Paylaş
Eminim sizin de dikkatinizi çekmiştir. Son aylarda, kimi zaman üstü kapalı şekilde, kimi zaman açıkça bir sorundan söz ediliyor. Konu, Gülen Hareketi (kısaltılmış adıyla Cemaat) ile Ak Parti ilişkilerinde yaşanan gerilim.
Cemaat ile Ak Parti arasında herşeyin güllük gülistanlık olmadığı uzun zamandır bilinen bir gerçekti. Özellikle Başbakan'ın çıkışları (İsrail konusunda olduğu gibi), Fetullah Gülen'in farklı bakışı... Şu sıralarda da, iktidar partisinin özellikle demokratikleşme ve Avrupa Birliği’ne yaklaşımlarının bu gerilimi arttırdığı ileri sürülüyor. Son şike yasası da taraflar arasında görüş ayrılığı yaratıyor. Cemaat yasanın hafifletilmesinden yana değil. Cumhurbaşkanı Gül'ün yaklaşımı destekleniyor. Bu da Ak Partilileri sinirlendiriliyor.
Dışardan bakıldığında, ortada bir şey yokmuş gibi bir görüntü var. Ne Başbakan ne de Fetullah Gülen bu konularda konuşuyor, ancak onların adına sözcü gibi davrananlar arasındaki bu garip itişme giderek yaygınlaşıyor.
Tabii o zaman da şu soru gündeme geliyor :
Yaklaşık 10-15 yıllık bir ittifakın acaba sonuna mı geliniyor?
Bu soru birçok yönden önemli. Unutmayalım ki, Ak Parti'nin seçim sonuçlarında Cemaat'in büyük katkısı var. Ak Parti'nin perde arkasında, görünmeyen sihirli eli gibi çalıştı . Kamuoyu oluşturma konusunda son derece hayati destek sağladı. Medyasıyla (TV ve gazeteleriyle ) , demokrat-liberal kesimlerine etkisiyle, yüzbinleri bulan öğretmen ve öğrenci ordusuyla, en kritik anlarda Ak Parti'nin arkasında durdu.
Ben, bu ittifağın veya işbirliğinin önümüzdeki süreçte kolaylıkla bozulabileceğine inanmıyorum. Birbirlerini ne kadar eleştirirlerse eleştirsinler, dünya görüşleri veya Türkiye hakkındaki fikirleri zaman zaman örtüşmese dahi, Cemaat ile Ak Parti birbirine dayanmak, birbirini desteklemek zorunda olan iki kurumdur.
Cemaat, her ne kadar Ak Parti'ye son derece kritik bir destek veriyorsa dahi, AKP'nin de geri kalmadığını ve Cemaat'e çok önemli bir korunma şemsiyesi sağladığını da gözden uzak tutmamalıyız.
Önümüzdeki yıllarda Ak Parti gücünden kaybeder ve bu arada da Özal'ınki gibi yeni bir parti ortaya çıkarsa, belki Cemaat'in desteğinde bir kayma yaşanabilir. Bu olasılığın dışında ise, ne kadar görüş ayrılıkları yaşanırsa yaşansın, Gülen Hareketi kerhen de olsa, Ak Parti ile yoluna devam edecektir. Farklı görüşler, değişik politik çizgilerle karşılaşılabilecek, ancak siyasi rekabet hiçbir zaman olmayacaktır. Cemaat iktidara talip bir anlayışta değil. Fetullah Gülen'in de siyasi bir hırsı yok .
İşte bu açılarda bakıldığında, ben orta vadede önemli bir ayrışma görmüyorum.
NEDEN HİÇBİR AK PARTİ BELEDİYESİ BASILMIYOR ?
Siz de kendi kendinize aynı soruyu sormuyor musunuz?
Yolsuzluklar sadece CHP veya MHP veya BDP belediyelerinde mi yaşanıyor?
Öyle değil mi? Hemen hergün bir baskın haberi alıyoruz. Hepsini alt alta sıraladığımız zaman, ne görüyoruz? Hemen tamamı muhalefet belediyeleri. Ak Parti belediyeleri tertemiz.
Allah Allah, bu işin içinde bir gariplik yok mu?
Ak Partili belediye başkanları Avrupa'dan mı ithal ediliyor? Farklı insanlardan mı oluşuyor? Onlar da bizim topraklarımızdan çıkan kişiler. Pirü pak, tüm hesapları açık ve karışık hiçbir iş yapmıyorlar. Hiçbir ihaleye fesat girmiyor, hiçbir ihale yakın gördüklerine verilmiyor...
Bilemiyorum, belki de öyledir!
Yoksa polis, başını derde sokmamak için mi muhalefet belediyelerini tercih ediyor?
Ben bu karmaşanın içinden çıkamadım.
Siz ne dersiniz?
SURİYE GÖRÜNTÜLERİ BENİ KUŞKULANDIRMAYA BAŞLADI...
Uzunca bir süredir, Suriye'de yaşananlarla ilgili görüntüleri izliyorum. Bunların hemen hemen tamamı muhalefet kaynakları tarafından servis ediliyor. Kanlı çatışmalar, halka ateş açan askerler, yoldan geçerken vurulan gençlerin görüntüleri hepimizin tüylerini diken diken ediyor.
Bu filmler cep telefonlarıyla çekilmiş, flu ve kötü kalitede, ancak içinden çıkanlar bütün dünyayı Esad rejimine karşı ayaklandırmaya yetiyor. Esad ise, tam aksini iddia ediyor ve olayların büyük bölümünün gerçekleri yansıtmadığını ileri sürüyor.
Suriye'de hiçbir şey olmadığı iddia edilmiyor. Ancak bu görüntülerin çok abartılı bir resim yansıttığı konusundaki kuşkularım da giderek artıyor. Ortada bir oyun oynanıyor da kimin hangi rolü üstlendiğini henüz tam olarak algılayamıyoruz.
Paylaş