimlerle ifade edilen deyimler, örnek ve mert gençlerin kişiliğini sembolize eden kavramlardır.

* * *

Gençlik konusu gündeme gelince, günümüzde gençliği en çok tehdit eden tehlikeler arasında ‘‘uyuşturucu madde bağımlılığı’’ konusuna değinmeden geçmek mümkün değildir. Çağımızda Batı uygarlığını temsil eden Avrupa ülkelerinde ve Amerika kıtasında insanların önemli bir oranının müptelası olduğu bu korkunç ve tehlikeli illet, günümüzde lise ve ortaokul çağındaki çocukları bile saracak boyutlara varmıştır. Alkolizm, fuhuş, cinsel sapıklık gibi iptilalarla müptela bulunan Batı uygarlığı, uyuşturucu maddelerle de malul durumdadır.

Son yıllarda ülkemizde de yaygınlaşan uyuşturucu madde bağımlılığının okulların çevrelerinde tezgáh kuran örgütler aracılığıyla gençlerimize yöneldiği müşahede edilmektedir.

* * *

Diğer bir ifadeyle, uyuşturucu madde ve alkol kullanma alışkanlığı, günümüz dünya gençliği için büyük bir tehlike durumunda olup, yurdumuz gençliğini de tehdit eder bir hale gelmiştir. Gün geçmiyor ki, basın-yayın organlarından buna dair bir haber işitmiş olmayalım.

Şüphesiz toplum, inançlı, ruhen ve bedenen sıhhatli ve dinamik gençlerle ayakta durur. Fikren ve bedenen olgun bir nesil, bir milletin en sağlam dayanağıdır. Beyni uyuşturulmuş, böylece enerji ve gençlik heyecanını, hizmet, gayret ve azmini yitirmiş bu nesil ise, bir milletin yok olması demektir. Üzerinde çeşitli oyunlar oynanan Müslüman-Türk gençliği bu gibi zehirlerle ve yollarla da mağlup edilemeyecektir. Yeter ki millet olarak, aile, okul, cami ve üniversite olarak el ele verip üzerimize düşen görevi yapalım, zamanında tedbirler alalım ve gereken çarelere başvuralım.

Gençlerimize hayatlarının her safhasında başarılar diliyorum.

SORALIM ÖĞRENELİM

Dövme günah mı

Dövme yaptırmak dinimiz açısından günah mıdır? Dövmesi olanın cenazesi kılınmaz, boy abdesti olmaz diyorlar, doğru mu? Yaptıracak olanlara tavsiyeniz nedir?

Osman S.SEYDAN/ALMANYA

Dövme yapanın cenazesi kılınmaz, ya da boy abdesti olmaz gibi sözlerin aslı yoktur. Ancak Peygamberimiz dövme yaptırmayı yasaklamıştır. Yaptıracak olanlara ise yaptırmamalarını tavsiye ederim.
Yazarın Tüm Yazıları