Arap usulü bir sonuç...

Türkiye bütün iyi niyetiyle bölge ülkelerini topladı. Amacı, Irak’a bir uyarıda bulunmaktı. Karşılığında, tam Arap saçına dönmüş garip bir tutumla karşılaştı. 6’ların bildirisini biraz sıkışsa Saddam dahi imzalayabilir.

Türkiye, bölgenin 5 ülkesini İstanbul’a davet ederken mucize beklemiyordu. Arap ülkeleri de ilk defa, Arap olmayan Türkiye’nin davetine gelirlerken kafalarındaki gizli gündemi saklamışlardı. Oysa Türkiye, İstanbul’dan sadece Irak’a mesaj yollanmasını istiyordu. Ortaya garip bir sonuç çıktı.

Bildiride, Saddam Hüseyin kollanıyor, ABD’ye de utangaç bir mesaj yollanıyor. BM Güvenlik konseyinin 1441 sayılı ünlü kararının bile, İstanbul bildirisinden daha sert olduğu söylenebilir.

Anlaşılan toplantı amacını aştı.

Suriye ve İran’ın istekleri (ABD’ye de açık bir mesaj verilsin) bildiriye girmiş, ancak anlayabilene aşkolsun. Öylesine utangaç, öylesine üstü kapalı ki ancak uzmanları çözebilir. Kamuoyunun anlamasına imkan yok.

Türkiye ise, bu bildiri ile özellikle ve öncelikle Saddam Hüseyin’e bir uyarıda bulunmak istiyordu. Yaşar Yakış basın toplantısında açıkladı: “Şimdi Irak’a uyarıda bulunup, BM denetimcileriyle işbirliği yapması çağrısında bulunalım, 27 Ocak’ta denetimcilerin raporu çıktıktan sonra, durumu tekrar değerlendiririz”

Ankara önce Irak’ın uyarılmasınınverilmesine ilerde de duruma göre ABD’ye bir çağrıda bulunulmasının üstünde durmuştu.

Ancak Ürdün Filistinlilere atıfta ısrar etti, Suudi’ler İsrail’in elindeki silahların gözardı edilmemesi için dolaylı bir mesaj istedi ve nihayet İran ve Suriye’de işe katılınca, Arap saçına dönmüş, hiçbirşey anlaşılamayan, neredeyse Saddam’a göz kırpan bir bildiri çıktı.

DAĞ FARE DOĞURDU

Günlerdir sözü edilen toplantı tatsız, tuzsuz bitti. Hiçbir etkisi olacağı yoktu, bu haliyle daha dabeter bir sonuç alındı.

Sonrasında ne yapılacağı da belli değil. Ne ikinci bir toplantı, ne doruk toplantısı.

Bu yönleri hariç, 6’ları bir araya getirmek Türkiye açısından akıllı bir hareketti. Doğru bir adım atıldı. Iyi bir halkla ilişkiler faaliyeti izledik.

O kadar...

* * *
Haberin Devamı

BU İŞTE BİR KARIŞIKLIK VAR...

 

Yazar Mehmet Bayrak “Kürt müziği, dansları ve şarkıları” adlı bir ansiklopedi, bir de “Geçmişten günümüze Kürt kadını” başlıklı bir kitap yazdığı için DGM ile başı dertte.Kitapları toplatılacak ve kendi de büyük olasılıkla ceza alacak.

 

Hürrilyet’in haberine göre, Bayrak 1991’de de aynı konuları içeren kitaplar yazmış ve bunlar 1993’te toplatılmışlardı. Bayrak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmuş ve davayı kazanıp, Türk devletinden 11 bir Euro tazminat almıştı.

 

Şimdi DGM’nin yeni toplatma kararı çıkınca herkesin kafaları karıştı. Yasalar değişiyor, ancak anlaşılan zihniyet değişmediğinden veya yasalardaki tüm boşluklar kapatılmadığından dolayı, DGM’ler hala eski yaklaşımlarını sürdürüyorlar.

Haberin Devamı

 

Ya bizler kendimizi aldatıyoruz ve değişen birşey yok. Veya DGM’ler ayrı bir dünya’da yaşıyorlar. Şaşırmamak elde değil...

 

 

                                                         *                    *                    *

 

ERTAN KOCABIYIK’IN YENİ ESERİ...

 

Antik Yunan ve Roma kültürlerinin başyapıtlarını metin ve fotoğraflarla tekrar hatırlamaya ne dersiniz? Eğer tarihe ve tarihi eserlere ilgi duyuyor, Antik Yunan ve de Roma kültürlerine hayransanız, "Sculptured for eternity" adını taşıyan bu kitapbir hazine değerinde. Ertuğ&Kocabıyık tarafından hazırlanan "Sculptured for eternity" İstanbul ArkeolojiMüzesi'nin tarihçesi ile ilgili yazıve müzede bulunan 187 eserin açılımlarından oluşuyor.

 

Hedefleri dünyanın en iyi sanat kitaplarınıüretmek ve Türk sanatını yurtdışında tanıtmakolan Ertan&Kocabıyık yayınları her yıl bir şahane yatarıyor. Mayıs- Haziran 2003’teLondra'da Kensington Sarayı'nda,2004’te deyılında da ABD'de sergi düzenliyorlar. Böyle büyük bir başarıya imza atanErtan&Kocabıyık yayınlarını kutlamamak mümkün değil...

Haberin Devamı

 

 

DÜŞLERİ SİLİNMESİN...

 

 

Eğitim eksikliğinin, cehaletin en büyük sorunlardan biri olan ülkemizde, bazı kurumlar var ki yıllardır tek başına ayakta durmaya çalışıyor.Bu kurumlardan biri de Türk eğitim Derneği yani TED. 1928 yılında kurulan ve ilk başkanlığını İsmet İnönü’nün yaptığı dernek bu sene 75. yılını kutluyor. Türk Eğitim Derneği okuma imkanı olmayan çocuklara yardım elini uzatıyor, onları geleceğe hazırlıyor. Bugüne kadar kaygıyla kendilerinden çok söz etmeyen TED şimdiye dek 40.000'i aşkın yardıma muhtaç öğrenciye karşılıksız öğrenim bursu verdi, yurtlar kurdu, yurtdışına eğitime gönderdi. Şu günlerde başlattığı yeni kampanyayla binlerce çocuğun daha düşlerini yerine getirmeyi amaçlıyor. ‘Düşleri Silinmesin..’ adını verdikleri yeni kampanya geleceğe umutla bakan çocukların yarını olmak istiyor.

Haberin Devamı

 

Gelin, aydınlığa giden yolda bir meşale de biz yakalım, çocuklarımızın düşleri silinmesin…

 

Yapı Kredi BankasıAnkara, Akay Şubesi

1015758-6, Türk Eğitim Derneği

veya444 0 833 numaralı telefonu arayarak bağış yapabilirsiniz.

(www.ted.org.tr)
 

31. YIL GEÇ GELEN MÜJDE...

 

Geçen Pazartesi günü haber kanallarını izlerken üzüldüm. Cumhurbaşkanı Sezer, AKP lideriErdoğan, Başbakan Gül ve Meclis Başkanı Arınç büyük bir törenle MERNİS projesinin devreye girdiğinimüjdelediler. Merkezi Nüfus İdaresi Sistemigörkemli bir gösteriyeneden oldu. Büyük konuşmalar yapıldı. Bundan böyle, sayım için sokağa çıkma yasakları olmayacak, herkesin nüfus bilgileri 10 saniyede öğrenilecek... vs.

Haberin Devamı

 

Kimse tam 31 yıldır tamamlanmasına çalışılan 50 milyon dolarlık bir projenin neden bunca yıl  bekletildiğini sorgulamadı. Batı dünyasında 40 yıldır kullanılan bir sistemin neden şimditamamlanabildiği eleştirilmedi.

 

Köhnemiş bir bürokratik yapıdan kurtulabilmek için 31 yıl bekledik. Bunun övünülecek neyi var? Hem de çarçur edilen milyarlarca dolardan söz edilirken, 50 milyon doları modernleşmeye harcamayan, ülke yöneticileri utanmalılar. Eğerbu kadarına da şükür” diyorsanız, o başka...

 

KIBRIS’LI MANŞET’E BÜYÜK ÖDÜL...

 

Gazeteciler Cemiyeti ödül dağıtımında çok dikktali davranan bir kurumdur. Belirli ilkeleri vardır. Herşeyi sadece “Haber değeri var mı, yok mu?” dikkate alır. Dış politikalara tamamen ters düşürülmemesine itina gösterir.

Haberin Devamı

 

Gazeteciler Cemiyeti bu yılki ödülleri arasına Kıbrıs konusunu işlediğimiz MANŞET (CNN TÜRK günnlük 17:00) programını da ekledi.

 

Kıbrıs sorunu için, Atina-İstanbul ve Kuzey-Güney Kıbrıs’ta ünivetsitelere gitmiş ve gençlerin nabzını tutmuştuk. Özellikle Kuzey Kıbrıs’taki program nedeniyle eleştirilmiş, resmi politikalara ters düştüğü ileri sürülmüştü. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, baş nadışman Soysalbu programları yerden yere vurmuşlardı.

 

Gazeteciler Cemiyeti Kıbrıs program dizisini ödüllendirirken gerçek haberciliği ödüllendirmiş oldu.

 


(Bu yazı, Posta Gazetesinde ve aynı gün Hürriyet Gazetesinin tüm dış yayınlarında, Hürriyet internet sitesinde (www.hurriyetim.com.tr) Milliyet internet sitesinde (www.milliyet.com.tr) ve Daily News ekibi tarafından tercüme edildikten sonra hem ana gazetede, hem de Daily News internet sitesinde (www.turkishdailynews.com.) yayınlanmaktadır.)
Yazarın Tüm Yazıları