YÜCE Allah, ilk insanla birlikte, onlara ilahi mesajını iletmek üzere aralarından elçiler seçmiş, bu mümtaz şahsiyetler vasıtasıyla da evrensel hükümlerini bildirmiştir.
Peygamber olarak seçilen ve ilahi mesajı insanlara tebliğe görevli bu zatların misyonu, sadece Allah tarafından bildirilen hükümleri birer tebliğci, postacı sıfatıyla insanlara iletmekten ibaret değildir. Bu mesajların anlamlarını yorumlamak, uygulamalarını göstermek, irşat etmek gibi görevleri de vardır.
Nitekim, Kuran-ı Kerim’de; ’Biz size, ayetlerimizi duyuracak, sizi her kötülükten arıtacak, size Kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan bir peygamber gönderdik.’ (Bakara 2/151)
‘İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana Kuran indirdik’ (Nahl 44) buyrulmaktadır.
Dinin doğru anlaşılmasında Peygamber’in uygulama ve açıklamaları önemli bir yer tutmaktadır. Zira insanlar arasında dini en iyi anlayan ve dinin gereklerini uygulamaya koyan peygamberlerdir.
Dini doğru anlamak isteyen Kuran ile sünneti birlikte değerlendirmek zorundadır. Peygamberimizin Kuran-ı Kerim’in anlaşılması ve hayata geçirilmesi ile sözleri ve davranışları biz Müslümanlar için bir delil ve bağlayıcı hüküm ifade eder.
Zira Kuran-ı Kerim’de; ’De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin.’ (Al-İmran:3/31) ‘Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan uzak durun’ (Haşr 59/7) buyrulmaktadır.
Bununla birlikte Hz. Peygamber’in her sözünü, her davranışını hiçbir ayrıma tabi tutmadan, dinin bir emri olarak kabul etmek de hatalıdır. Nitekim İslam alimlari Peygamberimizin söz ve davranışlarını değerlendirirken, o sözün kendisine ait olup olmadığını araştırmışlar ve hangi sıfatla söylediğini dikkate almışlardır. Çünkü Peygamber her şeyden önce bir insandır ve insan olarak tabii davranışları vardır. Aynı şekilde, devlet başkanıdır, aile reisidir, ordu komutanıdır, hakimdir... Onun bir insan olarak davranışları ile peygamber olarak söz ve davranışları aynı değildir. Bir devlet başkanı, bir ordu komutanı olarak söyledikleri ile peygamberlik görevinin gereği olarak söylediklerinin hükmü farklıdır.
Bunu kendisi de hadislerinde beyan etmektedir. ’Ben ancak bir insanım, size dinimizden bir şey emredersem onu alın, kendi görüşüm olan bir şeyi emredersem ben ancak bir insanım.’ (Buhari, Hars 19)
Sünneti 3 başlık altında toplamak mümkündür.
1- İnsani sünnet: Hz. Peygamber’in bir insan olarak yaptığı işleri, sözlerini, davranışlarını ve tepkilerini yansıtır. Örneğin her insan gibi bazı yiyecekleri sevmiş, bazı olaylar karşısında sevinmiş, üzülmüş, uyumuş, latife yapmış, evlenmiş, çocuk sahibi olmuş...
2- Örfi sünnet: Arap toplumunda yaşamış olan Hz. Peygamber, Arapça konuşmuş, Araplar gibi giyinmiş vs.
3- Dini sünnet: Peygamberimizin din ile ilgili söylediği sözler ve yaptığı uygulamalardır. Asıl bizleri ilgilendiren ve örnek almamız gereken onun bu sünnetidir. Bu hususta Peygamberimiz yüce Allah’ın kontrol ve denetiminde bulunduğundan bu sahadaki söz ve davranışlarında bir hata olduğunda hemen vahiy ile düzeltilmiştir.
Gözleri ámá olan Ümmi Mektum’a karşı davranışının vahiyle düzeltilmesi bu konuda güzel bir örnek teşkil etmektedir. Bu sebeple, ilahi denetim altında, vahiy süzgecinden geçen her söz ve davranışı hususunda kendisine uyulması gerekir.
Sonuç olarak; dini konularda Hz. Peygamber’i kendimize örnek almalı, onun sünnetlerini iyi anlayıp uygulamaya çalışmalıyız. Kuran’ı iyi anlamak, Allah’ın rızasını ve sevgisini kazanmak Hz.Peygamber’in sünnetlerini iyi anlamak ve ona uymakla mümkündür.
SORALIM ÖĞRENELİM
Eşim beni dövüyordu; bir sabah içimden beddua ettim. O gün trafik kazasında öldü. Çok pişmanım. Ne yapmalıyım.
R.K
Eşinizin ölümünde bedduanızın etkili olup olmadığını bilemeyiz. Ancak ağzınızı bedduaya alıştırmayınız. İnsanların hayrına ve düzelmelerine dua ediniz. Tıpkı Peygamberimizin yaptığı gibi şimdi size düşen; kocanız için dua etmek, sadaka vermek ve hakkınızı helal edip onu bağışlamanızdır.
Kuran okuyorum. Secde ayetleri geldiğinde hemen Kuran okumayı kesip secde mi etmeliyim yoksa okumam bittikten sonra mı secde etmeliyim.
Sedat Ali Göçmen/Çanakkale
Hanifiye göre hemen secde etmek gerekmez. Okumasını bitirdikten sonra secde edebilir. Şafide ise hemen secde etmesi gerekir.
Bir hoca trafik kazalarında ölen şehit olur dedi. Tedbirsizlik nedeniyle kaza yapanda mı şehit olur?
Cevahir Korkmaz/Ankara
Tedbirsizlik, ihmalkarlık, aşırı hız, içkili araba kullanma gibi hususlarla kazaya sebep olanlar, dinen günahkar sayılırlar ve meydana gelen ölüm, yaralanma, sakat kalma ve maddi zararların manevi sorumluluklarını da üstlenmiş olurlar. Kuran, ‘Ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız’ buyurmuştur.
Şafi olduğunu söyleyen bir iş arkadaşım öğlen, ikindi ve yatsının ilk 4 rekatlı sünnetlerini iki rekat olarak kılıyor, böyle olur mu?
Ethem Kınalı/İstanbul
Peygamberimiz sözünü ettiğiniz sünnetleri bazen 4, bazen de 2 rekat olarak kılmıştır. Dolayısıyla arkadaşınızın kıldığı da doğrudur.
Hocam din denilince akla hep şekil geliyor, din şekilden mi ibarettir?
İbrahim Haydar/İstanbul
Şekilsiz din olmaz. Ancak şeklin bir de ruhu vardır. Önemli olan o ruhu yakalamaktır. Örneğin namaz kılmak bir şekil ruhu kalp huzuru ile Allah’a yönelmek ve manevi zevke ermektir. Bu ruh yoksa bir ceset halinde fiziki hareketlerden ibaret kalır. Şekil ve mana bir arada olmalıdır.
Bir şeyh efendi namaz kılmak önemli değil, asıl namaz mürşidin huzuruna çıkmaktır diyor ne dersiniz?
Rumuz Tarikat
Bu tür insanlar mürşit değil, iman hırsızlarıdır. Onlardan uzak durunuz. İmandan sonra yerine getirmekle yükümlü olduğunuz en önemli ibadet namazdır. Peygamberimiz ruhunu yüce Allah’a teslim ettiği bir sırada en son sözü namaz olmuştur. Peygamberimizden düşmeyen namaz bizden hiç sakit olur mu? Namazı inkar etmek küfürdür. Dinle bağı koparmaktır.
Kadının nikahı kocası öldükten kaç gün sonra düşer?
Hatice Demir/Almanya
Kocası ölür ölmez nikah düşer. Ama bu hemen evlenmek demek değildir. 4 ay 10 gün bekledikten sonra evlenebilir.