Paylaş
Bütün FB’li dostlarım kendilerini hazırlamışlardı.
Formalarını giymişler ve Pazar derbisinde GS’ı yendikten sonra sokaklara dökülecekler veya GS’lı arkadaşlarıyla alay etmek üzere, önceden yazdıkları SMS mesajlarını yollayacaklardı.
Öylesine emindiler, öylesine şampiyonluğu çantada keklik görüyorlardı ki, durdurulmasına imkan olmayan bir sürecin tadını çıkaracaklardı.
Küçümseme hissi çok tehlikelidir.
Karşınızdakini küçümsediğiniz ve onunla alay etmeye başladığınız anda, onu en dişli rakip konumuna sokarsınız. Rakibinize ekstra bir güç verirsiniz.
FB’liler bütün sezon boyunca bunu yaptılar.
Zavallı bir GS kulübü.
Ne parası var, ne doğru dürüst bir stadı.
Maaşları bile doğru dürüst dağıtamıyor.
Antrenörü deseniz yaşlı ve ne yaptığını bilmiyor.
Avrupa’da nal topluyor.
Bir Kanarya’ya bakın...
Kasası tıklım tıklım dolu. Dünya’nın en ünlülerini dahi hemen transfere hazır.
Stadı deseniz, 5 yıldızlı otelden farksız.
Avrupa’da ise neredeyse destan yazmaya hazır.
Aslında bu söylenenlerin önemli bir bölümü doğru. Hatta ben bile bu köşe’de zaman zaman yazmışımdır. Ancak bu yaklaşım size büyüklük kompleksi verme noktasına gelince işler çatallaşır.
Nitekim de öyle oldu.
FB’liler Başkanlarından başlayıp, Volkan gibi ,en genç futbolcularına kadar “En büyük biziz, bizden büyük yok” der oldular. En küçük taraftarından, en ünlü FB yazarlarına kadar genel bir küçümseme, CNN TÜRK’teki programlarında konuşan Çavuşoğlu gibi konuşucularında genel bir alaycılık çıktı.
Maç başlarken bile bu hava vardı.
Fenerli futbolcuların tepeden bakışları ve “Bakalım bu defa kaç atacağız” havası hemen hissediliyordu.
Volkan’ın yediği golü başka türlü izah edemezsiniz. Kendinden başka kimseleri beğenmeyen bir eda ile FB camiasını kedere boğdu.
Sahada bakıyorum, FB’nin o anlı şanlı kadrosu oradan oraya dolaşıyor. Ne olduklarını şaşırmış durumdalar.
Nerede o milyon dolarlık transferler ?.
Nerede harcanın paralar ?
GS’a bakıyorum, kazanmayı kafalarına koymuşlar.
Hani o hocası daha iki hafta önce istifa eden, 11’inde sadece 1 tek yabancı futbolcu ile sahaya çıkabilen, stadında doğru dürüst tuvalete dahi gidilemeyecek durumdaki GS var ya, küçümsenmenin, alay edilmenin acısının çıkarmak ister gibi diriler. Milyonlarca dolarlık FB’ nin dev kadrosuna nefes aldırmıyorlar. Top vermiyorlar.
FB’liler şimdi başkanları Aziz Yıldırımdan başlayarak her sorumluya hesap sormalılar. Nasıl böylesine sorumsuzca nasıl davrandıklarının, şampiyonluğu nasıl böylesine tehlikeye attıklarının hesabını yaptırmalılar.
GS iyi bir sezon geçirmedi.
Yıl içinde iyi de yönetilmedi.
Arada bir iyi futbol gösterdi.
Ancak futbolcuları kulübe sahip çıktılar.
Belki de ilk defa herkese ders verdiler.
Bakalım FB yöneticileri bu olaydan gerçek dersi alabilecekler mi ?
Büyüklük kompleksinin çok tehlikeli bir şey olduğunu anlayabilecekler mi ?
* * *
KEREM’İN ACI KAYBI...
Bir defa tanıştım, ancak hayran olmamak imkansızdı.
Kerem Aydınlar, bu ülkenin pırlantalarından biriydi.Özellikle hazırlanmış, yetiştirilmiş, üstüne titrenmişti.
Pisi pisine bir trafik kazasına kurban gitti.
M.Ali Aydınlar’ı çok iyi anlıyorum.
Acısının ne kadar derin olduğunu da tahmin edebiliyorum.
Ancak ben asıl Kerem için üzülüyorum.
Pırıl pırıl bir geleceği vardı. Bu ülkeye çok katkılarda bulunacaktı. Bir fidan gibiyken kaybettik.
Bu olay hepimize ders olmalı.
Günlük hayatımızda ne kadar küçük şeylere kızıyor veya kendimizi harap ediyoruz. Oysa bakın en değerli bir varlığımız dahi bir anda yok oluveriyor.
Ailesi, Kerem’siz bir yaşama ister istemez bir süre sonra alışacak. Hayat bu, hepimizi kandırmasını biliyor. Dedim ya, olan Kerem’ e oldu.
Paylaş