FENERBAHÇE’nin, Trabzonspor ve Beşiktaş’a yanıt verdiği basın toplantısını dikkatle izledim.
Öncelikle altını çizerek ifade edeyim: - Bu kavgada biz kimsenin yanında değiliz. Sadece işimizi yapıyoruz. Bunu altını çizerek yazdım ki, az sonra dile getireceklerimi kimse yanlış anlamasın. Şekip Mosturoğlu, Fenerbahçe Kulübü’nü savunurken özellikle iki haberi referans gösterdi. Gönül isterdi ki, Sevgili Mosturoğlu o haberi yazan gazetenin ismini de açıklasın. O bunu ifade etmekten çekindi. Ama ben burada yazayım. O iki haber de Hürriyet Gazetesi’nin manşetinde yer alıyordu. Biri Türkiye’nin en başarılı Fenerbahçe uzmanı Ferudun Niğdelioğlu’nun haberiydi. Hepimizin artık çok iyi bildiğimiz o sözler manşeti süslüyordu: - Trabzonspor’un 3 penaltısı irdelenmeli... Mosturoğlu, Hürriyet’in manşetinde Ferudun Niğdelioğlu imzasıyla yer alan bu haberi noktası virgülüne basın toplantısında okudu. Bu haberle Fenerbahçe’yi savundu. Yetmedi.. ‘Aziz Yıldırım’ın soyunma odası baskını’ diye tanımlanan eylemine açıklık getirirken de, yine Hürriyet’in manşetine, Atilla Türker’in haberine sarıldı; - Olaya ilişkin hakem raporu bir gazete tarafından (Hürriyet) aynen yayınlandı. Raporda yazılan her şeye itibar ettiniz, doğru kabul ettiniz. Peki raporda hakem odası basıldığı da yazıyor muydu? (.....) * * * Hiçbir akıl ve vicdanın kabul etmeyeceği bir uygulamayı hayata geçireceksin. “Ferudun ne yazarsa yalanlayın” diyeceksin. İşine gelmeyen haberlerde gazeteciyi, “Ahlaksız, yalancı” diye afişe edeceksin. Ama basın toplantısı için medya karşısına geçince, Hürriyet Gazetesi’ni referans göstereceksin. Hani Ferudun doğruyu yazmıyordu. Hani bizler yalancıydık. Bitmedi.. Dün söylediğini ertesi gün yalanlıyor, yalanlamakla da kalmıyor, ağza alınmayacak hakaret ve küfürlerle süslüyorsun.Bunu kendinde hak olarak görüyorsun. * * * Tekrar söylüyorum. Biz kimseyle kavga etmiyoruz, etmeyeceğiz de. Ama kimseye de hakkımızı yedirmeyeceğiz. Yukarıdakine benzer pek çok haberimiz var, sizler tarafından yalanlanan... Ama Allah büyük... “İşte gerçekler” diye “Hürriyet Gazetesi”ni gösteriyor, dün yalanladığınız gazetecileri bugün alkışlamak zorunda kalıyorsunuz. Bizler de sadece gülümsüyoruz.