Paylaş
Kamuoyunda Uluslar Ligi’nin önemi konusunda tuhaf bir yanılgı var. Bu maçların neden oynandığını (maalesef spor profesyonelleri dahil) kimse bilmiyor gibi. Dünya Kupası’na hiç değinmeden, Uluslar Ligi’ni yalnızca kategori ve sıralama için oynuyormuşuz gibi berbat bir hava söz konusu. Uluslar Ligi A kategorisini ilk ikide bitiren sekiz takım, Dünya Kupası elemeleri kura çekimine doğrudan seri başı olarak girdiler. Sonraki torbalarda da hem FIFA sıralaması, hem de Uluslar Ligi play-off turu etkili olacak. Karadağ gibi ekipler de kesinlikle hedefsiz değiller. Belki Uluslar Ligi’nde küme düştüler ama Dünya Kupası torbalarındaki pozisyonlarını yükseltmek için herkes kazanmaya çalışıyor maçlarını.
3 PUAN iÇiN ÇIKMALIYDIK
Ayrıca tüm bunlardan daha önemlisi şu: Dünya Kupası elemelerinde ilk ikiye giremeyecekler için, Uluslar Ligi’nden tam 4 play-off bileti fırsatı söz konusu. Ve bu biletler de Uluslar Ligi genel puan tablosuna göre verilecek. Biz dün gece Karadağ maçına beraberlik değil galibiyet hedefiyle çıkmalıydık. Ve bunun sebebi sadece A Ligi’ne yükselmek değil; Dünya Kupası play-off opsiyonunu da cebe koymak olmalıydı. Eğer dün Karadağ’ı yenip grubu 14 puanla lider tamamlasaydık, Uluslar Ligi genel tablosunda 18’inci basamakta yer alacak ve çok çok büyük ihtimalle 2026 Dünya Kupası play-off opsiyonunu cebe koyacaktık. Ve sanırım ülkede hiç kimse bunun farkında değil.
OYUNU DOĞRU OKUYAMADIK
Beni dün esas üzense şuydu: Sadece spor kamuoyu değil sanki futbolcularımız da, hocamız da Uluslar Ligi’nin öneminin farkında değil! Dün ilk devrede belki oyunu doğru okuyamadık, belki zemin ve hava koşulları kötüydü. Bunlar anlaşılabilir. Ancak Montella’nın ilk 3 değişikliğinin stoper, bek ve ön libero olması, 3-1 geriye düşene kadar oyuna hücumcu sokmaması inanılmaz.
KARiYERiNiN EN KÖTÜ GÜNÜ
Ben Montella’yı Roma’da santrfor oynadığı günlerden beri izliyorum, anlatıyorum, yazıyorum. Dün sadece Türkiye döneminin değil, tüm kariyerinin en kötü günüydü bence. Kenarda büyük hedeflerden kopmuş, inançsız, hedefsiz bir adam vardı dün. Montella’nın içine Kuntz kaçmıştı sanki.
Paylaş