Emine Erdoğan’ verilen pahalı hediyeyi geri vermekte gecikiyor. Aslında, işin başında itiraz etmeliydi. Hemen harekete geçmezse, toplumun gözünde “diğerleri gibi aç gözlü” damgasını yiyecektir.
Emine Erdoğan’a Moskova gezisi sırasında değeri 30 bin dolar olduğu belirtilen mücevher ve 3.500 dolar kıymetindeki bir ipek halı hediye edilmiş.
Dün bu yazıyı baskıya verene kadar bütün gün Emine Erdoğan’ın hediyeleri geri vereceği veya parasını ödediğinin haberlerini bekledim. Sadece Hürriyet’te “iade etmeyi düşündüğü” yolunda bir haber okudum, o kadar. Bir son habere göre de, hediyeler satılıp Uzakdoğu felaketzedelerine hibe edilecekmiş.
Emine Erdoğan bu hediyeleri mutlaka iade etmelidir. Uygar hiçbir ülke liderinin eşi böylesine kıymetli bir hediye almaz. Almamak için dikkat gösterir, baştan itiraz eder. Bu duyarlığı görenler de, hediye vermekten çekinirler.
Hediye verenlerin genelde beklentileri “aman kardeşim, vermezsek başımız derde girebilir. Verirsekte ilerde bir işimiz olursa Emine hanıma başvururuz” şeklindedir. Yaptıkları reklam da işin karı gibi görülür.
Böyle hediye olmaz. Erdoğan ailesi kamuoyunun gözünde bu hediyeyi geri vermedikleri taktirde “diğerleri gibi aç gözlü” damgası yiyeceklerdir. “Efendim biz bu kadar pahalı olduğunu bilmiyorduk” gerekçesinin arkasına saklanılamaz.
* * *
DEVLET KABADAYILARI KULLANIRSA BÖYLE OLUR…
Gazetelerin birinci sayfalarında uzun süredir mafya liderleri veya eski kabadayıların hikayelerini okuyoruz. Yapmadıkları kalmamış. Ancak söylemleri hep aynı: “Ben Devlet için çalıştım…Şimdi beni silkeleyip attılar.”
Bu insanlar yalan söylemiyorlar.
Gerçekten de devletin çeşitli kurumları tarafından kullanılmışlar. Kimi yurt içinde, kimi yurt dışında faaliyetlerde bulunmuşlar. Verilen görevleri iyi veya kötü yerine getirmişler.
Sonra da , kendileri için çalışır olmuşlar. Devlet güvenlik güçleri veya istihbarat servisleri ile kurdukları yakın ilişkiler sayesinde, korunup kollanmışlar. Böyle bir ortamı bulunca da, etmedikleri kalmamış.
Ben bu kişileri suçlamıyorumm. Asıl suçlanması gerekenler, mafyacı tipleri, kabadayıları kullanan devlet kurumlarıdır. Bu kurumların neler yaptıkları doğru dürüst araştırılmadıkça, sorumlular ortaya çıkarılmadıkça da “hukuk devletinden“ söz edemeyiz.
POSTA’NIN ENGELLENEMEZ YÜKSELİŞİ SÜRÜYOR
Posta’nın geçen haftaki sürmanşetini keyifle okudum.
2004 yılının satış ortalaması günde 600 bine yaklaşıyor.
Herkesi katlamış durumda. Hürriyet, Sabah geride kalmış, diğerlerinin neredeyse nesamesi okunmuyor.
Neden?
Nedeni çok basit. Sizlerin hergün asıl ilgilendiğiniz konuları manşetine taşıdığı için...Hayatın içinden konular seçtiğinden dolayı. Bence daha da önemlisi, verdiği haberlerin tümünün yeniden ve son derece anlaşılır şekilde yazılması.Dikkat edin, diğer gazetelerde gördüğünüz her haberi Posta’ da bulabiliyorsunuz. Ancak, haberlerin seçimi, haberin farklı yönünün ön plana çıkarılmasıyla sizin ilginizi çekiyor.
Bu başarının mimarı Rıfat Ababay’dır. Çalışanlar olarak, bize böyle bir imkan sağladığından dolayı teşekkür borcumuz var.
Nice büyük tirajlı yıllara...
KRAL ABDULLAH DOĞRU SÖYLER
Geçen yıl, Ertuğrul Özkök ile birlikte, Ürdün kralı Abdullah ile söyleşi yapmıştık. Sorulardan biri de, Uzan’ların Ürdün’de bulunup bulunmadığı idi. Kral çok net konuşmuştu. Uzan’ların pasaportlarının uzatılmadığını, süresi bitince iptal edilmesi emrinin verildiğini söylemiş ve Uzan’ların ürdün’ de bulunmadığını belirtmişti.
Ürdün’de bürokrasi Kral’ı yanıltamaz .
Ancak Türk istihbarat servisleri ısrarla Uzan’ların Ürdün’de bulunduğunu ileri sürüyorlar. Dışişleri Bakanı Gül dahi, son ziyaretinde aynı konuya değinmiş.
İşin içinde bir gariplik var.
Ya Ürdün servisleri Kral’a doğruları yansıtmıyorlar veya bizim servislerimiz hata ediyorlar.
Böyle bir yanlışlık iki ülke ilişkilerine gölge düşürmemeli. Sorun biran önce aydınlanmalı.
BU KURBAN BAYRAMI FARKLI OLSUN DİYENLERE ...
Kurban bayramında kurban kesmek istiyorsanız gelin bu bayram farklı adreslere yönelelim. Mesela ERAM, yani Özel Eğitime Muhtaç Çocuklara Yardım Derneği’ne bağış yapın... Bağışlarınız yüzlerce engelli çocuğa ışık olsun... ERAM bir okul kurmak için kolları sıvadı. Okul yapmak zor iş. Hele eğitim görecek olan çocuklar engelli olunca çok özel birimlere ihtiyaç var.
Bir de Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı var. Biliyorsunuz lösemi tedavi edilebilir bir hastalık. Ama maalesef her yıl yüzlerce çocuğumuzu kurban veriyoruz bu hastalığa. İşte LÖSEV bu çocuklar için bir hastane kurdu. Burada bütün tedaviler ücretsiz yapılıyor. Ama yetmiyor. Şimdi çok daha geniş bir projeye imza atmaya hazırlanıyorlar. Lösemili Çocuklar Kenti Projesi bu yıl start alacak. İsterseniz 200 YTL gönderin bir harç da siz koyun. Ya da kurbanlarınızı buraya gönderin. Bu çocukların önlerine konacak yemekte sizin de tuzunuz olsun. Lösemili çocuklar için beslenme çok önemli. Ancak protein içerikli bir beslenmeyle vücut dirençleri artabiliyor.
Haydi bu bayramı farklı kılalım...
ERAM: Tel: 0 212 531 47 82/533 10 09 e-mail: www.eram.org.tr Banka Hesap Numaraları: İş Bankası Fatih Şubesi 12726553 TL İş Bankası Fatih Şubesi 639758 (EURO) Ziraat Bankası Karagümrük Şubesi 2187522-5002 (TL) Ziraat Bankası Fatih Şubesi 2109942-5001 (TL)
Kurban Bayramında birlikte olamayacağız. Bundan dolayı, şimdiden tüm okurlarımın bayramını kutlamak isterim.
Sizlerle e-posta aracılığı ile haberleşiyoruz, adeta bir aile gibiyiz.
Bütün Posta ailesinin (okuruyla ve çalışanıyla birlikte) bayramını kutlarım. İnşallah, nice bayramlarda birlikte oluruz.
Sağlıklı, mutlu günler dilerim.
UTANMAMIZ GEREKİYOR
Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı Talat Yılmaz’ı dinlerken hayretler içinde kaldım. Kulaklarıma inanamadım. "Hayırsever milletizdir" dememiz boşunaymış. Yardım yaparken hasis davranıyoruz. Sanki cebimizde akrep var.
Hazırlarsınız 2003'te büyük bir deprem İran'ın Bam kentini yıkmıştı. Kızılay o zaman da bir yardım kampanyası başlattı. Koskoca Türkiye'den yanı başımızdaki komşuya sadece 67 bin dolar gitmiş.
Güney Asya için yapılan kampanya bununla karşılaştırıldığında daha iyi durumda ama Türkiye'nin nüfusu düşünüldüğünde acınacak durumumuz ortaya çıkıyor. Toplanan yardım 4 milyon YTL’yi bulmamış. En kolay yol telefondan gönderilen mesajlar. Ama o da kar etmiyor. Şimdiye kadar 10 bin kişiden sadece üçü telefonundan bağış yapmış. Sizin anlayacağınız bizim başımıza geldiğinde niye yardım etmiyorlar diye şikayet ediyoruz ama başkalarının başına geldiği zaman yardım etmiyoruz. Artık bu duyarsızlığa bir son vermemiz gerek. Bağış yapmak çok kolay. Aşağıdaki yollardan size en uygununu seçin, görün bakın kendinizi daha iyi hissedeceksiniz:
- Mesaj: Faturalı hatlardan 2868'e mesaj gönderenler 5 YTL bağış yapmış oluyor. - Banka: Koç Bank, Vakıflar Bankası, Garanti Bankası, Finans Bank, İş Bankası, Akbank, Deniz Bank ya da Alternatif Bank'ın herhangi bir şubesine gidin. 2868 numaralı hesaba bağış yapabilirsiniz. - İnternet: www.kizilay.org.tr adresine girin. Güney Asya Ağlıyor Kampanyalı formata basın. Direktifleri izleyin ve bağışınızı yapın. - Kurban eti bağışı: 100 EURO veya karşıtı 180 lirayı Vakıflar Bankası 555 nolu hesaba yatırırsanız otomatik olarak kurban kesimi vekaleti vermiş oluyorsunuz. Kurbanınız bayramın üç günü içersinde Jakarta’da kesilecek, et olarak muhafaza edilecek, bölgedeki insanların ihtiyaçlarını karşılamada kullanılacak.